Hayalet nedir, kaç tür hayalet vardır?
Hayalet; dünyanın hemen her coğrafyasında ve pek çok kültürde varlığına inanılan; bazı insanlarca görüldüğü varsayılan, genellikle psişik alanla ilgili vakalarda boy gösteren, çoğu zaman ölmüş kişilerin ruhları ile bağlantılı olduğu iddia edilen ses ve görüntülerin kaynağı kabul edilen olgudur. Mevcut fizik yasalarıyla açıklanamayan ışıksı bedenli ve doğa dışı sesler genellikle hayalet olarak tanımlanırlar ...
Hayalet, hakkında en az şey bilinen doğaüstü fenomendir. Pek çok hayalet vakasına rağmen, hayaletler hakkkında hâlâ çok az şey biliniyor. Yaşanandığı kayda geçen vakalrın bir çoğunda biribirinden ayrı olgu ve tezahürler söz konudur.
Hayalet vakalarının bir çoğunda yaşayan insanlarla iletişim kurmaya çalışan ölü ruhlardan söz edilmektedir. Bu tür hayaletler genellikle "enerji beden"olarak tarif edilir ve yaşarken bağlı oldukları yerlerde ortaya çıkarlar.
Musallat
Hayalet genel olarak İngilizce'de "Ghost" kavramı ile tanımlanmaktadır. Ancak kimi vakalarda onlarca hatta yüzyıllarca aynı mekanda pek çok insan tarafından defalarca görülen hayaletler vardır ki bunlar "hauntings" olarak ayrı bir kategori içerirler. Hauntings'in Türkçe karşılığı Musallattır.
Bir insanın ölümünün hemen ardından, yakın bir yerde genellikle bir defaya mahsus olmak üzere görülmesi türünden olaylar da vardır.
Kriz Hayaletleri: Crisis Apparitions
Hayalet vakalarında; yaşayan bir insanın hayaletinin, kişinin bulunduğu yerden kilometrelerce uzakta görülmesi de çokça kayıtlıdır. Çoğunlukla amansız hastalıkların kurbanı olan insanların, ölümle buluşacağı anlarda ortaya çıkan bu tür hayaletler kriz hayaletleri (crisis apparitions) olarak adlandırılırlar.
Yaşayan İnsan Hayaletleri, Aynasız: Doppelganger
Hayalet vakalarında ilgin bir kategoride "doppelganger"dir. Almanca kökenli bu kelime "Tıpkısının aynısı" anlamındadır ve bir şeyin aynı anda iki yerde birden olmasını tanımlar. Türkçe'ye Aynasız görünen olarak çevrilebilir. Bu tür vakalarda yaşamakta olan bir insanın hayaletinin çok uzaklara yolculuklar yapması söz konusudur. Fakat hayaletleri, uzaktaki tanıdıklarını ziyaret edenlerin onlardan haberi yoktur.
Görgü tanıklarının anlatımlarında, filmlerde, öykülerde ve romanlara hayaletler çoğunlukla yarı saydam, korkutucu varlıklar olarak tanımlandığı için hayaletle karşılanların onları hemen fark edeceği düşünülür. Oysa bu tür vakalarda bir hayaletin görüntüsü normal insanınkinden farksızdır. Çoğu zaman karşılaşılan varlığın ölmüş biri olduğu anlaşıldığında ya da görünen varlık duvar veya kapalı kapıdan geçmek gibi sıradışı bir şey yaptığında fark edilebilir. Yani eğer varlarsa belki de günlük hayatta pek çok insan, en az bir kere bir hayalet görmüştür ama farkında bile olmamıştır.
Hortlak
Bir de genellikle Türk halk kültüründe mezardan çıkarak insanları korkutan yaratıklar vardır ki onlar da "hortlaklık" denen bir tür hayalet sınıfıdır. Hortlakların, genellikle geceleri ve sırtlarında kefenle mezarından çıkıp dolaştıkları iddia edilmektedir.
Hayaletlerin varlığı bilimsel olarak kanıtlanamamıştır
Hayaletler varlıkları bilimsel açıdan hiçbir zaman kesin olarak kanıtlamadığı için tam anlamıyla "X-files" yani "bilinmeyen vaka" konumundadır. Hayaletlerin bazı özel hallerde görünebilen "öte alem varlıkları" mı yoksa insan ruhunun ürettiği "halüsinasyonlar" mı olduğu tartışma konusudur.
Antik çağlardan bu yana, hayaletlerle karşılaşmak en sık yaşanan doğaüstü vakadır. Hayalet fenomeni tarihi kayıtlara geçen en eski olaylar arasında yer almaktadır. Neredeyse tüm medeniyet ve kültürlerin tarihi kaynaklarında, ölmüş kişilerin hayaletlerinin ziyaretleriyle ilgili olaylardan bahsedilmektedir.
Ata Ruhlarının Ziyaretleri
Hayalet olgusunun mitolojik anlatılardaki en eski kaynakları Şamanizmdeki "Ata Ruhları" inancı olabilir.
Çoğu kabile toplumlarında atalarından müteşekkil hayaletlerinin yaşayan liderlerle periyodik olarak iletişime geçip onlara bilgeliği öğrettiklerine inanılır. Orta Asya, Uzak Doğu ve Doğu kültürleri bu anlamda kadim çağlardan bu yana "hayalet" kaynamaktadır.
Ama Batı Kültüleri de bu konuda Doğu'dan aşağı değildir. Antik Yunan kültürleri ve Roma İnançlarında ve Hristiyan kültürlerinde de hayaletlerden korkulurdu.
Kilise'ye Göre Hayalet Görenler Şeytan'ın İşbirlikçileri Sayılıyordu
Pek çok gizemli konuda olduğu gibi insanların hayaletler hakkında konuşmasından ve araştırmasından rahatsız olan Ortaçağ Hıristiyan Kilisesi, hayaletlerin kötü güçler olduğunu ve görenlerin bile şeytanla işbirliği yapan kişiler olduklarına fetva vermişti. Engizisyon mantığının ürünü olarak Egzorsizm (Exorcism) yani kötü ruhların kilise mensuplarınca evlerden kovulması gerekliydi.
Kilise'nin düşman olduğu, okült (occult) bilgileri şeytanın işi olarak görülüyor ve onlarla iştigal edenler de şeytanın uşağı sayılıyordu.
Rönesans sonrası konu üzerinde daha sağduyulu araştırkmalar başlamış ama bu kez de ortalık şarlatanlardan geçilmez olmuştur.
Hayalet avcıları ve hayalet araştırmacıları
Hayaletler üzerine yaklaşık bir asırdır bilimsel araştırmalar yapan Ruhsal Araştırmalar Derneği, çeşitli olayların görgü tanıklarıyla görüşmekte, ifadelerini kayda almakta ve elde edilen bilgileri sınıflandırarak, analiz etmektedir. 1960'larda Oxford Üniversitesinde Celia Green ve Charles McCreeryfnin uyguladığı araştırma programı da bu araştırmalar arasındadır.
Bazı medyumlar, hayaletlerin sıkça ortaya çıktığı söylenen yerlerde, psişik yeteneklerini kullanarak bu varlıklarla iletişim kurarak, kim yada ne olduklarını öğrenmeye çalışmıştır.
"Ruhsal Kurtarma"(Psychic Rescue) denilen yöntemi uyguladıklarını iddia eden bazı medyumlar ise hayaletlerle iletişime geçerek onları, bulundukları mekanı kendi rızalarıyla terkedip ait oldukları ölüm sonrası alemine gitmeye ikna etmek için çalışmaktadırlar.
İngiltere'de ASSAP (Association for the Scientific Study of Anomalous Phenomena / Anormal Olayların Bilimsel İncelenmesi Derneği) araştırmacıları, hayaletlerin yaşadıkları iddia edilen eski yapıları ziyaret ederek kameralar ve ses kayıt cihazlarıyla hayaletler hakkında kanıt toplamaya çalışmaktadırlar.
Hayalet dedektörü
ASSAP araştırmacılarından Dover Castle, 'hayalet dedektörü' dediği cihazlarla hayaletler tarafından açılıp kapatıldığı iddia edilen bir kapıyı görüntüledi, aynı zamanda hayaletler tarafından yapıldığı iddia edilen kapı çalma sesleri kaydetti. 'Hayalet dedektörü' bir yerdeki hava sıcaklığını bazı aralıklarla ölçüyor ve ani sıcaklık değişimlerini bir sinyalle haber veriyrodu. Kayıtlara göre pek çok olayda hayaletlerin ortaya çıkmalarından hemen önce yoğun bir soğuk dikkat çekiyordu.
Zamanla hayalet dedektörünün yerini gelişmiş teknoloji aygıtları aldı. Örneğin; 'spider' (örümcek) isimli hayalet tespit cihazı, hayaletli mekanların elektromanyetik alanındaki ani ve büyük değişimleri algılayıp orayı hemen fotoğraflayabilmekteydi.
Fotoğraftaki Hayalet
Londra'da bir aile, 1993 yılbaşı gecesi çektikleri fotoğraflann birindeki televizyonun ekranında bir kadın yüzü fark etti. Fotoğraf çekilirken televizyonun kapalı olduğu belirtiliyordu. Kadının yüzünün, birkaç yıl önce ölen ünlü medyum Doris Stokes'un yüzüne benzediği tespit edildi.
Şarkı söyleyen çocuk hayaleti
1995 yılının Aralık ayında tatile çıkarak Somerset'teki Exmoor'da kamp kuran bir aile sabah 05 sularında şarkı söyleyen bir çocuk sesi ile uyandılar. Etraf karanlık olduğu için bir şey göremediler.
Yirmi dakika sonra şarkı yeniden duyuldu. Küçük bir çocuğun bu saatte ıssız bir yerde nasıl tek başına dolaşabildiğini merak eden aile fertleri, çadırdan dışarı çıkar ve etrafta gezinirler ama kimseyi göremezler. Ancak şarkı söyleyen çocuğun sesini hâlâ duymaktadırlr. Aile reisi sesi bulmak için bir süre peşinden gider ama ses birden kesilir.....
Bölgede yaşayan yerel bir tarihçinin anlattığına göre 1858'de bu bölgede yaşayan beş yaşındaki bir kız, babası tarafından bir çocuk bakıcısına satıldıktan sonra ortadan kaybolur. Kaybolmadan önce en son sabah dört civarında etrafta dolaşırken görülmüştür. Herkes çocuğu bakıcının götürdüğünü düşünmektedir. Ancak bir madenci daha sonra kızın cesedini civardaki bir maden ocağında bulur. Öldürülmüştür. Mahkeme cinayeti kızın babasının işlediğine karar verir. Tarihçinin anlattığı olaylar, tatilci ailenin kamp kurduğu bölgede yaşanmıştı ama nerdeyse 136 yıl önce.
Ölüm anında kızına görünen baba
12 Nisan 1993'de Florida'da erkek kardeşi, sabah erken saatlerde Erika Davis'in evine gelip elli yaşındaki babalarının, geceleyin kalp krizi sonucu öldüğünü söyler. Erika, haberi duyar duymaz, geceleyin babasının birden yatağının kenarında beliriverdiğini ve ona seslenerek gitmek zorunda olduğunu söylediğini anlatır. O ana kadar rüya gördüğünü sanmaktadır. Ancak artık rüya olmadığını savunmaktadır çünkü babası son giydiği kıyafetle gelmiş ve veda ettikten sonra gözden kaybolmuştur. Üstelik bu olay babasının öldüğü saatte gerçekleşmiştir.
Los Angeles'taki yaşlı kadın hayaleti
1993 yılında Los Angeles'da eski bir evin etrafında sık sık yaşlı bir kadının hayaletine rastlandığı belirtildi. Hayaleti görünen kadının uzun süre önce o evde yaşadığı ve çok sevdiği halde evden taşınmak zorunda kaldığı bilinmekteydi. Kadının hala yaşadığını yeri öğrenen araştırmacılar, kadının ağır bir hastalığa yakalandığı ve komada olduğu öğrenilir. Kadının koma halindeyken bile hala eski evini sayıkladığı öğrenilr. Kadın komadan çıkıp, iyileştiğinde, eski evinin civarında bir daha hayalet gören olmaz.
Hayalet ihbarı yapılan ilginç bir yanlış anlama vakası
1993'te İskoçya'da Malcolm Robinson tarafından tutulan rapora göre; Bir aile, evlerinin duvarında asılı oyuncak gitarın her akşam aynı saatte kimsenin müdahalesi olmaksızın müzik çaldığını iddia ediyordu. Hayalet avcıları, inceleme için eve geldiklerinde, ailenen belirttiği saatte müzik sesini duydular. Oyuncak gitar test için uzak bir yere götürüldü. Ama aynı saatte gitardan hiç bir ses çıkarmadı. Ama aile evde aynı sesi yine duydu. Müziğin gitardan gelmediği aşikardı. Ses dikkatle takip edildi ve gitarın asılı olduğu yerdeki bir dolap açıldı. Müzik sesi dolaptaki elektronik oyuncaktan geliyordu.Evin işe yaramayan eşyalarının koyulduğu dolabın altlarında unutulan elektronik aygıt, her akşam aynı saatte aynı parçayı çalmaya programlanmıştı.
mistikalem.com