Çinlilerin Safranbolu hayranlığı giderek artıyor
Süha Arın'ın yönetmenliğini yaptığı ''Safranbolu'da Zaman'' belgeseliyle 1977'de koruma ve turizm alanında ilk adımlarını atan, 17 Aralık 1994'te UNESCO Dünya Miras Listesi'ne alındıktan bir yıl sonra turist ağırlamaya başlayan ve geçen 24 senede yaklaşık 15 milyon yerli ve yabancı ziyaretçiyi ağırlayan, tarihi konaklarıyla ünlü ilçe, kültür turizminin cazibe merkezi haline geldi.
UNESCO tarafından dünyada en iyi korunan ilk 20 kent arasında gösterilen ve ''Korumanın Başkenti'' unvanıyla anılan açık hava müzesi konumundaki tarihi ilçe, yerli ziyaretçilerin yanı sıra Çin, Tayvan, Japonya, Almanya, İtalya ve Güney Kore gibi dünyanın her köşesinden turistlerin akınına uğruyor.
Çinliler liderliği kimseye bırakmıyor
AA muhabirinin Turizm Danışma Bürosu yetkililerinden aldığı bilgiye göre, Osmanlı döneminden kalan han, hamam, cami, çeşme, köprü ve mimari plan olmadan yapılmasına karşın birbirinin manzarasını kapatmayan konakları ile Arnavut kaldırımlı sokakları görmek için bu yılın ilk çeyreğinde Safranbolu'ya gelen yabancı turistler arasında ilk sıraya Çinliler yerleşti.
Yılın ilk 3 ayında, 18. ve 19. yüzyıl ile 20. yüzyıl başlarında inşa edilen yaklaşık 2 bin geleneksel evde 16 bin 6 yabancı, 37 bin 849 yerli olmak üzere 53 bin 855 turist konakladı.
Anıt eserleri, kanyonları ve mağaralarıyla da kültür turizminin gözdesi olan Safranbolu'ya bu yılın ilk çeyreğinde günübirlik ziyaretçilerle toplam 161 bin 565 turist geldi.
İlçeyi ocak-mart döneminde en çok ziyaret eden yabancı misafirlerin başında 9 bin 226 kişiyle Çinliler yer aldı. Çinlileri 7 bin 779 kişiyle Tayvanlılar izledi.
Tarihi ilçeyi 2015'te 22 bin 377, 2016'da 14 bin 634, 2017'te 32 bin 772, geçen yıl da 52 bin 320 Çinli ziyaret etti. Böylece Çinliler, ilçeye gelen yabancı turist sayısında son 5 yılda da liderliği bırakmadı.
Yılda 1,5 milyon turist gelmesi hedefleniyor
Karabük Valisi Fuat Gürel, Safranbolu'nun ülke ve dünya adına çok önemli bir değer olduğunu söyledi.
Ataların miras bıraktığı bu ilçeyi gelecek nesillere aktarmanın öncelikli görevleri olduğunu belirten Gürel, şöyle devam etti: "Somut ve soyut mirasımızı dünya insanlarına aktarmanın verdiği mutluluk bizi her geçen gün daha çok çalışmaya itiyor. 3 asırlık geçmişe sahip ilçemizde önceliğimiz tabii ki içinde yaşayarak korumak. Daha sonra gelecek kuşaklara tıpkı atalarımızın bize bıraktığı gibi devretmek. Bunun titizliği hep var üzerimizde. Bu kentte yönetici olmak bize önemli misyonları da yüklüyor. Bu amaçla başta restorasyonlar olmak üzere birçok çalışma yürütüyoruz. Bu değerlerimizi tanıtmak, dünya insanlarına göstermek için birçok alanda tanıtım faaliyetleri yapıyoruz. Bu sayede her geçen yıl ilçemize gelen turist sayısı artıyor."
Gürel, ilçenin günübirlikçilerle yılda yaklaşık 1 milyon turiste ev sahipliği yaptığını, hedeflerinin ise 1,5 milyon ziyaretçi olduğunu bildirdi.
İlçeye özellikle Uzak Doğu ülkelerinden ziyaretçi geldiğini anlatan Gürel, şunları kaydetti: "İlçemiz bir dünya mirası. Bu bölgelerdeki insanlar hem kültür turizmine hem de Türk kent kültürüne ilgi duyuyor. Yıllarca Japonlar akın etti, daha sonra Tayvanlılar. Şimdi de Çin'den insanlar ilçemize yılın her mevsimi geliyor. Biz de onlara hem somut hem de soyut mirasımızı tanıtıp yaşatıyoruz. Bunun yanında ülkemizin ilk cam terası bizde. Türkiye'nin 4 büyük mağarasına sahibiz. Antik kentlerimiz, kaya mezarlarımız ve dünyada eşi benzeri olmayan ormanlarımız var. Bu özelliklerimizi de turistlerin hizmetine sunarak daha çok misafir ağırlamanın çalışmaları içindeyiz."