Selülitlerden kurtulmak için 10 etkili yöntem

11 Temmuz 2020 Cumartesi

Genellikle kalça, uyluk ile karın bölgesini hedef alan selülit, cilt yüzeyinde portakal kabuğu benzeri, çukurlu ve tümsekli görünüme neden olan bir bağ dokusu hastalığı olarak tanımlanıyor.

Peki canımızı hayli sıkan bu sorunu hafifletmek için nasıl bir yol izlemeliyiz?

Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Serpil Pırmıt selülitlere karşı 10 etkili yöntemi anlattı, önemli öneriler ve uyarılarda bulundu.

Bol bol su içmeli

Vücudumuzun yüzde 60’ını oluşturan su vücutta tüm işleyişte önemli rol oynuyor. Su içmek vücutta biriken toksinlerin atılmasına, kilo vermeye ve metabolizmanın hızlanmasına yardım ediyor. Dolayısıyla hem genel vücut sağlığınız hem selülitlerin azalması için günde en az 2 litre su içmeyi asla ihmal etmeyin.

Günde en az 10 bin adım atın

Günde 10.000 adım atmak kilo vermenize ve kan dolaşımın hızlanması sayesinde selülit görünümünün azalmasına yardım ediyor.

Kahveyi 2 fincanla sınırlayın

“Kahve, kafein içeriği nedeniyle selülit nedenleri arasında ilk sıralarda yer alıyor. Kahve içeriğindeki kafeinin yanı sıra içine katılan tatlandırıcı, şeker, süt ve krema nedeniyle, çay da tenin içeriğiyle selülit oluşumuna neden olabiliyor. Gazlı içecekler de içerdikleri yoğun şeker ve kafeinle selülit yol açabiliyorlar. Bu nedenle kahve miktarını günde 2 fincanla sınırlı tutmanız veya bir fincan şekersiz Türk kahvesi içmeniz yeterli gelecektir. Günlük içtiğiniz çay miktarını da azaltıp, bitki çaylarını tercih edebilirsiniz” 

Tuz günde 1.5 çay kaşığını geçmemeli

Tuz, dokularda su tutulumunu artırarak vücutta ödem ve selülit yapabiliyor. Günlük tuz ihtiyacımız 6 gr, yani 1.5 çay kaşığıdır. Bu nedenle yemeklerinizi baharatlarla tatlandırarak ve sofraya tuz koyma alışkanlığından vazgeçerek tuzu azaltmaya özen gösterin.

Sigara ve alkolü bırakın

Sigara kandaki oksijen oranını azaltıp dolaşımı kötü etkiliyor. Sigara ve alkol vücuttaki kolajen üretimini bozarak bağ dokusunun hasar görme riskini artırıyor. Buna bağlı olarak cilt daha ince ve sarkık hale gelebiliyor ve bunun sonucunda selülit oluşabiliyor.

Karbonhidratlı gıdalardan uzak durun

Şekerli ve hamur işi gibi yoğun karbonhidratlı gıdalar vücutta doğrudan yağa dönüşerek ve su tutulumunu artırarak selülite yol açabiliyorlar. Hazır gıdalar da içeriklerindeki yapay tatlandırıcılar nedeniyle vücutta şeker metabolizmasını bozarak insülin direncine neden olabiliyorlar. Hormonal değişim sonucu da kilo artışı ve selülit gibi problemler gelişebiliyor.

Yeşil sebze şart!

Selülit oluşumunu hafifletmek için bol yeşil sebze ve lifli gıdalardan oluşan Akdeniz tipi beslenmeyi alışkanlık haline getirin. Bu tip beslenme tarzı balık, zeytinyağı, tahıl, kurubaklagil, taze sebze ve meyve ağırlıklı oluyor. Düşük glisemik indeks ve yüksek lif oranından oluşan bu beslenme tarzıyla sağlıklı kilo vermek ve selülit oluşumunu azaltmak mümkün olabiliyor.

Kıyafetlerde rahatlığı seçin

Kan dolaşımını bozarak selülite neden olan dar kıyafetler ve yüksek topuklu ayakkabılardan mümkün olduğunca kaçının.

Kuru fırçayla masajı yapın

Ayak bileğinden kalp yönüne doğru, her bir bacak için 4-5 dakika yapacağınız kuru fırçalama işlemi; mikrosirkülasyonu geliştiriyor, lenfatik sistemi uyarıyor ve bu sayede selülit görünümünü hafifletmeye yardımcı olabiliyor. Ayrıca peeling etkisiyle cildin daha parlak ve sağlıklı görünmesine katkı sağlıyor. Günde 1 kez cildinize ‘kuru fırçalama masajı’ yapmayı alışkanlık haline getirin. Ancak dikkat! Masajı fazla bastırarak yapmayın ki cildiniz zarar görmesin.

Mezoterapi

Selülit mezoterapisi; mikro dolaşımı, yani kan dolaşımını düzelterek, dokuda ödem oluşumunu azaltarak, bağ dokusunu yeniden yapılandırarak, yağların parçalanmasını ve yağ dokunun küçülmesini sağlayarak selülit görünümünde düzelme sağlayabiliyor. Mezoterapi 10-12 seans olacak şekilde, 1 hafta – 10 gün aralıklarla uygulanabiliyor. En iyi sonuçları almak için 6 aylık bir süreç gerekebiliyor.

Selülit kremleri

Bazı krem ve losyon içeriklerinin selülit görünümünü hafifletmeye destek sağlayabiliyor. Ancak bu tür kremlerin etkili olabilmeleri için düzenli kullanılmaları şart ve zman kontrolünde kullanılmalarında fayda var. Kremler kullanılmadan önce alerji gelişimi açısından da mutlaka küçük bir alanda denenmeli.