İstanbul'un kayıp kulesi Belisarius Kulesi: Hamza Kalesi
Osmanlı kaynaklarında Kale-i Hamza yani Hamza Kalesi olarak geçen Belisarius Kulesi; İstanbul Yenikapı civarlarında olduğu kaynaklarda yer alan ve çizimlere yansıyan ama günümüzde olmayan eski bir kuledir. Küçük bir adacığın üzerinde dörtgen şekilde yükselen kulenin ne zaman inşa edildiğine dair net bilgi yok.
Eğer bu kule günümüze ulaşabilseydi belki de Üsküdar'daki Kız Kulesi gibi İstanbul'un simgeleri arasında yer alacaktı. Ama ondan geriye sadece gravür ve minyatürlerdeki tasvirler kaldı.
Belisarius Kulesi, F. Dirimtekin'in, Marmara surlarını inceleyen eserinde sahil boyunca uzanan surlara bağlı, 35 ve 62 numaralı burçlar olarak gösterilmekte, M. Müller-Wiener'in, şehrin topografyasını anlatan eserinde de aynı surlar üzerindeki 35 numaralı burç olarak yer almaktadır. Araştırmacıların planlarına da işledikleri bu kule, yayınlarını yaptıkları tarihlerde yerli yerinde, bir duvarla kıyıdaki sur sistemine bağlı bir burç olarak gösterilmiştir. Tarihçilere göre Bizans'ın meşhur Bukoleon Sarayı'nın bir savunma suruydu.
Bizans ve Osmanlı kaynaklarındaki gravürler ve minyatürlere göre; kulenin günümüzde Ahırkapı feneri ile Çatladıkapı arasında bir noktada olduğu anlaşılıyor.
Kule adını Bizans komutanı Flavius Belisarius'tan aldı. Flavius Belisarius, İmparator Jüstinyen ile anlaşmazlığı nedeniyle bu kuleye hapsedilmişti. Bu nedenle kule zamanla onun adıyla anılır hale gelmişti.
16. yüzyılın ikinci yarısında Kitab-ı Bahriye kaynak alınarak çizilmiş bir haritada görülen kule, "Kale-i Hamza" adıyla da biliniyor.
Kuleye ne oldu?
1766 depreminde kulenin ciddi manada hasar gördüğü ve yıkıldığı tahmin ediliyor.
Kulenin çıkan yangınlar veya barut patlaması sonucu tahrip olarak zamanla yok olduğu da iddia ediliyor.
Kulenin üzerinde yer aldığı adacığın ise Laleli Camii'nin yapımı sırasında denize dökülen hafriyatın altında kaldığı ifade ediliyor. Hafriyat nedeniyle adacığın karayla birleştiği sanılıyor. Kulenin yeri şu an muhtemelen sahil yolu üzerinde yol alıyor.