Samsun'daki antik kentin Kutsal Nerik olduğu kesinleşti
Oymaağaç Mahallesi'ndeki höyükte 2006'dan bu yana arkeolojik kazı çalışmaları sürdürülüyor.
Kazı Heyeti Başkanı ve Uşak Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Rainer Czichon, AA muhabirine, 11 yıldır bir mabedin üzerinde çalışma yürüttüklerini söyledi.
ABD, Avustralya, Almanya ve Türkiye'den uzmanların tarihi kentteki kazı çalışmalarına katıldığına dikkati çeken Czichon, "Höyüğün uzun zamandır nasıl bir yer olduğunu bilmiyorduk. Tahminlere göre hareket ediyorduk. Bu yıl çıkan tarihi buluntularla birlikte artık buranın kutsal şehir 'Nerik' olduğunu kesinlikle söyleyebilirim. Kazılarda 27 tablet parçasına ulaştık. Bunlarda geçen bilgiler doğrultusunda kentin Nerik olduğu kesinleşti." dedi.
Hitit coğrafyasında birkaç kutsal şehir olduğunu belirten Czichon, "Çorum'daki Boğazkale kazılarında da kutsal bir şehirden bahsediliyor. Buradaki mabedin çok uzun yıllar kullanıldığını tahmin ediyoruz. Eski Hitit'te, yani milattan önce 16. yüzyıldan 12. yüzyıla kadar kullanıldığını höyükte görüyoruz." ifadelerini kullandı.
Czichon, Hitit kralı III. Hattuşili'nin yılda birkaç kez Hattuşa'dan Nerik'e geldiğini, hava tanrısına saygı göstermek için özel ziyaretlerde bulunduğunu tahmin ettiklerini dile getirdi.
- Kutsal suyun bulunması için çalışılıyor
Nerik'in girişini net olarak belirlemek için kazı çalışmalarını giriş bölümünde yoğunlaştırdıklarına işaret eden Czichon, "Ayrıca kutsal Nerik suyunun bulunması yönünde çalışıyoruz. Mabedin üzerinde bir tünel bulmuştuk, tüneli kazdıkça suya doğru ilerliyoruz. Yaklaşık 8 metre derinlikte, sanırım bu yıl veya önümüzdeki yıl Hititlerin 'kutsal su' olarak adlandırdığı bölgeye ulaşırız." diye konuştu.
Kazılarda çukur içinde bronz alet bulduklarını anlatan Czichon, "Hititlerin yerleşim yerleri Hattuşa, Alacahöyük ve Boğazkale'de bu tür alet bulunmaması bizi heyecanlandırdı. Niçin kullanıldığını net olarak bilmiyoruz. Çukur, demir çağına ait ama bronz obje büyük olasılıkla Hitit dönemine ait. Onun için bu obje bizim için aşırı derecede değerli." ifadelerini kullandı.
Czichon, kazı çalışmalarını tüm insanlığa açtıklarını belirterek, "Tarihi buluntuları, ortaya çıkarmamızın ardından birkaç saat içinde internet ortamında yayınlıyoruz. Bu verilerin üzerinde çalışmak isteyenler dünyanın neresinde olursa olsun, kısa sürede bilgilere ulaşabilir. Muhteşem bir sistem oluşturuldu." dedi.