Ege Üniversitesi'nde kefirli yoğurt üretildi
En değerli probiyotik olarak nitelendirilen kefir, laboratuvarda bir başka sağlıklı gıda olan yoğurt ile birleştirildi.
Ege Üniversitesi ile işbirliği yapan bir süt ürünleri firması, Ar-Ge çalışmaları çalışmaları ile üretilen kefirli yoğurdu piyasaya sundu.
Acıbadem Üniversitesi'nin açıklamasına göre; içinde 60’dan fazla faydalı bakteri ve maya barındıran Kefirli yoğurt, içerdiği B12 vitamini, proteinlerle günlük ihtiyacın önemli bölümünü karşılıyor, kefirden aldığı probiyotiklerle de bağışıklık sistemini güçlendiriyor, sindirimi düzenliyor.
Prof. Dr. Murat Baş: Yoğurt kadar besleyici ve kefir kadar sağlıklı
Acıbadem Üniversitesi Hastanesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı, Beslenme ve Diyetetik Bölümü Başkanı Uzman Diyetisyen Prof. Dr. Murat Baş, kefirli yoğurdun özenle sürdürülen bir Ar-Ge çalışmasının eseri olduğuna dikkat çekerek “Firmanın Ege Üniversitesi ile yürüttüğü 3 yıllık Ar-Ge çalışmasıyla üretilen kefirli yoğurt, kefir mayasıyla, yoğurt mayasını birleştirerek her ikisinin de faydalarını tek bir gıdada toplamayı başardı. Yoğurt kadar besleyici ve kefir kadar sağlıklı olan kefirli yoğurt, tadı bakımından da kolay yenilebilmesiyle öne çıkıyor” dedi.
Prof. Dr. Baş, “Normal yoğurt eşsiz bir fermente gıda olmakla birlikte, içerisinde bulunan yararlı bakteriler genellikle sindirim sistemindeki asit ve enzimlere dirençli değildir. Bu nedenle kefir yoğurdunun, sağlık yararının daha güçlü olduğunu söyleyebiliriz. Aslında normal yoğurt sanıldığı gibi probiyotik kaynaklarından biri değildir. Çünkü, yoğurt içerisinde bulunan probiyotik bakterilerin hemen hepsi mide asitleri tarafından parçalanır ve kalın bağırsağa ulaşamazlar. Ancak, kefir mayasında bulunan probiyotik bakterilerin kalın bağırsağa ulaştığına dair bilimsel kanıtlar mevcuttur ve bu durum kefirli yoğurdu normal yoğurda göre birkaç adım öne çıkarmaktadır” şeklinde konuştu.
Kefirli yoğurdun besleyiciliğine değinen Prof. Dr. Baş, “Yaklaşık 150 gram kefirli yoğurt 8 gram protein içerir ve günlük kalsiyum ihtiyacının yaklaşık yüzde 28’ini kadarını karşılar. Kefirli yoğurt B12 vitamini için de iyi bir kaynaktır ve günlük ihtiyacın yüzde 30'unu karşılar. Tıpkı yoğurt gibi daha büyük porsiyonlarla yenilebilen kefirli yoğurt, Taze meyve ile birleştiğinde, kefir eşsiz bir lezzet haline döner ve iyi bir ara öğün seçeneğidir. Altın besin Kefirli yoğurt, içinde barındırdığı 60’dan fazla çeşit yararlı bakteri ve maya ile ciddi bir probiyotik kaynağıdır. Probiyotik mikroorganizmalar kalın bağırsağa ulaştığında sağlık üzerinde yararlı etkiler gösterirler. Sindirime, vücut ağırlığı yönetimine ve zihinsel sağlığa yardımcı olarak sağlığı çeşitli şekillerde etkileyebilirler. Yapılan çalışmalarda, kefir mayasının 60’ dan fazla çeşit bakteri ve maya içerdiği belirlenmiştir. Bu da onları çok zengin ve çeşitli bir probiyotik kaynağı haline getirir” dedi.
Kefirli yoğurt osteoporoz riskini azaltır
Kemik erimesine karşı kefirli yoğurdun iyi bir seçenek olduğunun altını çizen Murat Baş, “Osteoporoz, kemik dokusunun bozulması ile karakterizedir ve birçok ülkede önemli bir sorundur. Özellikle kadınlar arasında yaygındır ve kırık riskini önemli ölçüde artırır. Yeterli kalsiyum alımının sağlanması, kemik sağlığını iyileştirmenin ve osteoporozun ilerlemesini yavaşlatmanın en etkili yollarından biridir. Kefirli yoğurt sadece iyi bir kalsiyum kaynağı değil, aynı zamanda kalsiyum metabolizmasında önemli bir rol oynayan K2 vitamini için de iyi bir kaynaktır. K2 vitamini K vitamini tiplerinden biridir ve kemiklerde ve dişlerde kalsiyum birikmesini sağlayarak bu dokuların güçlenmesini sağlar. Büyüme çağındaki çocuklarda kemik gelişimi ve büyümeye destek verir. Deney hayvanlarında yapılan çalışmalar, kefirin kemik hücrelerinde artan kalsiyum emilimine destek verdiğine işaret etmektedir. Bu, kırıkların önlenmesine yardımcı olan kemik yoğunluğunun artmasına destek sağlar” diye konuştu.
“Kefirli yoğurt içindeki probiyotikler çeşitli sindirim sorunlarının giderilmesine yardımcı olabilir” diyen Uzman Diyetisyen Baş, “Kefirin içerisinde bulunan probiyotikler, bağırsaklardaki probiyotik dost bakterilerin dengesinin geri kazanılmasına yardımcı olabilir. Örneğin, ishalin tedavi edilmesinde oldukça etkili olduğunu gösteren çalışmalar mevcuttur. Dahası, bazı bilimsel kanıtlar probiyotiklerin ve probiyotik gıdaların birçok sindirim problemini hafifletebileceğini düşündürmektedir. Bunlar arasında irritabl bağırsak sendromu (IBS), ülserler, kabızlık ve diğer bazı sindirim sorunları gelmektedir” dedi.
‘Laktoz oranı çok daha düşük’
Laktoz intoleransı olan kişiler için yoğurtlu kefirin daha iyi bir seçenek olacağını vurgulayan Murat Baş, “Süt ve süt ürünleri, “laktoz” adı verilen doğal bir karbonhidrat içerir. Bazı kişiler laktozu düzgün bir şekilde parçalayamaz ve sindiremez. Bu duruma laktoz intoleransı denir. Kefir ve yoğurtta bulunan laktik asit bakterileri sütte bulunan laktozu parçalar ve süte göre oldukça daha düşük bir laktoz içeriği meydana gelir. Bu nedenle kefirli yoğurt sindirim sorunlarına neden olmaz” diyerek sözlerini sonlandırdı.
Kefir, Kafkasların uzun yaşam sırrıydı
Prof. Dr. Baş“Kefirin Orta Asya'da göçebe olarak yaşamlarını sürdüren Türkler tarafından 5 bin yıl önce bulunduğu tahmin edilmektedir. Kefirin üretilmesinde kullanılan orijinal kefir daneleri babadan oğula geçen bir miras gibi değer taşımıştır. Hastalıklara şifa olması nedeniyle kefir Peygamber danesi, Peygamber darısı gibi isimler almıştır. Kefir Kafkasların uzun yaşamasını sağlayan içecek olarak da bilinmektedir. Kafkasya'da kronik hastalıkların çok az olması kefiri bin bir derde deva şifa kaynağı ve sağlık mucizesi olarak benimsenmesini sağlamıştır” ifadelerini kullandı.