Anadolu'nun en yaşlı insanı: Denizli Adamı

01 Temmuz 2017 Cumartesi

2015 yılının Mart ayında Pamukkale Üniversitesinde düzenlenen konfransta;  Kocabaş Adamı, Denizli Adamı ve Denizli İnsanı olarak da tanınan 1 milyon 200 bin yıllık Denizli Taş Devri İnsansısı ile ilgili  önemli bilgiler verilmişti.

Denizli Adamı ne zaman, nasıl bulunmuştu?

Denizli’nin Honaz ilçesi Kocabaş Mahallesi’nde 2002’de mermer ocağında bir işçi tarafından bulunan ve “Denizli Adamı” ismi verilen fosil kafatasının, ilk bulunduğunda 500 bin yıllık olduğu tahmin edilmişti. Ancak kesin yaşının belirlenmesi amacıyla Fransa'nın Marsilya Üniversitesi'ndeki laboratuvara gönderilen, 'Homo Erectus' fosiline  paleomanyetizma ve kozmik radyasyon yöntemleri uygulandığında yaşının 1,2 milyon olduğu anlaşılmıştı.

Soyu tükenmiş insansı türlerden Homo erectus'un yaklaşık olarak 1,9 milyon yıl öncesinden 250 bin yıl öncesine kadar yaşadığı tahmin ediliyor.

Anadolu’da bilinen ilk ve tek taş devri insansı fosili

İnsansı türlerin tarihine ışık tutan önemli arkeolojik buluntulardan olan fosil kafatasının; anatomik ve kesin yaş bulguları ile Anadolu’da bilinen ilk ve tek taş devri insanısı fosili olduğu açıklanmıştı.

Konuyla ilgili olarak 2015 yılının Mart ayında Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Konferans Salonu'nda buluntuyla ilgili 'Denizli Taş Devri İnsanı' adlı konferans düzenlenmişti.

Taş devri insansıları ve insanları tarihi ve dünyaya yayılışlarına yeni ufuklar açacak arkeolojik buluntu ile ilgili o yıl Hürriyet gazetesinde yayınlanan haber şu şekildeydi.

Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Konferans Salonu'nda buluntuyla ilgili 'Denizli Taş Devri İnsanı' adlı konferans düzenlendi. Çok sayıda bilim adamı ve öğrencinin izlediği etkinlikte; PAÜ Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Cihat Alçiçek, Ankara Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Işın Yalçınkaya, Marsilya Üniversitesi'nde Öğretim Görevlisi Dr. Amelie Vialet konuşmacı olarak yer aldı.

Yaşı kozmik radyasyon yöntemleriyle tespit edildi

Buluntuyla ilgili yapılan incelemelerden söz eden PAÜ Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Alçiçek, "Fosilin dijital çekimleri, PAÜ Hastanesi'nde Bilgisayarlı Tomografi ile gerçekleştirildi. Karşılaştırmalı anatomik özelliklerinin taş devri insanına ait olduğu belirlendi. Ancak fosil üzerine uygulanan yaşlandırma eksikliği nedeniyle bu büyük buluş uzun süre hak ettiği alakayı görmemişti. Denizli adamı, TÜBİTAK ve CNRS (Centre National de la Recherche Scientifique) desteği ile Aix-Marseille Üniversitesi bünyesindeki CEREGE'nin (Centre Européen de Recherche et d'Enseignement des Géosciences de l'Environnement) çalışmaları sonrası 2014'te gündemde hak ettiği yere oturdu. CEREGE laboratuvarlarında paleomanyetizma ve kozmik radyasyon yöntemleriyle fosilin yaşının 1.2 milyon yıl olarak saptandı. Anatomik ve kesin yaş bulguları ile Anadolu'da bilinen ilk ve tek taş devri insanı belgelenmiş oldu. Sonuçlar 2014 yılı başında ünlü Earth and Planetary Science Letters dergisinde yayınlandı. Ayrıca, Anthropologie dergisinin 2014 yılı ilk sayısının tamamı bu fosile adandı. Çalışma sonuçları Avrupalıların atasının Anadolu kökenli olduğu yönü ile uluslararası basın ve bilimsel kuruluşlarının gündeminde geniş yer buldu. The Economist, SciLogs, Pour la Science gibi ünlü yayın organlarında; Chris Stringer, Robin Wylie ve François Savatier gibi ünlü yazarlar tarafından Europevia Turkey, Geology and the First Europeans ve Le deuxieme vague d'Homo erectus datee başlıkları ile uluslararası boyutta gündemde yer aldı" dedi. Prof. Dr. Alçiçek, ayrıca traverten mermer ocaklarında gergedan, geyik, timsah, mamut ve zürafa gibi hayvanların da fosillerini bulduklarını söyledi.

Avrupa'ya göçün aydınlatılmasına dair en önemli antropolojik bulgu

Denizli Adamı'nın Avrupa'ya göçün aydınlatılmasına dair günümüzün en önemli antropolojik buluşu olduğunu söyleyen Prof. Dr. Işın Yalçınkaya, "Bu bulgu ile kıtalararası köprü konumundaki Anadolu'nun insanların dünyaya yayılırken yaşadığı yerlerden biri olduğu ve Avrupa'ya buradan geçtiği varsayımı ispatlanmış oldu. Denizli Adamı, taş devri insanının tarihi ve dünyaya yayılış öyküsüne dair yeni ufuklar açılmasını sağladı. Anadolu'da benzer çalışmaların sürdürülmesi ve yeni bulgular edinilmesi, taş devri insanının göçüne dair yeni bilgiler sunacağı şüphesizdir. Denizli'de taş devri yaşamını anlamak, yaşam şartları ve ürettiği taş alet endüstrisini ve teknolojisini araştırmak amacıyla Kültür ve Turizm Bakanlığı izniyle gerçekleştirilen ilk çalışmalarda, bu insanların kullandığı oldukça önemli taş alet endüstrisi ve teknolojik bulgulara rastlandı. Kültür ve Turizm Bakanlığı projesinin ilerleyen aşamalarında taş devri insanının yaşadığı düşünülen mağaralarda sistematik kazılar başlatılması ve bu sayede yaşamları, kültürleri, teknoloji ve endüstrilerinin anlaşılması amaçlanmaktadır. Böylece taş devrinden günümüze kadar Anadolu'da insanlığın yaşam ve kültürel gelişimleri anlaşılabilecektir. Mermer, taş ve kömür ocaklarında nesilleri tükenmiş hayvan ve insan kalıntılarına rastlanıyor. Bu işletmelerde çalışmalar Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın kontrolünde yapılmalıdır" diye konuştu. Yalçınkaya, şu anda Pamukkale'de bulunan sıcak suyun eski dönemlerde traverten mermer ocaklarının bulunduğu alanlarda olduğunu ve insanlar ile hayvanları bu suyun çektiğini sözlerine ekleyerek, "Bu alanlarda nesilleri tükenmiş hayvanların da izlerine rastlıyoruz" dedi.

Marsilya Üniversitesi'nde görevli Dr. Amelie Vialet de Denizli Adamı'nın Anadolu'nun tek insan fosili olduğunu hatırlatarak, "En eski insan fosili Afrika'da bulundu. Afrika'da bulunan fosilin yaşının 2 milyon 8 bin yıllık olduğu belirlendi. Gürcistan'da bulunan bir başka insan fosili de 1 milyon 800 bin yıllık. Denizli'de bulunan fosil, insanlık tarihi açısından çok önemli. Bu fosil, ilk Afrika insanından biraz farklı. Denizli'de bulunan fosilin kafatası biraz daha küçük ve ince" dedi.

Denizli Adamı ile ilgili olarak aynı yıl 11 Mart'ta İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Konferans Salonu'nda; 13 Mart'ta Ankara Üniversitesi Rektörlük binasında iki ayrı konferans daha yapılmıştı.

www.arkeolojikhaber.com