Koronavirüsün psikolojik etkilerinden korunma yolları
Koronavirüs nedeniyle okullar tatil edildi, mağazalar kapandı, spor müsabakaları ertelendi, işletmeler faaliyetlerine ara verdi, iş yerleri uzaktan çalışma modeline geçti. Kısacası virüse karşı alınan önlemler, günlük hayatı baştan aşağı değiştirdi. Böylece herkesin evlerine kapandığı eşine az rastlanır bir süreç başlamış oldu. Bu durum başta çocuklar olmak üzere pek çok insanı etkiledi.
Koronavirüs tehlikesi sebebiyle alınan önlemlerin hem çocuklar hem de yetişkinler üzerinde yarattığı etkileri ve çözüm yollarını Çocuk-Genç ve Erişkin Psikiyatristi Prof. Dr. Bengi Semerci TRT Haber’e anlattı.
Koronavirüs tehlikesi insanların ruh sağılığını nasıl etkiliyor?
Korona ve benzeri salgın hastalık riski sadece beden sağlığı ile ilişkili kalmıyor. Yarattığı korku ve panik nedeniyle ruh sağlığını da korumak gerekiyor. Sık sık yapılan sokağa çıkmayın uyarıları, okulların tatil edilmesi, sokaklarda maskeli ve eldivenli dolaşan insanların olması ve erişkinlerin yaşadığı endişe çocukları etkiliyor. Hele bir de aileler çocukları sosyal medya ve arkadaşlar gibi doğru olmayan, korkutucu haberlerden koruyamazsa endişeleri artıyor. Bu nedenle çocuklara yaşlarına ve gelişim dönemlerine uygun bilgilendirme yapılması, kendilerini nasıl koruyacaklarının öğretilmesi gerekiyor.
Bu süreçte çocuklara nasıl yaklaşmak gerekiyor?
Çocuklarla konuşmak gerekiyor. Ama çocuklar konuşmaya hazır olana değin zorlamamak gerek. Önemli olan onlarla iletişimi açık tutmak, sorularına doğru ve gelişimine uygun cevaplar vermek. Çocuk size soru sorabileceğini bilmeli. Sorularını dürüstçe yanıtlamak gerekiyor. Onları korkutmadan, yaşlarına uygun bir şekilde... Ama yatıştırmak amaçlı yanlış bilgi de vermeden... Çocuklar, ebeveynleri endişelendikçe daha çok endişeleniyor. Dolayısıyla ebeveynlerin kendi endişeleriyle başa çıkmaları lazım. Eğer çok endişe yaşıyorlarsa bile çocuklara bunu yansıtmamaya çalışmalılar. Kendi endişeleriyle başa çıkamıyorlarsa o zaman çocukla başka biri konuşabilir. Bir de çocukları dinleyin... Böylece ne bildiklerini ve ne merak ettiklerini öğrenebilirsiniz. Buna göre ona yanıtlar verebilirsiniz. Korkutucu davranışlar ve konuşmalar yapmayın.
Son günlerde özellikle hijyen konusunda daha titiz davranılmaya başlandı. Bu durum çocukların üzerinde nasıl bir etki yaratıyor?
Temizlik konusunda aşırı titizlik göstermek, kurallara daha uyar diye korkutmak başka sorunlara yol açar, unutmayın! Hijyen, çocuklara öğretilmesi gereken temel becerilerden biri... El yıkamanın önemini, nasıl yıkaması gerektiğini, öksürürken nasıl ağızlarını kapayacaklarını gösterin. Ama abartarak çocukta takıntı haline getirmeyin.
Çocuklara içinden geçtiğimiz olağanüstü süreç nasıl anlatılmalı?
Belirsizlikler korkuyu, endişeyi arttırır. Çocuklarınızın yaşamını abartılı şekilde kısıtlamayın. Rutin önemli... Kurallara uyun ve kalabalık yerlerden uzak durun ama onunla vakit geçirin. Çocuklar kendileri için endişelenirler. Bu nedenle çocukların virüse karşı duyarlılığının daha az olduğunu (uzmanların açıklaması bu şekilde) ve dikkatli olunursa korunacaklarını söyleyin. Güven, endişeyi azaltıyor. Çocuklarla iletişiminizi, onları dinlemeyi sürdürün. Her sorunun yanıtını bilemeyebilirsiniz. Ama öğrendikçe onunla paylaşacağınızı ve kendi soruları olursa size sorabileceğini bilmesi önemli.
Bu süreci en faydalı şekilde geçirmesi için çocuklarla evde neler yapılabilir?
Unutmayın bu zorunlu bir tatildir. Amaç gezmek, eğlenmek değil, korunmaktır. Yani çocukları kalabalık yerlere yollarsanız, toplu halde olunan yerlere giderseniz virüs bulaşma riskini arttırırsınız. Bu süreç çocuklarla birlikte tatile gitme zamanı değil. Aksine tüm dünya dolaşımı kısıtlıyor ve buna uymak gerekiyor. Evde çocuklarla iyi zaman geçirmek için birlikte oyunlar oynamak, kitap okumak gibi aktiviteler yapılabilir. Çocukların bu süreci yanlış alışkanlıkların artmasına, hatalı bilgilere ulaşmalarına neden olacak teknolojik aletlerle geçirmeleri doğru değil.
Sosyal medyada yapılan paylaşımlar ya da sokaklardaki maskeli insanlar çocuklara nasıl izah edilmeli?
Çocukları sosyal medyadan ve ölümlerin, karantinanın anlatıldığı korkutucu programlardan uzak tutun. Birlikte gerçek ve doğru olan bilgileri nasıl takip edeceğinizi bulun. Maskelere gelince... Çocuklar maskeli insanları merak edebilirler, niçin kendilerinin takmadığını sorabilirler. Onlara maskenin koruyucu olmadığının uzmanlar tarafından açıklandığını, takanların fazla temkinli kişiler olduğunu söyleyebilirsiniz. Özellikle zaten kaygılı olan, anksiyetesi olan, takıntıları olan çocuklar daha çok etkilenebilir. Bulguları şiddetlenebilir. O zaman yardım almak gerekir.
Çocuklar kadar olmasa da yetişkinler de yaşananlardan ister istemez etkileniyor. Yetişkinlere tavsiyeniz ne olur?
Koronavirüs için tüm dünyada bir panik ve korku var. Yeni ve bilinmeyenden korkmak normal. Sürekli bildirilen sayılar, yalan yanlış bilgilendirmeler bu korkuyu artırıyor. Hastalığın yeni olması, hakkındaki bilgilerin bilim adamları tarafından yavaş yavaş ortaya çıkarılıyor olması korku ve paniğin temel nedeni. Virüs hızlı yayılıyor... Bilinen bir aşısı ve tedavisi yok. Tüm bunlar korkunun anlaşılır nedenleri. Ama tüm bunlara rağmen dünyada şu anda yaşanan korku ve panik hastalığın süreci ile orantısız ve çok fazla.
Korku ile baş etmek için ne yapmak gerekiyor?
Evde kalın. Bu korkuyu gereksiz artıran şeylerden uzak durun. Korku bilgi ve
tedbir ile azalır. Bu nedenle medyada, sosyal medyada konu ile ilgisiz,
uzmanlığı olmayan ve sürekli konuşan kişilerden uzak durulmalı. Çünkü
endişe insanı, bilgileri olduğundan da kötü algılamaya yöneltir. Sadece gerçek uzman ve yetkili olan (Sağlık Bakalığı, Dünya Sağlık Örgütü vb.) yerlerden bilgi almak gerek.Virüs ile ilgili haberlere, sosyal medyaya bakma sürelerinizi kısıtlayın. Önceden anksiyete bozukluğu, obsesif kompülsif bozukluk gibi sorunu olanlar için çok daha sıkıntılı bir süreç olabilir. Desteklenmeleri gerekebilir. Aşırı tepki vermeden, uygun tedbirlerle yaşamınızı sürdürün. Virüsten korunmak bizim ve diğer insanların elinde. Kendimiz üstümüze düşeni yapalım, onları uyaralım. Virüs ve salgın bizi değil, biz onları kontrol edelim.
Yetişkinler evde nasıl vakit geçirebilir?
Korkunun sizi değil, sizin korkuyu yönetmeniz gerekir. Bunun için normal
yaşamı sürdürmek önemli. Evde yapılması gereken rutinler yapılmalı. Bu
zamanı iyi değerlendirmeye çalışmalı. Kitap okunabilir, film izlenebilir.
Önemli şeylerden biri ise ev içinde yapılacak egzersizler. Bu hem sağlığı
korumak hem de stres için etkin bir yöntem... Fiziki mesafe koymak önemli ama bu süreci atlatmak için sosyal ilişki kurmak yararlı oluyor. Ailenizi, arkadaşlarınızı arayın, paylaşın, onlarla görüntülü-görüntüsüz ilişkide olun. Paylaşmak en büyük destek olacak.
Yaşlı aile bireyleri için neler yapılabilir?
En riskli grup yaşlılar. Onları korumak için sık sık çoluk çocuk yanlarına gitmeyelim. Sarılmayalım, öpmeyelim.Ama onları terk de etmeyelim. Arayalım, hatırlarını soralım, ihtiyaçlarını giderelim. Sokağa çıkmalarına engel olmalıyız. Yaşlıları korumanın yolu, kendinizi korumaktan geçiyor unutmayın. Siz sağlığınızı korursanız, kurallara uyarsanız virüsün yayılmasını engelleyebilirsiniz. Böylece yaşlılarımızı da korumamız mümkün. Genç olmak koruyucu değil. Hastalığa direnç gençlerde fazla olsa da bulaştırma ve başkalarını hasta etme riski var. O nedenle bu sorumluluğu almalı ve kendilerini koruyarak büyüklerinin korunmasına yardımcı olmalılar.