Bülent Ortaçgil, Elli Buçuk albümünü tanıttı
Usta sanatçı, 12 yıl aradan sonra çıkardığı, yeni ve ilk eserlerinin yer aldığı "Elli Buçuk" isimli albümünü müzikseverlerle buluşturdu.
Bülent Ortaçgil'in Elli Buçuk adlı ikili albümünde, "Elli", "Hangisi Hayat", "Göründüğü Gibi", "Olmuyor Blues" ve "Ak Kuşlar Kara Kuşlar" isimli eserlerinin yanı sıra TRT'de Ümit Tunçağ tarafından 1969'da kaydedilen şarkıları bulunuyor.
İkili albüme ilişkin AA muhabirine açıklamada bulunan sanatçı, ilk kez 2021'de yorumladığı 50 isimli eserinin de albüme girdiğini söyleyerek, "O zamandan bu zamana, konserlerde çaldım 50'yi meraklı insanlara ama yayınlandığı zaman daha başka bir anlam ifade ediyor. Çünkü ikili bir albüm bu. Hem son ürünler var, ki 50 bunun başında geliyor. Bir de 1969'da kaydettiğim, yani TRT'de Ümit Tunçağ'ın kaydettiği ilk şarkı örneklerim var. Bu 50. yıl kutlaması kapsamında ikili albümü yayınladım, en başını ve en sonunu görsün insanlar ve değerlendirme yapsınlar diye." dedi.
Albümün 53 yıllık sanat hayatının bir eseri olduğunun altını çizen sanatçı, "Bir özet değil, bir başlangıç ve son. Arasını zaten yayınladım, takip edenler biliyor." ifadelerini kullandı.
Ortaçgil, 1969'da bu tarz müzik yapılmaya yeni yeni başlanmış olduğunu belirterek, "O nedenle başka bir heyecan vardı. Çok geniş ve yeni başlamış bir müzik endüstrisi vardı. Ondan sonraki yıllarda doygunluğa doğru gitti her şey. Bir sürü şey yayınlandı. Birçok değişik şarkılar, şarkıcılar... O nedenle daha orijinali yapmak giderek zorlaşıyor. Çünkü ürün fazla ama ilk 1969'da sıfır kilometreydi. Hiçbir şey yoktu ortada." diye konuştu.
Bülent Ortaçgil, eserlerinin ortaya çıkış sürecine ilişkin de şunları aktardı: "Ben olayı şöyle görüyorum. Sadece şarkı yazarı değil, ressam da öyle. Yazarın süreci başka türlü olabilir. Siz dünyadan bir sürü şey alıyorsunuz. Bunları ayıklıyorsunuz. Kimisinden çok, kimisinden az etkileniyorsunuz ama hepsinde bir etki katsayısı var. Onlar birikiyor. Eğer yolunu biliyor ve sanat yapmayı tercih ediyorsanız, o zaman bardağınız dolduğunda dökülüyor ve bir ürün ortaya çıkıyor. O ürün hangi koşullarda, ne zaman dolar, işte o şartlara, insana bağlı. Bir sürü şeye bağlı. Ben de bardak ne zaman dolduysa o şarkıları yaptım. O şarkılar beni ifade eden, benim samimi, kendimi açtığım, kendimi, duygularımı ifade edebildiğim şarkılar. O nedenle benim gibi düşünen ya da o işten hoşlanan insanlar, bunları paylaştı ve uzun ömürlü oldu her şey. Yoksa bunun başka bir açıklaması yok. Ne zaman yazdım? Ne zaman dolduysa o zaman yazdım."
Eserlerindeki kalıcılığın nasıl oluştuğuna da değinen sanatçı,"Hem insandan söz ediliyordu hem çabuk tüketilmeye yönelik şarkılar değildi hem de uzun ömürlü olmasının nedeni, o samimiyeti insanlar anladı ve paylaştı. Artık bu şarkıları o zaman dinleyenlerin çocukları olmaya başladı ve o çocuklar bunları dinliyor. Mesela amcası ona, 'Onu dinle. Bunu dinle.' diyor. O kadar kolay ve rahat bulunur bir adam olmadım. Dolayısıyla çabuk tüketilmedi bu iş. Her televizyonu açtığınızda beni görseydiniz, beni bitirirdiniz zaten. Ama göremediniz tabii." dedi.
"Şarkı aynı şarkı, ben aynı ben"
Bülent Ortaçgil, zaman zaman biraz fazla popülerleştiği dönemler olduğuna değinerek, şunları söyledi: "Onun da nedeni, çok popüler insanlar bu şarkıları söyledi. Yoksa örneğin Sensiz Olmaz'ı çok yıllar önce ben yaptım. Sensiz Olmaz'ı kendi izleyicim izledi, beğendi. Öbürü beğendi, beğenmedi ama belli bir seviyede kabul gördü. Müslüm Gürses bir filmde söylediği zaman onun periferisi çok daha geniş. Dolayısıyla bu şarkı o zaman popülerleşti ve benim ismim biraz daha fazla tanındı aslında. Halbuki şarkı aynı şarkı, ben aynı ben."
Albümlerin kaset, plak ve CD yerine, son dönemde sadece dijital ortamda yer almasından duyduğu rahatsızlığı da dile getiren sanatçı, "Ben rahatsız oluyorum bundan. Ben eski bir adamım. Bir şekilde, müziği dinlerken, o müziği yapanlar hangi koşulda yapmış, kim, ne zaman yapmış, hangi stüdyoda kaydetmiş, kimler çalmış? Bunları hep merak ediyorum ama şimdi telefonlardan 00.01 formatında gidiyor. Sadece dinliyorsunuz. Ardında ne olduğu belli değil. Ben bundan rahatsızlık duyuyorum tabii ki çünkü öbür formatları tanıyorum, onları tercih ederim ama genç insanlar ne düşünüyor bilemiyorum. Onlar bilgisayar çocuğu, başka türlü düşünüyor." diye konuştu.
Ortaçgil, ikili albümünün plak ve CD'sinin yapıldığını, fırsat bulunursa kaset formatında da yayınlanabileceğini sözlerine ekleyerek, "Çünkü bu 50 yıllık serüven içinde bunların hepsi geçti. Plak da kaset de CD de hepsi vardı. Tabii dijital ortam da var sonunda. Orada da yayınlanıyor." değerlendirmesinde bulundu.
Genç müzisyenlere önerilerde de bulunan sanatçı, tavsiyeden hoşlanmadığının altını çizerek, "Herkese, kendisi gibi olmayı öneririm. Neden hoşlanıyorlarsa, hangisi kendisini temsil ediyorsa, onu yapmasını öneririm sadece. Tavsiye edemem çünkü başarının tarifi zaten insandan insana değişiyor. Kimisi için başarı çok para kazanmak, onun izleyeceği yol daha başka türlü olmalı. Kimisi için daha fazla tanınmak, o başka bir yol. Kimisi için 50 yıl dinlenmek. O bambaşka bir yol. Benim için 50 yıl dinlenmek, başarının tarifi." açıklamasını yaptı.