Nebil Özgentürk: Evinde kitap olmayan aileler var.
Programda öne çıkan başlıklar şöyle;
“Bu ülke çok acılı günler yaşadı ve yaşıyor. Ama coşku da umut da vermek gerekiyor. Bu ülkenin gencecik insanlarının umuda ihtiyacı var. Ben dünyanın en güzel ülkesinde yaşadığımızı düşünüyorum. Bu ülkeyi terk etmek gerekmiyor. Beyin göçü gidiyor, ben onlara ayıp ediyorsunuz diyorum. Bu ülke hepimizin, bu ülke var olan iktidarın ya da yöneticilerinin değil. 18 yıl önceki ya da bugünkü iktidardahil, hiç farketmez bu ülke 82 milyonun. Bu ülkenin sorunlarını hep beraber giderebileceğine inanıyorum. Ülkenin yapısı güzel, Kapadokya’nın, Fetiye’ninbir köyüne gittiğinizde dünyanın en güzel insanlarıyla karşılaşabilirsiniz.”
“Kitaplar çok satıyor ama aynı adamlar alıyor”
“Zülfü Livaneli’nin son kitabı 700 bin sattı, Yılmaz Özdil’in kitabı 2 milyona dayandı. Bunlar dünya rekorlarıdır. Yayın evleri artıyor ama Sunay Akın hep der ki; dünyada en çok matkabın satıldığı ülke Türkiye, kitabın en az satıldığı ülke de Türkiye. Şu doğru; kişi başı kitap okuma oranımız çok düşük. Kitaplar çok satılıyor ama aynı adamlar alıyor. Sinemaya, tiyatroya aynı adamların gitmesi gibi. Tiyatroya da çok insan gidiyor ama hiç oyun izlememiş insanlar var. Evinde kitap olmayan aileler var. Tüyap da dolup taşıyor ama aynı adamlar gidiyor. Böyle bir çelişki var.”
“Yayınevleri Sabahattin Ali basmak için aportta beklemiş”
“Sabahattin Ali’nin ölümünden 70 yıl sonra yasa gereği telifi herkese açık hale geliyormuş. Ancak Sabahattin Ali’nin kitapları 15 yıl basılmadı. Ölümü bile 1954’te ortaya çıktı. Böylece 1948’de öldüğü var sayılan Sabahattin Ali’nin kitaplarını şu an 11 yayınevi basıyor. İzinsiz, kızına bile telefon etmeden, koca koca yayınevleri bunu yapıyor. Bu kızını ve beni de çok üzüyor. İnsana bir saygı gerekir. Korkudan yasaktan 15 yıl kitapları basılamayan, ölüm tarihi tam belli olmayan, derin devlet tarafından katledilmiş bir yazarımızdır. 11 ayrı yayınevi aportta beklemiş. Bu bana çok kaba geldi. Yazarlara saygı gösterdiğini sandığımız yayınevi yöneticileri, bir de Sabahattin Ali bizde artık diye hava atıyorlar. Telifteki boşluğu yakalayıp bu şekilde basamazsın.”