Zaman yönetiminin püf noktaları ve vakit vampirleri
99 yaşında vefat eden Mimar Sinan, ömrüne 81 camii, 51 mescit, 55 medrese, 26 darül-kurra, 17 türbe, 17 imarethane, 3 darüşşifa (hastane), 5 su yolu, 8 köprü, 20 kervansaray, 36 saray, 8 mahzen ve 48 de hamam olmak üzere 375 eser sığdırmıştır...
Koca Sinan, sizce bu kadar işi yapacak zamanı nereden bulmuştur?
O Koca Sinan, bizim ne haddimize demeyin. Kendi kıymetinizi bilin ve önce vaktinizi harcatan yanlış alışkanlıklarınızdan kurtulun. Sonra kendi alanınızda verimli olup, eserler üretecek bolca zaman olduğunu fark edeceksiniz.
İşte verimli Zaman Değerlendirme için bilmeniz gerekenler:
Zaman'ın ne kadar önemli olduğunu hiç unutmayın
Zaman göreceli bir kavramdır. Herkese göre değiştiği gibi bir yere ve duruma göre de değişebilir. Zaman biriktirilemez ancak tasarruf edilebilir bir kavramdır.
"Bir yılın değerini; final sınavını geçememiş bir öğrenciye sor.
Bir ayın değerini; erken doğum yapmış bir anneye sor.
Bir haftanın değerini; haftalık bir gazetenin editörüne sor.
Bir saatin değerini; buluşmak için bekleyen aşıklara sor.
Bir dakikanın değerini; treni, otobüsü ya da uçağı kaçıran birine sor.
Bir saniyenin değerini; bir kazadan sağ çıkan birine sor" denilmektedir.
Ortalama bir insanın zamanı nasıl geçiyor?
Bir gün 24 saat. Ortalama bir kişi bu 24 saati bakın nasıl geçiriyor?
Uyumak için günde ortalama 8 saat harcıyoruz,
Makyaj, traş, temizlik, vb. işler için yaklaşık 1 saat harcıyoruz,
Kahvaltı, öğle yemeği, akşam yemeği, ufak atıştırmalıklar derken bir günde 3 saat harcıyoruz,
Özellikle megakentlerde seyahat için günde yaklaşık 2 saat harcıyoruz,
Türkiye’de sabah 9 akşam 18 çalışma sistemi yaygın. Bu da günde yol hariç 9 saat demek.
Toplamda bir günlük rutin aktiviteler 23 saatimizi alıyor. Geriye kendimize ayırabileceğimiz 1 saatimiz kalıyor. Fakat faturaların ödenmesi, banka kuyrukları, hastane, hava şartları, kaçırılan ulaşım araçları, zamansız çıkan işler, gereksiz yapılan telefon görüşmeleri vb. zaman giderleri de araya girince eldeki 1 saatlik vakitte çar çur oluveriyor. Durum böyleyken zaman yönetmek için nasıl bir yol izleyebiliriz sorusu akılları kurcalıyor.
Sabah 1 saat erken kalkmak, gece 1 saat geç yatmak, ufak atıştırmalıklar alıp yolda yemek biraz vakit kazandırıyor gibi görünsede bunlar yaşam kalitesini düşüren faktörler.
Zamanı verimli kullanmak gerekiyor
Zaman planlaması kişiye göre değişmekle beraber kesinlikle yazarak yapılması gerekmekte. Kaleme dökülen planlar araştırmalara göre hem motive edici olmakta, hemde hatırlamak adına daha kalıcı bir çözüm olmakta. Zaman yönetimi yapılırken belli başlı hususlara dikkat etmek gerekiyor.
Amaç: Yapmak istenilen tam olarak ne? Günlük, haftalık, aylık ve yıllık dönemlerde amacımız nasıl şekilleniyor? Bu nedenle amaçları önceden netleştirmek gerekiyor.
Yıllık plan: Günleri haftalar, haftaları aylar, ayları ise yıllar kovaladığı için bir yıl içerisinde yapılacak önemli olan şeyleri belirlemek gerekiyor.
Haftalık ve günlük planlar: Haftalık olarak bir program hazırlanması, günleri daha net ayarlamamıza yardımcı oluyor. Günlük planlar ise saatleri verimli kullanmayı sağlıyor. Tüm planlar yazarak yapıldığı için unutulması riski ortadan kalkıyor. Buda aslında daha sonrası için biriken işlerin önümüze serilmesini engellemiş oluyor.
Zaman Tasarrufu İçin Öncelikler: Saatlik, günlük, haftalık, aylık yada yıllık olmak üzere eğer bir plan/program yapıyorsak bunun içerisindeki öncelikleri mutlaka belirlemek gerekiyor. Arabayı temizlemek mi önce geliyor yoksa tamire götürmek mi önce geliyor? Temizlik yapmak mı önce geliyor yoksa TV izlemek mi? Toplantı mı? Yazışmalar mı? vb.
Zaman Yönetiminin Püf noktaları:
İşleri küçük bölümlere ayırın.
Ertelemeyin şimdi yapın.
Kendinize veya yönettiğiniz gruplara işlerin bitmesi halinde küçük ödüller koyun.
En verimli çalıştığınız saatleri belirleyin.
Yapılacak işlerinizi öncelikli, acil, önemsiz, gereksiz şeklinde işaretleyin.
Bu konuda şu maddeleri kullanabilirsiniz.
1. Acil Olmayan ve Önemsiz İşler
2. Acil ama Önemsiz İşler
3. Acil Olmayan ama Önemli İşler
4. Acil ve Önemli İşler
Başladığınız işi bir kerede tamamlayın uzatmalara oynamayın.
Her 1 saate 10 dk. mola verin.
Zor işleri önce yapın kolay ve sevdiğiniz işleri sona saklayın.
Hızlı okuma tekniklerini öğrenin.
Teknolojiyi etkin kullanmayı öğrenin.
Yaptığınız planlara sadık kalın ve tek bir takvim kullanın.
Benzer işleri bir arada halletmeye özen gösterin. Faturalar, bankalar, postane, kargo işleri vb.
Olağan bir gününüzü harcadığınız zaman giderlerine göre rapor edin. İş görüşmeleri 2 saat sürdü vb.
Algı tipinizi belirleyin. İnsanlar görsel, işitsel ve kinestetik olarak üç tipte algılarlar. İnternette bulabileceğiniz basit testler ile kendinizi sınayıp öğrenme hızınızı artırabilirsiniz.
Aynı anda birden fazla iş yapabilirsiniz. İşe veya okula giderken kitap okuyabilir, telefonunuzdan film/dizi izleyebilir, müzik dinleyebilir, önceden kaydedilmiş eğitim seslerini veya videolarını çalışabilirsiniz.
Önemli görüşmelerinizi sabah erken saatlerde yapın. Zira akşama doğru yapacağınız bir görüşmeyi düşünmek sizi endişelendirebilir, motivasyonunuzu ve performansınızı düşürüp zaman kaybetmenize yol açabilir.
Geçmişi unutun. Eskiden yapılanlar artık geçti gitti. Şimdiki zamana ve geleceğe odaklı hareket edin.
Yapacağınız her iş için bir başlangıç birde bitiş zamanı belirleyin. Bu sürece uyum göstermeye gayret edin.
Sık sık not alın. Ajandanıza veya not defterinize alacağınız notlar, fikirler, planlar zihninizi temiz tutar. Daha az şey düşünüp daha çok verimli olmanızı sağlar.
Planlamada zaman kaybetmeyin hızlıca yapıp derhal harekete geçin. Çünkü plan yaparken bahane üretmeniz olası bir durum. Benim plana ihtiyacım yok, plan yapmayı bilmiyorum, plansız daha iyi hallederim, plan yapmaya vaktim yok vb.
Zaman Vampirleri: Vaktinizi boşa harcatan alışkanlıkları
Günümüzün en önemli sorunlarının başında, zamanın ev ve iş hayatına yeterli olmadığı şikayeti geliyor. Kadın, erkek, anne baba hatta çocukları dahi etkileyen bu kritik problem günümüzün en önemli sorunları arasında yer almayı sürdürüyor.
Yaşam akışında karşılaşılan en büyük sıkıntılardan biri zamanın hiçbir şeye yetmemesi. Kadın, erkek, anne baba hatta çocukları dahi etkileyen bu kritik problem günümüzün en önemli sorunları arasında yer almayı sürdürüyor. Bu durum beraberinde yüksek stres, öfke sorunu, verimsizlik, yorgunluk gibi olumsuz sonuçları getiriyor.
Dijital bağımlılık
Teknolojik cihazların amaçlarının dışında uzun süreli kullanılması ölü zaman olarak adlandırılmaktadır. Özellikle telefonu ya da bilgisayarı hayatın merkezine koyarak, yoğun saatler geçirmek zamanın boşa harcanmasına sebep olmaktadır. Bu durum sosyal medya platformları için de geçerlidir. Bu platformlarda geçirilen uzun süreler zaman yönetimiyle ilgili sorunları beraberinde getirmektedir.
Aynı rutinde yaşamak
Büyük resme dışarıdan bakıldığında görülüyor ki zaman aslında hayatın akışını belirleyen en önemli etkenlerden biridir. Birçok öğretiye göre zamanı boşa harcamak hayatı da boşa harcamak anlamına gelmektedir. Hayata ne kadar çok deneyim sığdırılırsa zamanın o kadar iyi değerlendirileceği en yaygın görüştür. Sürekli aynı rutinin içinde olmak zamanı boşa harcatan en önemli etkenlerin başında gelmektedir.
Önemli işleri sürekli ertelemek
Ara sıra her bireyin yapması gereken bazı önemli işleri ertelediği olur. Ancak bu durumun süreklilik haline gelmesi, günlük rutinlerin aksamasına ve zamanın verimli kullanılmamasına neden olmaktadır.
Seçici izleyici olmamak
Yapılan araştırmalara göre insanlar zamanlarının büyük bölümünü televizyon veya video izleyerek geçirmektedir. Seçici bir izleyici olmamak ve televizyon karşısında geçirilen uzun saatler de bireylerin zamanlarını verimsiz kullanmalarına neden olmaktadır.
Başkalarının hayatlarına odaklanmak
Başkalarının hayatlarını konuşmak, boşa zaman harcamanın en büyük etkenlerinden biridir. Bireyler kendilerinden farklı insanların hayatlarını detaylıca ve saatlerce konuşarak kendi hayatlarından çalar. Bu eylemi gerçekleştirirken aynı zamanda kendi hayatlarını da eleştirirler ve ruh hallerini de olumsuz yönde etkilerler. Bu durumla gelen olumsuzluklardan bazıları ise yaşam isteğinin azalması, depresyon gibi durumlardır.
Uzun süreli telefon görüşmeleri yapmak
Son zamanlarda insanların en çok şikayet ettiği ve zaman alan konuların başında uzun süren telefon konuşmaları gelmektedir. Yalnızca hal hatır sormak ve önemli işleri halletmek için kullanılan telefon görüşmeleri, zaman zaman insanların vaktini en çok alan unsurlar arasında üst sıralara kadar yerleşmektedir.
Telefon görüşmeleri: Gün içerisinde gerek işimiz gerek özel konularımız gereği telefon görüşmeleri yapmak zorundayız. Fakat gereken dışında sadece dedikodu yapmak adına, boş boş gevezelik yapmak adına yapılan telefon görüşmeleri hem zamana hem bütçeye zarar vermekte. Öte yandan artık neredeyse herkeste akıllı telefon mevcut. Hal böyle olunca sosyal medya ve internet bizlere cep telefonumuz kadar yakın. Teknolojinin zaman yönetimindeki faydalarına daha sonra değineceğim ancak zararlarını ise bu başlık altında ele almak doğru olacaktır.
Gün içerisinde Facebook, Twitter, Youtube, Instagram vb. mecralarda harcadığınız zaman ne kadar? Kendinize ayırdığınız 10 dakikalık molalarda ilk işiniz cep telefonunuza sarılmak mı oluyor? Sosyal olmak adına harcadığımız bu zamanda bir arkadaşımız ile çay içip sosyal olmak mı daha avantajlı yüzlerce takipçimize yazı yazıp beğeni alarak sosyalleşmek mi daha avantajlı? Bu kısım bana göre doğal olmayan suni yollarla edinilen ve ismi “Sosyal” olarak koyulmuş olan kavram karmaşasından ibaret. Elbet aylık gelirinizi belirleyen, reklamlarınıza platform oluşturan ve bunun için zaman ayırmanız gereken teknolojik ortamlar olacaktır. Bunlar zaman tüketen vampirlerden sayılmıyor.
Beklenmeyen misafirler: Siz ev işleriyle meşgulken biri kapıyı çaldı, canı sıkılan komşunuz sohbete gelmiş. İş yerinizde yoğunluğun en tavanda olduğu bir saatte bir arkadaşınız “geçerken uğradım” diyerek size kendini zorla buyur ettirdi. Gel buradan yak! Bu tip durumlara karşı genellikle hazırlıklı olamıyoruz. Kırmamak için çoğu zaman kendi zamanımızdan harcayarak beklenmedik misafirlerimizle vakit geçirebiliyoruz.
Bunun önüne geçebilecek bir kaç faktör elbette bulunmakta. Kapıyı açmamak, sekretere yok dedirtmek, toplantıyı bahane etmek, randevu sistemi ile çalışmak, en önemlisi “hayır” demeyi bilmek. Kimseyi üzmemek adına bu kelimeyi kullanmaktan genellikle kaçınmaktayız. Bir öğrenci ertesi günün sınavına hazırlanırken, bir arkadaşının ufak bir ricasını kıramayabiliyor. En ufak bir kopukluk ise motivasyonu kaybettirdiği gibi önemli bir görevide kaybetmenize neden olabiliyor. Bu nedenle karşı tarafa durumu anlayacağı şekilde izah ederek “hayır” demeyi başarmak gerekiyor.
Toplantılar ve Yazışmalar: Özellikle medya sektöründe çalıştığım için şuana kadar onlarca toplantıya katıldım. Gerek radyolarda gerek ise televiziyon kanallarında sık sık toplantılar yapılmakta. Bu toplantılar inanın o kadar saçma, sıkıcı ve zaman kaybı ki anlatamam. Haber merkezlerinde genellikle günün gidişatını ele alan toplantılar yapılıyor. Gündemi belirlemek adına mantıklı gibi görünsede gündem Türkiye’de 5 dakika içerisinde değişiyor. Sabah yapılan gündem toplantısı öğlen olmadan anlamını kaybediyor. Bir toplantıya başlamak için gecikenleri beklemek gerekiyor. Herkesin güne dair toplantı başında ortaya attığı trafik, yağmur, otoparkta yer bulamaması gibi laf salataları ise zamanı iyice çarçur ediyor. Eğer önceden belirlenmediyse toplantılar genellikle zaman kaybından ibaret oluyor.
Yazışmalar özerllikle iş hayatında çok önemli bir yer tutuyor. Kurumsal e-postalar, evraklar, sözleşmeler, özlük dosyaları, faturalar vb. Bunları düzenlemek, gruplara ayırmak gerekiyor. E-posta yöneticisi içinde aynı şey geçerli. Herşeyin gelen kutunuzda olması sağlıklı değil. Bunları yapılan işler, devam eden işler, 2014 işleri, 2013 işleri, A kişisinin B kişisinin dosyaları vb. ayırarak gruplandırmak size büyük ölçüde zaman kazandıracaktır. E-posta sağlayıcınızı otomatik cevap vermek için programlayabilirsiniz. Sizin yerinize belli başlı e-postalara otomatik olarak cevap vererek size zaman kazandırmasını sağlayabilirsiniz.
Dağınıklık – Düzensizlik: Görsel düzen zihinsel düzeni sağlar. Zihinsel sakinlik ise motivasyonu artırır. Dağınık bir çalışma ofisi/masası sizin iş yapmanızı engelleyecektir. Gözleriniz ve kafanız yorulacak, objeler çeşitli çağrışımlara sebep olarak aklınızı dağıtacaktır. Bilgisayarınızın düzensizliği ve dosyaların karmaşıklığı da benzeri bir duruma neden olacaktır. Bunun için çekmecelerinizi, dolaplarınızı, bilgisayarınızı mutlaka düzenleyin. Aynı zamanda gereksiz titizlikte zaman kaybettiren faktörlerdendir. Örneğin günde 5 kere çalışma masanızı silmeniz gereksizdir.
Kararsızlık ve Erteleme: Zamanı en çok emen vampirlerden olan bu ikili, zaman yönetimi dışında bir konu olarak incelemeye değer. Kararsızlık, hedef belirlememekten ve kısa vadeli planlar yapmamaktan kaynaklanıyor. Boş bir gününüzde “bugün ne yapsam / yapsak?” sorusu kararsızlık ve plansızlıktan kaynaklanmatadır. Sırf bu nedenle o gün gidilebilecek bir fuar, seminer, tiyatro vb. için önceden ayarlanmadığından katılım hakkınız kalmayabilir. Önem sırası belirlemediğiniz için hangi işi önce yapacağınıza karar veremiyor olabilirsiniz ve bu süreçte her ikisini birden yapmaktan vazgeçebilirsiniz. Tüm bunların size dönüşü olumlu yada olumsuz illaki olacaktır. Erteleme ise kararsızlığa bağlı olarak ve aynı zamanda ayrı olarak karşımıza çıkmakta. Karar verememek çoğu zaman bir durumu başka bir güne saate atmaya sebep olabiliyor. Öte yandan erteleme kavramı kendi içinde bir çok sebep barındırıyor.
=> Başramama, yapamama, bitirememe, yetiştirememe kaygısı,
=> Organize olamama, yapılacak olan işi sıkıcı bulma,
=> Mükemmelliyetçilik. Çok şaşırtıcı bir madde gibi durduğunu biliyorum. Bazı insanlar her şeyi kusursuz istemekteler. Bunu yapmak ise gerçekten zor. Zaten bunu yapamayacaklarını bildikleri için veya üzerinde çok uğraşacaklarını bildikleri için erteliyorlar. Oysa mükemmelliyetçiliği bir çok iş gerektirmiyor. Sadece yapılmış olması yeterli olabiliyor.
Yetki ve Görevleri Devretmeme: Bir fabrikanın bütün işlerini bir kişi yapabilir mi? Eğer teknolojiden faydalanmıyorsa yapamaz. Her şey otomatik ise yönetim panelinden bir kişinin bütün fabrikayı idare edebilmesi mümkündür bu ayrı bir durum. Her insanın belli bir kapasitesi vardır. Aynı anda bir kaç yerde olmak bir kaç iş yapmak mümkün olmamaktadır. Bu durumda yapılabilecek bazı işleri başkalarına devretmek veya teknolojiden yardım almak zaman kazandırıcı olacaktır. Diğer yandan bir işi hızlı halledebilmek adına işi yanlış kişilere vermek aksine daha çok vakit kaybına yol açacak hatta krizlere kaoslara sebebiyet verecektir. İşi bilen profesyoneller ile çalışmak doğru tercih olacaktır.
İletişim Sorunu: Askeriyede emrin tekrarlanması gibi bir durum vardır. Komutan bir emir verir, asker verilen emri tekrarlar. Bu askerin konuyu doğru anladığının veya komutanın doğru anlatıp anlatmadığının teyidi niteliğindedir. İnsanlar arasında iletişimsizlik zaman kaybına sebep olan faktörlerden biridir. Yanlış anlaşılma veya yanlış gelen bir bilgi, tüm işleri aksatabildiği gibi hem maddi hem zaman yönünden kayıplara yol açabilmektedir. Bu nedenle etkili iletişim yollarının tercih edilmesi ve belirlenmesi gerekmektedir. Sürekli hattan düşen bir santral sistemi ile çalışmaktansa e-posta ile veya whatsup ile çalışmak daha verimli olabilir. Bu kişilere, firmalara, gruplara göre şekillenecek bir maddedir.
Sağlık ve stres: Aniden bir hastalık geçirebilirsiniz. Grip gibi salgınlara denk gelip hasta olmuş olabilirsiniz. Öte yandan yoğun iş koşturmacası içerisinde stres altına kalıyor olabilirsiniz. Aşırı sigara, alkol, yorgunluk vb. sebeplerden bedeninizi yıpratıyor olabilirsiniz. Tüm bunlar bir gün kayışın kopmasına ve sizin hastanelik olmanıza sebep olabilir. Bu nedenle elinizden geldiğince insani gereksinimlerinize ve sağlığınıza önem verin. Gribal enfeksiyon geçiren bir hastanın bulunduğu ortamda kalmamaya özen göstermek sizin 1 hafta aksıra öksüre yatakta yatmanızı engelleyebilir. İş ve zaman kaybının önüne geçebilir.
Acelecilik: Çalışma ortamlarında oradan oraya koşturan, hep bir acele içerisinde olan kişiler vardır. İşleri bir türlü bitmez. Hep onlar yoğundur. Bütün işler sanki onlara devredilmiştir. Hem yakınırlar hemde çabalarlar. Çoğu zaman ne yaptıkları iş sonuçlanır ne de kendilerine ayıracak vakitleri kalır.
Beklemek: Hepimiz mutlaka bir yerlerde bekleyerek zaman kaybediyoruz. Özellikle megakentlerde trafikte, metrobüs sırasında, banka sırasında, resmi yerlerde, yemek sırasında, asansör sırasında, tuvalet sırasında vb. Bu tip bekleme durumlarında size verimli olacak eksta bir şeyler varsa yapmaya çalışın. Telefonunuzdan e-postalarınıza bakmak gibi. Öte yandan bir görüşme için birisini bekliyorsanız dakikalarınızı hatta saatlerinizi harcamayın. Kendisi ile iletişim kurun veya sekreterine bilgi vererek size müsait bir zamanlarında dönüş yapmalarını belirtin.
Unutkanlık: Hepimizin başına gelebiliyor. Eğer sağlıkla ilgili bir durumdan ötürü unutkanlık yaşıyorsak tıbbi müdahale almalıyız. Dikkat eksikliği, yoğunluk vb. nedenlerden dolayı bir unutkanlık yaşıyorsak o zaman not alma konusunda kendimizi geliştirmeliyiz. Cep telefonlarında kullanılan basit not alma uygulamaları hayatı oldukça kolaylaştırmakta. Alarm kurmak, sabah kalkış saatlerini telefona haftalık olarak kaydetmek vb. yöntemler de unutkanlığı ortadan kaldırabilmektedir.