Gökbilimciler Sherlock Holmes gibi çalışarak 'gizli' kara deliği keşfetmeyi başardılar
Gökbilimciler, sıradışı yıldız kümesi NGC 1850'deki yıldız hareketlerinin neden etkilediğini araştırırken, yıldız kümesinin içinde gözden kaçan yaklaşık 13 milyon kilometre çapında küçük bir kara delik keşfederek, astronomi tarihinde bir ilke imza attılar. Keşfedilen kara delik aynı zamanda, genç bir yıldız kümesinde varlığı tespit edilen ilk karadelik oldu.
Samanyolu galaksinin dışında bir kara deliğin keşfi için ilk kez, yıldızların hareketlerinin kullanılması yöntemi gökbilim tarihinde yeni bir sayfa açtı.
Avrupa Güney Gözlemevi'nin (ESO: The European Southern Observatory) Çok Büyük Teleskopunu (VLT: Very Large Telescope) (ESO'nun VLT'si) kullanan gökbilimcilerin kullandığı yöntem, Samanyolu ve yakın galaksilerdeki gizli diğer kara deliklerin de ortaya çıkarması açısından ümit olurken, karadeliklerin gizemin çözümüne ve nasıl evrimleştiğine ışık tutabilir.
ESO'nun VLT'sindeki Çoklu Birim Spektroskopik Kaşifi (MUSE: Multi Unit Spectroscopic Explorer) sayesinde keşfedilen NGC 1850'nin gizli kara deliği, Samanyolu'na en yakın üçüncü galaksi olan Büyük Macellan Bulutu'ndan yaklaşık 160.000 ışıkyılı uzaklıkta yer alıyor.
NGC 1850 Yıldız Kümesi neden sıradışı?
NGC 1850, Kılıçbalığı Takımyıldızı yönünde bulunan yaklaşık 100 milyon yaşında bir açık yıldız kümesidir. 3 Ağustos 1826 tarihinde James Dunlop tarafından keşfedilen küme Güneşe yakın ebatlarda 5 farklı yıldız barındırıyor.
Gökbilim Kataloğu'nun 1850. üyesi NGC 1850; yıldız dağılımının küreselliği ile olağandışı sayılırken, aynı zamanda içinde karadelik barındıran en genç yıldız kümesi olarak da öne çıkarıyor.
Sherlock Holmes gibi çalışan astronomların keşfi
Keşfe imza atan Gökbilimci ekibinin lideri, İngiltere'deki Liverpool John Moores Üniversitesi Astrofizik Araştırma Enstitüsü'nden Sara Saracino, keşifle ilgili makalenin Monthly Notices of the Royal Astronomical Society dergisinde (Kraliyet Astronomi Topluluğunun Aylık Bildirimleri) yayınlanacağını belirterek; "Sherlock Holmes'un bir suçluyu ortaya çıkarmasına benzer yöntemle, bir elimizde büyüteçle bu kümedeki her yıldızda kara deliklerin varlığına dair kanıtlar bulmaya çalıştık ve başardık. Ortaya çıkarılan karadelik, aradığımız suçlulardan sadece birisi. Onun keşfi ile, bu yöntem sayesinde çok daha fazla karadelik bulabiliriz. Yakalanan ilk "suçlu" Güneşimizden yaklaşık 11 kat daha büyük. Bizim bu kara deliği bulmamızı sağlayan duman tabancası, yörüngesindeki yaklaşık güneş kütlesindeki beş yıldız üzerindeki yerçekimi etkisiydi" dedi.
Gökbilimciler daha önce, maddeyi yuttuklarında yayılan X-ışını parıltısını veya kara delikler birbirleriyle veya nötron yıldızlarıyla çarpıştığında oluşan yerçekimi dalgalarını alarak diğer galaksilerdeki bu kadar küçük, "yıldız kütleli" kara delikleri tespit etmişti.
Bununla birlikte, yıldız kütleli karadeliklerin çoğu varlıklarını X-ışınları veya yerçekimi dalgaları yoluyla ortaya çıkarmaz.
Ekipte yer alan Almanya'daki Göttingen Üniversitesi gökbilimcisi Stefan Dreizler, "Büyük çoğunluk ancak dinamik olarak ortaya çıkarılabilir. Bir kez bir yıldız sistemi oluşturduklarında, hareketini ince ama algılanabilir bir şekilde etkileyecekler, böylece onları sofistike enstrümanlarla bulabiliriz."
Sara Saracino ve ekibi tarafından kullanılan dinamik yöntem, gökbilimcilerin daha fazla kara delik bulmasına ve onların gizemlerini çözmesine yardımcı olabilir.
Ekip üyelerinden İspanya'nınBarselona Üniversitesi Göskbilimcisi Mark Gieles, "Yaptığımız her bir tespit, gelecekteki yıldız kümeleri ve içlerindeki kara delikler için önemli olacak" diyor.
Genç bir yıldız kümesinde keşfedilen ilk kara delik
NGC 1850'deki keşif, genç bir yıldız kümesinde de kara delikler bulunabileceğine dair ilk kanıt. Dinamik yöntemlerini benzer yıldız kümelerinde kullanmak, daha genç karadelikleri ortaya çıkarabilir ve karadeliklerin nasıl evrimleştiklerine ışık tutabilir.
Gökbilimciler, genç kara delikleri, daha yaşlı, daha büyük, daha olgun kara deliklerle karşılaştırarak, bu nesnelerin yıldızlarla beslenerek veya diğer kara deliklerle birleşerek nasıl büyüdüğünü anlayabilecekler.
Ayrıca, yıldız kümelerindeki kara deliklerin demografisi, yerçekimi dalga kaynaklarının kökenine ilişkin anlayışımızı geliştirebilir.
Ekip, araştırmalarını yürütmek için Şili Atacama Çölü'nde ESO'nun VLT'sine monte edilen Çok Birimli Spektroskopik Kaşif (MUSE) ile iki yıl boyunca toplanan verileri kullandı.
"MUSE, yıldız kümelerinin en iç bölgeleri gibi çok kalabalık alanları gözlemlememize ve civardaki her yıldızın ışığını analiz etmemize izin verdi. Net sonuç, diğer enstrümanlardan en az 10 kat daha fazla, tek çekimde binlerce yıldız hakkında bilgidir" diyor Astrofizik Araştırma Enstitüsü'nden Sebastian Kamann.
Yaşar İliksiz - mistikalem.com