Vücut kokusunu etkileyen faktörler
İstanbul Aydın Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Dr. Öğretim Üyesi Arta Fejzullahu, bilim insanlarının genetik yapı ile vücut kokuları arasındaki ilişkiyi inceleyen araştırmasını değerlendirdi:
Vücut kokularında çok sayıda psikolojik ve biyolojik etki bulunduğunu ortaya koyan bilim insanları, genetik faktörlerin bu durum üzerinde etkisi olduğunu ispatladı.
Vücut Kokusunu Etkileyen Faktörler
Vücut kokusu insanlar dahil tüm hayvanlarda bulunuyor ve yoğunluğu birçok faktörden (psikolojik, fizyolojik, hayatta kalma stratejileri, hastalık, deri florası…vb.) etkilenebilir. Yapılan çalışmalar, kokuyla uyarılmış hatıraların ortaya çıkardığı olumlu duygusal durumların psikolojik ve fizyolojik tepkileri iyileştirip stresi azaltabileceğini gösteriyor. Psikonöroimmün (psikolojik süreçler ile insan vücudunun sinir ve bağışıklık sistemi arasındaki etkileşimi) etkileşimler yoluyla, kokuyla uyarılmış anıların duygusal olarak olumlu niteliklerinin iltihabı azaltabildiği düşünülüyor.
Bu nedenle, kokuyla uyarılmış olumlu anıların gücünden yararlanmak, sağlığa fayda sağlamak için kayda değer çıkarımlara sahip de olabilir. Belirli bir birey için mutlu bir otobiyografik hafızayı uyandıran herhangi bir koku, olumlu duyguları artırma, olumsuz ruh hallerini azaltma, stresi azaltma ve enflamatuar (vücudun zararlı bir etkiye karşı verdiği koruyucu yanıt) bağışıklık tepkilerini azaltma potansiyeline sahip olduğu ve bu nedenle psikolojik ve fizyolojik sağlık üzerinde genel olarak yararlı bir etkiye sahip olabilir. Kokuyla uyarılmış anlar ayrıca özgüven, motivasyon ve canlılık gibi belirli duyguları uyarabilir ve böylece belirli bir kokuyla uyarılmış belleğin uyandırdığı belirli duyguların bir işlevi olarak davranışa enerji verebilir. Örneğin önemli bir yarışı kazanmanın hatırasını tetikleyen bir koku, tüm durumlara ilham verebilir ve olumlu fizyolojik sonuçları tetikleyebilir. Ayrıca, koku alma bilişi için temel olan geçmişe dönük müdahaleye karşı özel direnç, anlamlı bir geçmiş, kişisel olayla bağlantılı belirli bir kokuyu terapötik bir ajan olarak son derece güvenilir hale getirebilir.
Genetik Çalışmalar Neler Söylüyor
İnsanlarda vücut kokularının oluşumunu birçok faktör etkiliyor ancak en büyük katkı ter bezi salgıları üzerindeki bakteriyel aktiviteden geliyor. İnsanlarda üç tip ter bezi vardır: ekrin ter bezleri, apokrin ter bezleri ve yağ bezleri. Ekrin ter bezleri doğumdan itibaren bulunurken, son ikisi ergenlik döneminde aktive oluyor. İnsan derisi bezlerinin farklı türleri arasında, vücut kokusu öncelikle deri florasının -koku veren maddelere metabolize ettiği kimyasal bileşiklerin çoğunu salgılayan apokrin ter bezlerinin sonucudur. Bu çoğunlukla aksiller (koltuk altı) bölgede olur. Kısacası, karakteristik insan aksiller kokusu, apokrin ter bezlerinden kaynaklanan koku öncülleri üzerindeki bakteriyel etkiyle oluşur. Kafkasyalılar ve Afrikalılar güçlü bir aksiller kokuya sahipken, birçok Asyalı sadece hafif bir asidik kokuya sahip olabilir.
Ter bezleri ile ilgili genlerde farklı varyantları tespit edildi
Bu doğrultuda bilim insanlarının, ter bezleri ile ilgili genlerde farklı varyantları tespit etmesi sonucu kokumuzu benzersiz kılan ve diğer insanlardan ayıran en önemli etkenin genetik faktörler olduğu düşünülüyor. Yapılan araştırmalar, insanların yüzde ikisinin, koltuk altlarının asla kokmadığı anlamına gelen alışılmadık bir spesifik gen (ABCC11) formu taşıdığını gösteriyor.
Her kişinin genetik HLA profilinin birbirinden farklı
ABCC11 geni dışında vücut kokusu büyük ölçüde insan lökosit antijeni (HLA) sistemi (insanlarda majör histo-uyumluluk kompleksi [MHC], moleküllerinden de etkilenebilir. Bu moleküller bağışıklık sisteminin önemli bir parçasıdır. HLA, bağışıklık sistemimizin bize ait olmayan ve patojen olma riski taşıyan hücreleri tespit etmemize yardımcı olan bir protein grubudur. Her kişinin genetik HLA profilinin birbirinden farklı olduğu, sadece tek yumurta ikizlerinde birebir aynı, anne-baba, kardeşler ve akrabalar arasında benzerlik olduğu biliniyor. Bu, zor olsa da bazı kişilerin HLA ile ilişkili vücut kokusu bileşenlerini tanımlayabildiğini göstermiştir.
Sonuç olarak vücut kokumuz ile ilgili bilgiler genlerimizde saklı olabilir ve hasta sağlığı açısından önceden bilgi verebilir. Ancak, genlerin vücut kokusu üzerindeki olumlu veya olumsuz etkilerinin daha iyi anlaşılması için daha fazla ve daha çok sayıda gönüllü üzerinde çalışmalara ihtiyaç vardır.