Kuantum hesaplama gücüne sahip bilgisayarlar durdurulabilir mi?
Kuantum bilgisayarlarının varlığı veri hırsızlığı, gizli ve şifreli bilgilere aniden erişim gibi sorunları da beraberinde getiriyor. İstanbul Aydın Üniversitesi Blokzincir UYGAR Merkezi Müdür Yardımcısı ve Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Arş. Gör. Mustafa Takaoğlu, konu hakkında şu açıklamada bulundu:
Kriptoloji (şifreleme bilimi), insanlığın asırlardır üzerinde çalıştığı veri koruma alandır. Kriptoloji'nin kriptografi (şifreli yazı yazma) ve kriptanaliz (şifre çözme) gibi iki alt başlık altında incelenmesi gerekir. Bilgisayar teknolojisinin insanlığın kullanımına sunulması ile birlikte ve verilerin dijitalleşmesi sayesinde şifreleme çalışmaları dijital ortamda yapılmaya başlanmıştır.
Günümüzde birçok şifreleme algoritması bulunmaktadır. Kerckhoffs’a göre geliştirilen tüm şifreleme algoritmalarının herkesçe algoritmik seviyede bilindiği düşünülerek hareket edilmelidir. Bu sebeple geliştirilen şifreleme algoritmaları her ne kadar karmaşıklaştırılır ve kırılması zor bir hale getirilse dahi geliştirilen algoritmanın herkesçe bilindiği düşünülerek güvenlik katmanları eklenmektedir. Kullanmakta olduğumuz bilgisayarlar silikon bazlı işlemcilerle çalışmaktadır. Moore kanununa göre silikon bazlı işlemcilerin ulaşabileceği maksimum hız-boyut oranı bulunmaktadır. Yani günümüzde gelişmiş ülkelerde kolaylıkla alınabilen i9 10. jenerasyon işlemciler çok yüksek performans sunan hesaplama gücüne sahip durumdaki işlemcilerdir. Ancak kullanılan işlemci boyutu ve elde edilen performans olarak düşünüldüğünde erişilebilecek en optimal seviyelere yaklaşıldığını söylemekte bir sakınca yoktur.
Kuantum Bilgisayarları Günümüzün En Hızlı Bilgisayarları
Kuantum bilgisayarların, kuantum fiziğinden faydalanılarak geliştirilen bilgisayarlardır. IBM, Intel, Google gibi firmalar, kuantum bilgisayarlar üzerine kapsamlı ARGE çalışmaları yaparken, ülkemizde ise özellikle TÜBİTAK BİLGEM bünyesinde bu alanda çalışmaların devam ediyor. Kuantum bilgisayarları çok hızlı bilgisayarlardır. Normal bir bilgisayarın şifre kırmak için harcadığı süreyi 1.000.000 yıl olarak düşünecek olursak bu süper bilgisayarlarla dakikalar, kuantum bilgisayarları içinse anlık bir süre olarak düşünülebilir.
Kuantum gücüne sahip otoritelerin bu gücü kötüye kullanma ihtimaline karşı ne yapılabilir? Günümüz kişisel bilgisayarlarında kullanılan işletim sistemi seviyesinde kullanılan güvenlik katmanları için kullanıcıların bireysel olarak yapabileceği çok bir şey yoktur. İşletim sistemi geliştiricileri bu hususta gerekli önlemleri almakta ve güncellemeler ile bu güvenlik katmanlarını eklemektedir. Akıllara kuantum hesaplama gücü gibi yüksek bir işlem gücüne karşı ne yapılabilir ki tarzında sorular gelebilir. Cevap aslında çok da karmaşık değildir. Algoritmik seviyede yeterli karmaşıklığa sahip ve şifrelemede kullanılan anahtarın güvenliğinin sağlandığı durumlarda kuantum hesaplamaya karşı da güvende olabilirsiniz.
Kuantum Hesaplama Güçlerini Kullanan Ülkeler Diğerleri İçin Sıkıntı Yaratabilir
Sonuç olarak kuantum bilgisayarların hayatlarımızda yaygınlaşmasıyla birlikte, kuantum hesaplamasıyla geliştirilmiş şifreleme algoritmaları ve anahtar dağıtımı sistemlerini de beraberinde getiriyor. Bu alanda teknik çalışmaların devam ediyor. Unutulmaması gereken bir diğer husus da kuantum bilgisayarına sahip olabilecek hackerlerin günümüz dünyasında ve imkanlarında pek mümkün olmamasıdır. Ancak Çin ve benzeri siber güvenlik orduları olan ülkeler, kuantum hesaplama güçlerini siber saldırılarda kullanmaya karar vermeleri durumunda, gerekli önlemleri almayan ülkelerin başına neler geleceğini hep birlikte göreceğiz.”