Depresyondaki gençlerle nasıl iletişim kurulmalı?
Gençlerdeki depresyon belirtilerinin, yetişkinlerde görülen depresyon belirtileriyle farklılık gösterebilir. En büyük fark da öfkedir.
Yetişkinlerde depresyon belirtileri arasında mutsuzluk, keyifsizlik belki de ağlama görülürken, gençlerde gördüğümüz depresyon belirtilerindeki en büyük fark bu sefer kendisini öfke ile de gösterebiliyor. Öfkelendiği zamanların kontrolünde güçlük çeken gençler, tepkilerini daha somutlaştırarak vermektedir. Yetişkin formumuz öfkeyi kabul edilebilir bir duygu olarak görürken, gençlerde tepkisel davranışların da bulunması muhtemeldir. Hissetmiş oldukları üzüntü, kaygı, mutsuzluk veya umutsuzluk gibi duygular da öfkeli davranışlarla kendini gösterebiliyor, bu sefer aileler de çocuklarının duygularını anlamakta güçlük çekiyorlar.
Özellikle ergenlik döneminde birey çeşitli duyguları bir arada yaşar. Bu dönemde gençler, bir olay üzerine hem üzüntü hem öfke hem de kaygı hissedebilir. Bu durum, hangi duygunun hangi davranışa uygun olduğunu henüz yapılandıramamasından ve var olan fizyolojik değişimleri henüz kabullenememesinden kaynaklanıyor. Hem kendi bedeni ile yeniden tanışmak hem de dış dünya ile olan ilişkilerini yeniden yapılandırmakla meşgul oluyorlar. Bu dönemde hayatıyla ilgili meslek seçimi gibi önemli kararlar da vermekteler. Hangi mesleği yapacağını, hangi alana yöneleceğini belirleyeceği bir dönemden bahsediyoruz. Oldukça zorlu geçen bu süreçte tabii ki gençlerin depresif belirtiler göstermesi oldukça muhtemeldir.
Ağır depresyonda intihar riskine dikkat!
Ağır depresyonda gençler intihara dahi yönelebilir. Gençlik döneminde zihin ve hormonların farklı çalışması nedeniyle intihara yönelme gündeme gelebilir. Bu dönemde çocukların ve gençlerin ebeveynleri olarak onların sürekli olarak yanında olmak elbette önemlidir ancak çocuğun ihtiyacı olduğu zaman ya da ihtiyaç duyduğu anda anne ve babasına ulaşabilmesi oldukça kıymetlidir.
Genç, çocukluk döneminden çıkıp ergenlik dönemine girdiği zaman fiziksel olarak anne ve babasına ihtiyacı kalmamasına karşın ruhsal ihtiyacı ömür boyu sürer. Gencin anne ve babasına olan ruhsal ihtiyaçları ömür boyu devam etmektedir. Sürekli olarak ‘Bir derdin mi var? Sorunun mu var? Anlatmak ister misin? Günün nasıl geçti? Hiçbir şey paylaşmıyorsun’ gibi söylemler yerine, ‘Sen her ihtiyaç duyduğunda ben senin yanındayım, konuşmak istediğin her ne var ise ben hep buradayım’ mesajını çocuğa vermek gereklidir.
Ergenlik döneminin özel koşulları da öneml,
Ergenlik döneminin özel koşulları nedeniyle, bu dönemde depresyonda olan bireyin kendine zarar verme ihtimali de artar. Buradaki temel sebep ise ‘Beden benim bedenim, hayat benim hayatım’ demeye başlıyorlar. Bu düşüncelerle beraber ailesinin karşı geldiği şeyleri yapmaya başlayabilir. Bu da aslında ailesine karşı gelmekten çok, kendi bedeni ve kendi hayatının kararlarını kendi vermek istediğinden kaynaklanmaktadır
Bu nedenle özellikle ebeveynleri tarafından ergenlik ve gençlik döneminde çocuğa ihtiyaç duyduğu her an yanında olmak ve ona yol arkadaşlığı etme mesajının verilmesi gerekir.