Koltuk altı ve kasık bölgesindeki yaraları ihmal etmeyin!

 Toplumda köpek memesi hastalığı olarak da bilinen hidradenitis suppurativa(HS), vücudun kendi bağışıklık sisteminde yaşanan problem ile ortaya çıkıyor. Basit bir sivilce ile başlayan HS’nin tanı koyulma süresi doğru uzmanlığa gidilmemesi durumunda ortalama 7 yılı buluyor. HS hastalığı erken teşhis edilmezse süreç içerisinde sivilceler koltuk altı, kasık, kalça ve meme altlarında ağrılı, hassas şişliklere ve akıntılı apselere dönüşüyor.

 

Toplumda her 100 kişiden birinde görülen, kıl ve ter bezlerinin bulunduğu yerlerde ortaya çıkan ve kronik bir deri hastalığı olan HS; doğru tanıya ulaşılıncaya kadar ağrılı, iltihaplı sivilce ve çıban benzeri nodüller sebebiyle hastaların yaşam kalitesini düşürüyor. 

Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Diyarbakır Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıklar Anabilim Dalı Ögretim Üyesi Doç. Dr. Bilal Sula, koltuk altı, kasık, kalça ve meme altlarında ağrılı, tekrarlayan hassas şişlikler veya akıntılı yaralar varsa mutlaka bir dermatoloji uzmanına başvurmak gerektiğini belirtiyor.

Sula, “Hidradenitis suppurativa(HS), hastaların yaşam kalitesini ciddi anlamda düşüren bir hastalık. Hastalar, tanı ve tedavi sürecinde her yönden olumsuz etkileniyorlar. Basit bir sivilce aslında HS olabiliyor. Kişileri utandıran, sosyal hayattan uzaklaştırarak depresyona sokan aynı zamanda da yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyen HS lezyonlarının dağılımı cinsiyete göre değişirken, genelde genital bölge ve bacaklardaki lezyonlar kadınlarda daha sık görülüyor.1 Hastalık kadınlarda erkeklere göre 2 ile 5 kat daha fazla görülüyor. HS hastalarının yaşam kalitelerini artırmak için tedavi sürecinde dikkat etmeleri gereken noktalara da değinen Sula, “Hastalar koltuk altı ve kasık bölgelerinde ilk başta kızarıklık ve şişlikle başlayan HS’yi önemsemiyorlar. Kızarıklar ağrılı yaralara dönüştüğü zaman doktora gitme ihtiyacı hissediyorlar. Bu da tedavi sürecini uzatıyor. HS tanısı koyulmuş hastalar aşırı kilo, sigara ve stresten kaçınmalılar. Ayrıca lezyonların görüldüğü bölgelerin hijyenine de çok dikkat edilmeli. Rahat, çok sıkmayan giysiler giyilmeli ve kesinlikle sigara kullanılmamalıdır. Bu noktalara dikkat edildiğinde hastaların yaşam kalitesi artacaktır” dedi.