Dini takıntıları vesvese diye hafife almayın
Üsküdar Üniversitesi, NP Feneryolu Tıp Merkezi Psikiyatri Uzmanı Doç. Dr. Oğuz Tan, Ramazan ayı sürecinde karşılaşılabilecek dini takıntılarla ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Dini takıntılar Obsesif Kompülsif Bozukluk (OKB)’nin bir türü oalbilir. Kafadan atılamayan ve ileri derecede rahatsızlık düşüncelerin baskın olduğu bir hastalıktır türüdür bu. İnsan bu düşünceleri kafasından atabilmek için çeşitli yollara başvurur ama bu çabaların faydası olmayabilir, hatta daha çok düşünce içine girebilir insan.
İbadet sırasında aklından küfürlü sözler geçebilir...
Mesela kişi Allah’a inandığı halde, Allah’a veya diğer kutsal şeylere içinden küfür sözleri gelir. Tövbe eder, dua eder, tekrar tövbe ve dua eder. Genellikle aynı şekilde tövbe ve aynı dualar kullanılır. Tövbe ve dualar saatleri bulabilir. Din bilginlerini bulup, dinden çıkıp çıkmadığını sorar. ‘Galiba Allah’a inanmıyorum’ diye düşünür. Kendi kendine Allah’a inandığını ispatlamaya çalışır. İbadet sırasında aklından küfürlü sözler geçebilir, gözünün önüne cinsel hayaller gelebilir. Abdestim kaçtı mı, bozuldu mu? Gusül sahih oldu mu? Namazı doğru kıldım mı? Bir daha abdest al, bir daha al, bir daha… Namazı tekrarla, bir daha tekrarla… Günah mı işledim, yemekte domuz mu vardı, kul hakkına mı girdim?’ Yakınlarına sorar, bir daha sorar.
Biyolojik faktörler kadar yetiştirme tarzı da etkili
OKB’nin kesin ve tek sebebi yoktur. Biyolojik faktörler yani beynin düşüncelerden sorumlu ön bölgelerinin aşırı çalışması, serotonin maddesinin az üretilmesi, işin yüzde 60’ını açıklar. Yetiştirilme tarzının, kişilik özelliklerinin de kayda değer rolü vardır. Ödülden çok cezayı kullanan, eleştiren, hata kabul etmeyen, aşırı kuralcı ailelerin çocuklarında daha sık görülür. Titiz, mükemmeliyetçi kişiler de OKB’ye yatkındır. Şekilci din anlayışı, dini maneviyat olarak görmekten çok kurallar manzumesi olarak gören bakış açısı, dini takıntılara zemin hazırlar. OKB’lilerin hayal ettiği Tanrı da şekilci, kolay affetmeyen, en küçük kusuru şiddetle cezalandıran bir Tanrı’dır.”
Bu takıntılar diğer dinlerde de görülüyor
Tanrı’ya küfür, ibadet yerinde seksüel düşünce ve hayallerden kurtulamama, günah işleme hissi gibi obsesyonların Hristiyan ve Yahudilerde de bulunur ve hayli sıktır. Abdest ve namaz takıntılarının sadece İslamiyet’e mahsustur ve bu rahatsızlık bazı insanlarda Ramazan ayında artar.
Yaşam kalitesini etkileyen bu hallerde uzman yardımı alınmas gerekir.