Evlilikte tehlike çanları çaldığını gösteren işaretler
Uzman Klinik Psikolog Çiğdem Demirsoy, boşanmaların artmasına ilişkin istatistikleri değerlendirerek boşanmanın nedenlerine ilişkin değerlendirmede bulundu:
Yapılan istatiktik çalışmalara göre boşanma nedenleri arasında aldatma, sorumsuzluk ve ilgisiz davranma gibi nedenler öne çıkıyor. Evlilik danışmanlığına gelen çiftlerin sıklıkla dile getirdikleri sorunlara bakarak istatistiklerin gerçeği yansıttığını söyleyebilirim. Aldatma, ekonomik kriz gibi etkenlerin boşanmaya yol açtığı söylense de esas neden bu gibi yaşam durumları ile karşılaşan çiftin arasında nasıl bir ilişki olduğu ve aralarındaki duygusal bağın güçlü olup olmadığı ve kişisel özellikleri, evlilik olgunluğuna sahip olup olmamalarıdır.
Eşler arasında sevgi ve saygıya dayalı sağlam bir ilişki varsa, geçim sıkıntısı gibi yaşam güçlüklerini birlikte göğüsleyip üstesinden gelmek için iş birliği yapılabiliyor. Geçim sıkıntısı çekmek, bir stres kaynağı olmakla birlikte öte yandan bir amaç uğruna çiftin birlikte çaba göstermesi de ilişkiyi geliştiren bir unsurdur. Aldatma tabii ki evliliğin güven temelini sarsan ve evliliğin devamını zorla sokan bir problem. Ancak bazı çiftlerin bu gibi kriz durumlarının bile üstesinden gelebildiğini görüyoruz. Bu nasıl olabiliyor diye derinlemesine baktığımızda çiftin arasındaki iletişimin niteliği ve tarafların kişilik özelliklerinin rol oynadığını görüyoruz. Hata yapan tarafın hatasının sorumluluğunu üstlenip bunu tamir etmek için çaba göstermesi, diğer tarafın da eşine hatasını tamir etme fırsatı tanıması ve affediciliği bu tarz bir evlilik krizinin üstesinden gelmeyi sağlayabiliyor
Eşlerin sorumlulukları üstlenmesi çok önemli
Evlilik iki kişinin de üzerine düşen sorumlulukları üstlenerek iş birliği ve dayanışma oluşturmaları ile sağlıklı yürüyebilir. Böyle bir ilişki eşler arasındaki bağı sağlıklı ve güçlü kılar, bu bağ güçlü ise ilişki yaşam zorlukları karşısında daha dirençlidir. İlişki güçlü değilse en ufak bir problem bile sarsıcı etki yaratır.” dedi.
Evliliğin her döneminin o döneme has güçlükleri vardır. Bu güçlükler zamanında ele alınıp çözümlenmediğinde üzerine yenilerinin eklenmesi ile ilişkide stres artar. Örneğin yeni evli çiftin aynı evin içinde yaşamaya başlamaları ile birbirlerine ayak uydurmayı öğrenmeleri, ortak karar alabilme, maddi birliği oluşturma, akraba ve arkadaşlarla ilişkilerini düzenleme gibi konuları çözümleyip bir denge oluşturmaları gerekir. Bunların üstesinden gelemeden yeni bir dönem olan ebeveynliğe geçildiğinde bu defa çocukla birlikte gelen zorlanmalar gerilimi arttırır ve bu böyle devam eder.
Tehlike çanları çaldığının işaretleri
Evlilikte bazı işaretlerin mutlaka dikkate alınması gerekir. Çatışmalar çözümsüz kalıyorsa, sevgi, saygı hoşgörü yetersizse, şiddeti ve sıklığı giderek artan kavgalar yaşanıyorsa, birbirini hor görme, aşağılama, duvar örme gibi davranışlar söz konusu ise ve eşlerin birlikte olmaktansa uzak kalma ihtiyacı ağır basıyorsa evlilik için tehlike çanları çalınıyor demektir. Bu nedenle sorun yaşandığında zaman geçirmeden çözüm arayışına girmek, kendi gayretleri ile çözümlenemediğinde profesyonel destek ile çift terapisi almak evlilik için hayat kurtarıcı olacaktır
Kaçınılmalı gereken iki büyük hata
Evlilikte sorun yaşandığında genellikle iki hata yapılır. Ya kavga çıkmasın sorun büyümesin diye susuluyor ya da kavga ediliyor. Sorunları görmezden gelmek ya da susup halı altına süpürmek, bunları çözmeyeceği gibi katlanarak büyümesine, olumsuz duygu birikimi ile patlamalara ve eşler arasında uzaklığa hizmet eder. Kavga etmek de aynı şekilde. Sorunları uygun zaman ve zeminde, uygun üslup ile konuşmak gerekir. Eşler kavga etmeden tartışmayı başarabilirlerse sorunlarını çözüme kavuşturabilirler ve evlilik sağlıklı yürüyebilir.