Yarasaların kendi aralarında tartıştıkları keşfedildi
Birçok hayvan en azından genel bir biçimde birbiriyle iletişim kurar; kurtlar birbirlerine ulurlar, kuşlar eşlerini etkilemek için şarkı söyleyip dans ederler ve büyük kediler kendi bölgelerini idrarlarıyla işaretlerler. Tel Aviv Üniversitesi’ndeki araştırmacılar, en azından (özellikle) bir tür iletişim kurduğunda durumun oldukça belirgin bir hale geldiğini keşfettiler.
Görünüşe göre Mısır meyve yarasaları yuvalarında toplandığında sadece tiz sesle ciyaklamakla kalmıyorlar, Bob Yirka’nın Phys.org‘daki raporuna göre belirli problemleri (birbirlerine) iletiyorlar.
Nature dergisinden Ramin Skibba’ya göre, nöroekolog Yossi Yovel ve meslektaşları, 22 Mısır meyve yarasasından (Rousettus aegyptiacus) oluşan bir grubu 75 gün boyunca kaydettiler. Aslen insan seslerini tanımak için tasarlanmış bir makine öğrenme algoritması kullanarak yazılıma 15.000 ses örneği yüklediler. Sesleri belirli aktivitelerle eşleyip eşleştiremediklerini görmek için sonrasında ilgili videoyu analiz ettiler.
Skibba, yarasa seslerinin daha önceden varsayıldığı gibi rastgele olmadığını bulduklarını belirtiyor. Araştırmacılar ses örneklerinin %60'ını dört kategori altında sınıflandırabildiler.
Ses tiplerinden biri, yarasaların yemek hakkında tartıştıklarını göstermekteydi.
Bir diğeri ise uyuma esnasındaki kümelenme pozisyonları hakkındaki tartışmayı gösteriyordu.
Bir üçüncü ses, erkeklerin istenmeyen çiftleşme girişimlerine yönelikken, dördüncüsü ise birbirine çok yakın duran iki yarasanın arasındaki tartışma esnasında kullanılıyordu.
Hatta, tıpkı insanların farklı kişilerle konuşurken farklı ses tonları kullandıkları gibi yarasalar da grup içindeki farklı bireylerle konuşurken seslerini küçük farklılıklarla çıkarıyorlardı.
Skibba, insanlar dışında sadece yunusların ve bir avuç diğer türün genel iletişim sesleri oluşturmak yerine bireylere hitap ettiğine işaret ediyor. Söz konusu araştırma Nature Scientific Reports dergisinde yayınlandı. Yovel, The Guardian’dan Nicola Davis’e yaptığı açıklamada şu sözleri sarf etti:
Önceden hepsinin aynı anlama geldiği düşünülen ve bu anlamın da ‘buradan defol!’ gibi bir şey olduğu sanılan bir yığın yarasa sesinin aslında birçok bilgi barındırdığını gösterdik.
Yovel, araştırmacıların vurgulara ve örüntülere daha da dikkatli bakması halinde yarasa sesleri arasında bulunan ince farkların daha iyi saptanabileceğini belirtiyor.
Yirka, bunun araştırmanın sonu olmadığını belirtirken, Yovel ve ekibi, yarasaların bu “dili” doğuştan mı bildiklerini, yoksa kolonilerinde yaşarken zaman içinde mi öğrendiklerini araştırmak istiyor. Ayrıca araştırmacılar, yarasaların yuvalarının dışında da benzer bir iletişim sistemi kullanıp kullanmadıklarını öğrenmek istiyorlar. Bunu anlamak için bazı yarasalara mikrofon takıp vahşi doğaya bırakacaklar. Londra’daki University College’da Ekoloji ve Biyoçeşitlilik Profesörü olan Kate Jones, Davis’e araştırmanın çok ilgi çekici olduğunu söylüyor ve şunları ekliyor: [Yarasaların] sosyal davranışlarını çözmeye çalışmak bir Rosetta (Reşid) taşını çözmeye çalışmak gibi bir şey. Bu seslerin bazılarını çözebilmelerine ve sinyallerde düşündüğümüzden daha çok bilgi olmasına çok sevindim. Benzer teknikleri, diğer türlerin iletişim biçimlerindeki küçük farkları anlamaya başlamak için kullanmak mümkün olabilir.
Kaynak: Jason Daley - Smithsonian Magazine
Çevirmen: Mehmet Demiryay - Evrimağacı.org