Arılar susuzluk ve sıcaktan bal yapamıyor
2021 Nisan ayında kuraklığın artmasıyla çiçekler azaldığını ve polen kıtlığının ol. Yıl sonunda hem bal üretiminde hem de arı nüfusunda yüzde 70 civarında kayıp bekliyor.
Kuraklık dışında orman yangınları nedeniyle de geçen yıl çam ve çiçek balı üretimin de düşüş oldu.
Geçen yıl Mayıs ayında yaşanan aşırı sıcaklığın etkisiyle çam balında yüzde 99 kayıp yaşandığını aktaran İzmir İli Arı yetiştiriciler Birliği İkinci Başkanı Ramazan Keklik, “Bu başlı başına arıcılık için bir zarar oldu. Hem kazancımız olmadı hem de kışa arılar balsız girdi ve çok arı ölümleri oldu. Sıcaklığın aniden bastırmasıyla çamlardaki koşnil böceği dediğimiz bal veren böceklere büyük zarar verdi ve böcekleri yaktı. Başta Muğla, Aydın, İzmir olmak üzere Antalya, Manisa, Balıkesir, Çanakkale’de çam balı üretiliyor Sadece burada saydığım yerli arıcılar değil Kars, Gaziantep gibi Türkiye’nin her bölgesinden çam balı almak için gelen arıcılar var. Kuraklık nedeniyle geçen sene büyük mağduriyet yaşandı” dedi.
Kızılçam ormanlarında ağaçların kesilmesinden dolayı mağduriyet yaşadıklarını dile getiren Keklik, “Biz bunun önüne geçemiyoruz. Bizi asıl mağdur eden ağaçların kesimi. İzmir Orman Bölge Müdürlüğüne birçok kez dilekçe verdik. Kesilen ağaçlar palet fabrikalarına, talaş fabrikalarına çok ucuz fiyata satılabiliyor. Ancak bir çam ağacı bin liralık bal verebilir. Çam balı bir bizim ülkemizde ve Yunanistan’da var. Ancak Yunanistan’da çok az bulunur asıl olan bizim ülkemizde üretilendir. Böyle giderse çam balı kalmayacak. Bölgelerden çamların damgalanıp kesim için hazırlandığına dair şikâyet geliyor. Onun için hemen dilekçe veriyoruz ama üç gün sonra o dağın başka bir yüzünden ağaçlar kesime hazırlanıyor” diye konuştu.
Gezici arılarda yüzde 50 rekolte kaybı
Gezici arılarda dahi yüzde 50 rekolte kaybının yaşandığını söyleyen Food Honey Dış Ticaret firma yetkilisi Süer Gönüldaş, “Sıcaklık ve kuraklıktan ötürü arı, çiçek bulmakta zorlanıyor. Böylece bal üretimi ihracata da yansıyor. Ayrıca pandemi bal ihracatını çok etkiledi. Avrupa ülkelerinden Almanya ve Macaristan’a bal ihracatı yapıyoruz ancak bu aya kadar hiç ihracat yapmadık. Maalesef bizim en büyük ihracatımız Suudi Arabistan’dı ancak 2 yıldır Türkiye’den ürün alması yasaklandığı için orada da ihracat yapamıyoruz” sözlerine yer verdi.
Arıcıların desteklenmesi gerektiğine değinen Gönüldaş, “Arıcıların ne kadar süre destekleneceği ve böylece ne kadar ton ürün alınacağı, ihracatın nasıl arttırılacağıyla ilgili iyi bir plan yapılması gerekir. Bal fiyatları ülkemizde oldukça pahalı, ihracat yaparken diğer ülkelerle de rekabet etmen gerekiyor. Bu nedenle arıcılara sübvanse verilmeli. Fuarlar ile tanıtım yapmak gerekiyor. Ayrıca balın tek köylülerden alınmasına da karşıyım. Belirli kooperatiflerle sorumluluğu üstlenilmiş, test edilmiş ballar tercih edilmelidir. Balın kaliteli olup olmadığı çok zor anlaşılır. Balın denetlenmesi gerekir, arı hastalandığı zaman antibiyotik uygulaması yapılıyor. Arı o antibiyotiği bala kusuyor ve tüketicide o zehirli maddeden etkilenmiş oluyor. Her zaman marketlerden güvenilir olan ürünler tercih edilmeli. Çünkü Sahte bal üretenler var ve çok iyi bir balmış gibi satıyorlar” dedi.