Haliç'in telin üstünde bisiklet sürerek geçmek istiyor
Özdemir Turan, çocukluğunun geçtiği Laleli'de babası izin vermemesine rağmen Şehzadebaşı'nda izlediği İsmail Dümbüllü ve Vahi Öz'ün gösterilerinden etkilendi. O gösterilerde tanıdığı sihirbaz Farabi'nin yanında ailesinden gizlice asistanlığa başlayan Turan, ustasından 14 yıl boyunca sihirbazlığın inceliklerini öğrendi.
Bir yaz tatilinde ustası ile Muğla Dalaman'da Cambaz Yakubi'yi izleyince bu kez cambazlığa merak saran Turan, geceleri ustasından habersiz, Cambaz Yakubi'nin telinde, eline denge sırığı alarak yürüme denemeleri yaptı.
Yaz tatillerini iki ustaya ayıran Turan, cambaz ve sihirbaz büyüklerine 10 yıl hizmet etti. Aynı zamanda diş hekimliği fakültesini bitiren Turan, ip üstünde geçirdiği ömrü boyunca bir kez bile düşmedi. Kendisinden sonra cambazlık mesleğine gönül veren çıkmadığı için Özdemir Turan, Türkiye'nin son ip cambazı olarak biliniyor.
Türkiye ve yurt dışında yaptığı gösterilerin ilgiyle izlenmesinden duyduğu memnuniyeti dile getiren Turan, ip üstünde geçen 60 yıllık anılarını ve gelecek yıl mesleğine nasıl veda edeceğini AA muhabirine anlattı.
Gittikleri yerlerde cambazhanede en az bir ay gösteri yaptığını, dolayısıyla izleyicilerle iyi dostluklar kurduklarını belirten Özdemir Turan, şöyle konuştu:
"Evliya Çelebi Seyahatnamesi'nde Türk cambazlarını anlatmış. Diyor ki 'Türk cambazları gösteriye gittikleri yerdeki insanlarla dostluğu pekiştirirdi'. Seyircimiz bile geldiği yerde cambazhanenin büyüsüne kapılıp, dostluğumuzu pekiştirdi. Belediyelerin yaptığı sünnet şölenlerinin mucidi cambazhanelerdir. Türkiye'de ayak basmadığım kent, kaza, yer yok. Yurt dışında da 100'ün üzerinde ülkeyi gezdim. Yurt dışında sirklerde çalıştım."
Meslek hayatında ilginç rekor denemelerine imza atan Turan, Manavgat Irmağı üzerinde 75 metrelik halatı bisikletle geçerek, "tel üzerinde uzun süre durma" rekorunu kırdığını anlattı.
Beynindeki sağlık sorunu nedeniyle denge problemi yaşayan ve bu yüzden bir yıldır iplerden uzak kalan Turan, sağlığına kavuşup, 29 Mayıs 2023'te Haliç'i tel üzerinde bisikletle geçerek jübile yapmayı dört gözle beklediğini söyledi.
Bu gösteriyi jübile olarak düşündüğünü dile getiren Turan, şöyle devam etti: "Ölmeden böyle bir finalim olacak. Sağlık sorunum nedeniyle ipte yürümeye biraz ara verdim. Ben kendimi bir gönül adamı olarak adamışım bu sanata. Hiçbir beklentim, ticari hiçbir kaygım yok. Bu iş yaşasın çünkü 4 bin yıllık bir sanat. Bütün dünyaya tel cambazlığından yayılmış, sirkler bile. Neden Haliç'i geçmek istiyorum? Haliç'in etrafında yüzlerce kez cambazhaneler kurulmuş. Öyle büyük ustalar çalışmış ki oralarda ben onların sonuna da yetiştim. Haliç'te belki 10-15 cambazhanenin kurulup, söküldüğünü biliyorum. Haliç rekor denemesinden önce tedavimi olmam gerek. Başımda ufak bir pürüz var. Beynimdeki bir damara ufak bir anjiyo olacak. Doktorların söylediğine göre hayati bir tehlikesi yok. Eski sağlığıma döneceğim söyleniyor. Haliç rekor denemesini yapacağıma inanıyorum."
Turan, Haliç'teki bir binadan karşı yakadaki tersaneye 700 metre uzunlukta çelik halat gerileceğini, denizden 40 metre yükseklikteki bu halat üzerinde bisiklet sürerek gösterisini gerçekleştireceğini söyledi.
Türkiye'deki tek cambazhanenin de sahibi olan Turan, bu geleneğin devam etmesi adına yeni bir cambaz yetiştirmek için de kolları sıvadığını anlattı. Turan, böylelikle yetiştireceği genç cambaza kendisine ait "Türkiye'nin son tel cambazı" unvanını devredeceğini dile getirdi.
Bir cambazın, dört dörtlük gösteri yapmasının yeterli olmadığını vurgulayan Turan, "Kültürlü ve kişiliği de olmalı, bunu bir misyon edinmeli." dedi.
Türk tel cambazlarının, Avrupalı tel akrobatlarından farkını anlatan Turan, şunları söyledi: "Onların emniyet kemeri ve aşağıda ağı vardır. Türk tel cambazlarının geleneğinde böyle bir şey yok. Direkt tel üzerinde gösterilerimizi yapıyoruz. Düşsek, 6 metreden betona çakılırız. 'Ustaların ruhu şad olsun' diye bugüne kadar hiç önlem almadım. Avrupalı akrobatlar mektepli. Biz, alaylıyız. Onlar bana hayran hayran bakıyorlar gittiğim zaman. Gerçek cambazlık, Türklerin yaptığıdır. Mekanları cennet olsun. Birkaçını tanıdım hatta bazılarıyla çalıştım. İnanılmaz adamlar. Çok büyük imkansızlıklarla, yokluklar içinde... Dürbünle bakacak kadar uzaktı onlara para. Köylünün getirdiği, yumurtaya, pirince, mercimeğe oynayan ustalar tanıdım ben. Bu bir gönül meselesi. Sevmek.. Ben sevdim mesela. Yoksa benim yapacağım bir sürü işim ve becerilerim var ama ben bu işten vazgeçmedim. Bu iş benim hayat felsefem oldu. Bohem hayatı seviyorum. Beni en lüks evde misafir edin, bir gün nezaket gereği kalabilirim. Karavanımda yatarım, cambazhane benim hayat felsefem."
Sağlık sorunu nedeniyle bir yıldır ipe çıkamadığını belirten Turan, "Çok üzülüyorum. 60 yıl telde dünyayı gez..." diyerek duygularını dile getirdi.
Turan, 4 yıl önce 90 yaşında kaybettiği annesinin, cambazlığa başladığı ilk 30 sene gösterilerini izlemediğini belirterek, "Anne yüreği dayanmadığı için asla kabul etmedi. 30 sene sonra nasıl olduysa ikna ettik. Gülhane şenliklerinde beni seyretti. Sonra yanına indim, dizinin dibine gittim. 'Nasıl anne. Bunca yıl görmedin, beğendin mi?' dedim. 'Bu iş akıllı adam işi değil.' dedi. Hiç kabul etmedi. Tele dört dörtlük bakamadı. Beni izledikten sonra birkaç gösterime daha geldi. Kaçak gözlerle baktı. Ana yüreği dayanmıyor herhalde." ifadelerini kullandı.