Asker Ressam Mehmet Ali Laga sergisi Kazlıçeşme Sanat'ta
Zeytinburnu Belediye Başkanı Ömer Arısoy’un açılış kurdelesini keseceği törende ‘Asker Ressam Mehmet Ali Laga’, sergi ve kapsamlı bir kitap ile yâd edilecek.
Osmanlı Devleti'nin çöküş süreci, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurtuluş ve kuruluş yıllarına bağlayan bir dönemde yaşamış olan Mehmet Ali Laga, Çanakkale Savaşı’nda ressam olarak görev yapması sebebiyle sanat tarihinde özel ve önemli bir yere sahip.
MEHMET ALİ LAGA KİMDİR?
Osmanlının son döneminde, Meşrutiyet ve erken Cumhuriyet yıllarında, radikal değişimlerin gerçekleştiği bir zamanda yaşayan Mehmet Ali Laga (1878-1947); ailesi, yaşamı ve ressamlığı ile sanat tarihimizde önemli bir yere sahiptir. Ülkemizde resim sanatının öncüleri olan asker ressam silsilesi içerisinde, doğum tarihleri 1880’lere rastlayan 4. asker ressamlar kuşağı içinde de yer almaktadır. Trablusgarp’ta doğduğu bilinen Mehmet Ali’nin ailesinin İstanbul’a ne zaman geldiği belli değildir; dede Zâfir Efendi’nin İstanbul’a ilk geliş tarihi belli olmakla birlikte ailenin, Trablusgarp ile bağının sürdüğü, aile üyelerinin oraya gidip geldiği bilinmektedir. Mehmet Ali’nin ilk, orta ve lise tahsilini Kuleli’de tamamlamış olması çocukluğundan itibaren İstanbul’da olduklarını göstermektedir. İlk gençlik yılları ve sonrasında, aralıklı olarak Şeyh Zâfir konaklarında yaşamıştır. Mehmet Ali Laga ile ilgili olarak bahsi geçen mekânlar, Zâfir konakları, Büyükada’da bir ev ve Beşiktaş Akaretler’deki atölye olarak karşımıza çıkmaktadır. Mehmet Ali’nin, resme olan ilgi ve yeteneğini fark ederek destekleyen, ilk resim öğretmeni Hasan Rıza Bey (1864-?) Ressam Hüseyin Zekai Paşa’nın kardeşi) olmuştur. Hasan Rıza’dan sonra Mehmet Ali’nin resme ilgi ve sevgisini artıran hocaları, Türk resminde Batılı anlamda yağlıboya resim yapan ilk ressamlardan Osman Nuri Paşa (1839-1906) ile onun öğrencisi olan, Türk resminde özellikle manzara türünde bir ekol yaratan Hoca Ali Rıza’dır (1858-1930).
İkisi de Kuleli İdadisi’nde ve Mekteb-i Harbiye’de yıllarca eğitim vermiş, öğrencilerine resim sanatını sevdirmek için büyük çaba harcamışlardır. Laga’nın resim üslubunun gelişmesinde özellikle Hoca Ali Rıza önemli rol oynamıştır. Mehmet Ali Laga’nın, Türk sanat tarihinde o güne kadar eşine rastlanmayan bir değer olduğunu belirttiği hocası, Hoca Ali Rıza ekolünden geldiğini söylemek mümkündür; üslupları, teknikleri ve konuları arasında benzerlikler çoktur.
Kuleli İdadisi’ni tamamladıktan sonra 1896’da Harbiye Mektebi’ne giren Mehmet Ali, 1898’de 314-117 sicil numarası ve mülazım-ı sani (teğmen) rütbesiyle mezun olmuştur. 1902’de yüzbaşı rütbesine terfi ettirilerek ata yurdu Trablusgarp’ta görevlendirilmiştir. 1906’da kolağası (kıdemli yüzbaşı) rütbesine terfi ile İstanbul’daki Hassa Ordusu Erkân-ı Harbiyesi resimhanesine nakledilmiştir. 1911 yılı sonlarında Kuleli Askeri İdadisi’nde resim muallimliğine tayin edilmiş; 1912’de Balkan Harbi dolayısıyla önce Edirne-İskeçe’de yüzbaşı olarak görev almış, sonra ressam olduğu için Mevki-i Müstahkem ressamlığına alınmıştır.
1913’te Edirne ve Malkara’nın düşman eline geçmesiyle, esir olarak Sofya’ya götürülmüş; bir sene kadar sonra İstanbul’a iadesinde Kuleli Mektebi’ndeki resim muallimliğine geri dönen Mehmet Ali, bu sefer de I. Dünya Savaşı’nın çıkmasıyla, 1914-1918 yılları arasında Çanakkale Mevki-i Müstahkem ressamlığına tayin edilmiştir. Çanakkale’den sonra yeniden Kuleli’deki görevine dönmüş ve 1918’de binbaşı olmuştur. 1924’te Bursa Işıklar Askerî Lisesi resim öğretmenliğine tayin olan Mehmet Ali Laga, 1927’de becayiş (takas) usulüyle İstanbul Halıcıoğlu Askerî Lisesi resim öğretmenliğine geçer ve 1930’da emekli olur. Mehmet Ali Laga’nın emekliliğinden ölümüne kadar geçen süre içinde (1930-1947) neler yaptığı hakkında pek fazla bilgi bulunmamaktadır. Laga’nın emekli olduktan sonra Şeyh Zafir konağında yaşadığı, bir yandan da Beşiktaş-Akaretler’deki özel atölyesinde resim çalışmalarını sürdürdüğü bilinmektedir. 1 Eylül 1947’de vefat eden Mehmet Ali Laga’nın ölüm ilanı, sonraki günkü Cumhuriyet ve Vatan gazetelerinde yer almıştır. İki ilanın metni aynıdır: Şeyh Zafir Efendi hafidi ve tanınmış ressamlarımızdan Mehmet Ali Laga’nın, aynı gün Zafir konağından alınarak Beşiktaş Sinanpaşa Camii’ndeki ikindi namazından sonra Yahya Efendi’deki aile kabristanına defnedileceği yazılmıştır. Mehmet Ali Laga’nın ressamlık kariyeri, askerî kariyerine paralel bir gelişme gösterir. Yaşadıklarını resimlerine de yansıtmıştır.
Bu süreçte, çok düzenli olmasa da Osmanlı Ressamlar Derneği’nin devamı olan Türk Ressamlar Birliği’nin düzenlediği Galatasaray ve Ankara sergilerine katılır. Türk Ressamlar Birliği’nin 1926-1931 yıllarına ait üye kayıt defterinde 52’si asil, 2’si fahrî olmak üzere 54 üye vardır. Mehmet Ali Laga, defterde 23 numaralı üye olarak, “Halıcıoğlu Askerî Lisesi Resim Muallimi” açıklamasıyla kayıtlıdır. Bir süre Sanayi-i Nefise Mektebi idare müdürlüğünü de üstlenmiş olan Mehmet Ali Laga, son yıllarında Beşiktaş ve Büyükada’daki atölyesine çekilerek, kendisini tamamen resme vermiş ve son yıllarında İstanbul ve Büyükada konulu çok sayıda eser üretmiştir.