Film ve müziklerin fizyolojik etkisi herkeste aynı çıktı
Cell Reports adlı bilimsel dergide yayınlanan makaleye göre, araştırmalar herkesin aynı müzik ve sinema eserine aynı fizyolojik tepkileri verdiği iddia edildi.
Paris Beyin Enstitüsü ve Inserm tarafından desteklenen New York Şehir Kolejinin araştırmasına göre, söz konusu eserlerin, insanların kalp atış hızını nasıl etkilediği dört ayrı deneyle araştırıldı.
Önce, 27 sağlıklı gönüllü sesli kitap dinledi ve kalp atışları bir elektrokardiyogram (EKG) ile ölçüldü. Hikayenin ilerleyişi ve olayları boyunca, deneklerin kalp atış hızları buna göre ve genellikle baştan sona aynı noktalarda değişti. Deneklerin çoğunun birbiriyle ilişkili kalp atış hızları vardı, bu da hikayenin fizyolojilerini doğrudan değiştirdiğini ve farklı olay örgüsü noktalarının aynı etkiye sahip olduğunu gösteriyordu.
Başka bir deneyde, araştırmacılar, en çok dikkat verenlerin (anlatı hakkındaki soruları ne kadar iyi cevaplayabildikleri ile ölçülen) kalp dalgalanmaları arasında en fazla senkronizasyona sahip oldukları bulundu. Son olarak, ilk deneyi, bitkisel hayatta olanlar gibi daha düşük bilinç derecelerine sahip katılımcılarla tekrarladılar. Bu insanların sağlıklı insanlara göre daha az senkronizasyona sahip olduğunu ve altı ay sonra bilinçlerinin düzeldiği durumlarda kalp atışlarının diğerleriyle daha uyumlu hale geldiğini keşfettiler.
Deneyler, görsel ve işitsel bir uyarana tepki olarak bilişin, kalp hızı ve solunum hızları ile doğrudan bir bağlantısı olduğunu ve benzer uyarıcıların, birlikte olmadıklarında bile insanlarda aynı tepkiyi ortaya çıkaracağını gösteriyor. Dahası, bedenlerimizin ve beyinlerimizin biliş açısından ne kadar bağlantılı olduğunu ispatlıyor.
Bugüne dek yapılan birçok araştırma, bu etkinin duygusal bir tepki olduğunu varsayıyordu.
Korkunç hikayeler bizi korkutuyor, muhtemelen kalp atış hızımızı yükseltiyor. Bu nedenle, araştırmacılar, onlara standart bir eğitici video göstererek bunun duygusal olup olmadığını belirlemeye başladılar. İlk deneye göre, videoya neredeyse hiç duygusal ilgi göstermemelerine rağmen kalp atışları benzer noktalarda değişti, ancak bu etki sadece dikkatlerini verdikleri zaman gerçekleşti. Araştırmacılar katılımcıların dikkatini dağıttığında, kalp atış hızları aynı şekilde dalgalanmadı.
City College of New York Öğretim Üyesi Prof. Lucas Parra "insanların fizyolojilerini birbirleriyle senkronize ettiğini gösteren çok sayıda literatür var. Ancak ön kabul, bir şekilde etkileşimde bulunduğunuz ve fiziksel olarak aynı yerde bulunduğunuzdur" diyor. Parra, açıklamasının devamında ise şunları söylüyor: "Bulduğumuz şey, olayın çok daha geniş çaplı olduğu ve sadece bir hikayeyi takip edip uyarıcıları işlemenin insanların kalp atışlarında benzer dalgalanmalara neden olacağıdır. Kalp atış hızınızı artıran veya azaltan bilişsel işlevdir." dedi.
Çalışmanın yazarlarından Jacobo Sitt, "Bu çalışma henüz başlangıç aşamasında, ancak bunun beyin fonksiyonlarını ölçmek için uygulanabilecek kolay bir test olduğunu düşünebilirsiniz. Çok fazla ekipman gerektirmiyor. Hatta hastaneye giderken ambulansta da yapılabilir" açıklamsında bulundu.
chip.com.tr