Gülümseyin, iyileşin, güzelleşin!

08 Şubat 2019 Cuma

Geçtiğimiz günlerde, yüzünde sürekli memnuniyetsizlik ifadesi taşıyan bir hastamla yaptığımız görüşmede, ona gülümsemesini söyledim.

Şöyle içten, dolu dolu bir gülümseme.

‘’Hocam, içimden gelmiyor!’’ dedi.

‘’Gelmese de yapın ve bugün benimle olduğunuz sürede mümkün olduğunca gülümseyin lütfen!’’ dedim.

Şaşırmakla birlikte beni kırmadı ve kendisini gülümsemeye zorladı.

Yaklaşık yarım saat sonra kendiliğinden gülümsemeye başlayınca, dayanamayıp ikimiz de bu duruma kahkahayla güldük.

Hastam, gülümsemenin insan psikolojisi üzerindeki etkilerini kanıtlayan deneyi bir kez daha doğrulamıştı.

Bilimsel araştırmalara göre, özellikle göz çevresi kaslarının da katıldığı gülümseme, stresin etkilerini hafifletir ve kalp atım hızını düşürür.

Bu tip gülümsemeye, 19. yüzyılda yüz ifadeleri fizyolojisini inceleyen Fransız hekim Guillaume Duchenne'nin adını taşıyan "Duchenne gülümsemesi" adı verilir.

Duchenne gülümsemesinde, ağız köşelerini yukarı çekilirken, yanaklar yükselir ve göz çevresindeki kaslar kasılır.

Bu gülümseme, beynin limbik sistem adı verilen duyguları yöneten bölümüyle ilgilidir.

Gerçek keyfi ve mutluluğu gösteren gülümseme böyle olur.

Kendinizi bu şekilde gülümsemeye zorladığınızda da, beynin aynı merkezleri uyarıldığından giderek kendinizi daha keyifli ve mutlu hissedersiniz! 

Botoks ya da hostes gülümsemesi adı verilen sahte gülümsemede ise, sadece ağız çevresi kasları kasılırken, göz çevresi kasları gülümsemeye katılmaz.

Bu gülümseme beynin istemli kas hareketlerini kontrol eden motor korteks bölümüyle ilgilidir.

Pozitif duygularla bağlantısı yoktur.

Gülümseme yaşamın akışını da etkiler!

Nasıl mı?

Kaliforniya Üniversitesi araştırıcıları, 1960 Mills Women's College yıllığından aldıkları 141 fotoğrafı incelerler ve kişileri gülümsemelerine göre, Duchenne veya botoks gülümsemeleri ve gülümsemeyenler olarak gruplara ayırırlar.

Araştırmacılar aynı kişileri 27, 43 ve 52 yaşlarında yeniden görüp, onlara evlilikleri ve yaşam doyumlarıyla ilgili sorular sorarlar.

Sonuçlar ilginçtir!

Duchenne tipi içten gülümseyenlerin, 30 yıl sonra evliliklerinde daha mutlu, daha fazla refah içinde ve yaşamlarında daha doyumlu olduklarını görürler.

Unutmayın!

Gülümsediğimizde yüzümüzde 7 kas kasılır; somurttuğumuzda ise 43!

İki yüz bin kez somurtmamız, yüzümüze sert ve mutsuz bir ifade veren, derin ve kalıcı bir kırışığa yol açar.

Dolayısıyla gerçek bir gülümseme bizi hem mutlu eder, hem genç tutar!

Botoks filan yaptırmayın!

Gözleriniz mutluluğunuzu yansıtsın!

Tüm doğallığı ve canlılığıyla!

Gülümseyin, iyileşin, güzelleşin!

Doç. Dr. Şafak Nakajima - mistikalem

www.safaknakajima.com
0212 570 80 20