beş şiirlik kitap'ın mistik öyküsü
Türk Yayıncılığının prestijli yayınevlerinden Hayat Yayınları, 25. Yılında Türk Edebiyatı'na damga vuracak bir kitap kazandırdı. Kitabın kapağındaki Lascaux mağarasında bulunan 17 bin yıllık el şekillerinden başlayan mistik atmosfer, sunumundaki "mecnum'um leylam'ı gördüm" mısrasından, sonunda kitabın oluşum öyküsünü anlatan izaha kadar sürüyor.
5 KİŞİLİK SIR
Kitabın mistik ve gizemli yönünü şair Hüseyin Akın, sosyal medya paylaşımında şu sözler ile açıklıyor:
"İş bu kitap beş kişilik bir şiir güldestesidir. Özgündür, çünkü özgürdür. Sevgili yazar dost Yaşar İliksiz'in kendi dışında dört şairle paylaştığı bir sırrın iki kapak arasında saklanmasıdır. Beş kişilik sır mı olur demeyin. İki dudak yani iki kapak arasındaki beş şiir ne okunmak, ne yayımlanmak, ne de haklarında yazı yazılmak için var. Sadece aramızda kalsın için bir araya geldi. Biliyorum alışıldık bir şey değil. Bir gölge gibi zamanın arkasından yürüyecek olsa da barındırdığı anlamı kimseye faş etmeyecektir. Sevgili okur, bu kitabı alıp da okuduğunda anladığın şiir seninle yine senin arandadır. Sır şiir sadece söyleyeni, dinleyeni ve okuyanı bağlar. Bu kitabın kalbini yarıp da niyetini okuyamazsın!"
BEŞ ŞİİRLİK KİTAP
5 şairin bugüne kadar başka hiç bir yerde yayınlanmamış ve yayınlanmayacak 5 şiirinin yanı sıra usta illüstratör Kemal Yargıcı'nın çizimlerinden oluşan "beş şiirlik kitap" estetik açıdan tasarımı, sunumu ve içerdiği çizimlerle gerçekten takdiri hak ediyor. Türk Edebiyatı açısından da gerek bir ilk proje olması gerekse İçerdiği şiirlerin ses gücü açısından önemli yere sahip olacağı aşikar.
Hayat Yayınları'nın 25. Yıl prestij kitabı olarak neşrettiği eserin, proje tasarımı Yaşar İliksiz, Sanat Yönetmenliğini ve Küratörlüğü İlhami Durmaz, yayın editörlüğü ise Erol Şahnacı imzası taşıyor. Kitapta şiirleri yayınlanan şairler; Hüseyin Akın, Safiye Samyeli, Şahin Taş, Yaşar İliksiz ve Yavuz Nufel. Şarilerin şiirleri şu adaları taşıyor.
- Hüseyin Akın: Redifini Yitirmiş Anne İlahisi
- Safiye Samyeli: Sorsun Yaradan
- Şahin Taş: Son Yalvaç
- Yaşar İliksiz: Hasbihal
- Yavuz Nufel: Bu bana yapılır mı?
BEŞ ŞİİRLİK KİTABIN HİKAYESİ
Yayınevi'nin “Bu beş şiir başka yerde ne yazıldı ne okundu…Ne yazılacak ne de okunacak!” sloganı ile okura sunduğu kitabın ilginç oluşum öyküsünü ise proje tasarımcısı Yaşar İliksiz, şöyle anlatıyor: "Beş Şiirlik Kitap; 2022 yılı kadir gecesi, İstanbul Boğazı’nda şehir hatları vapurunda gelen ilhamla doğdu. Beş şairden birer şiir gelecekti ve sadece bu kitapta yayınlanacaktı.
Aklıma düşen ilk isimler Hüseyin Akın, Şahin Taş, Yavuz Nufel ve bir kadın şair oldu.
Nedendir bilmem başka isim düşünmeden Yavuz’dan bir kadın şair önermesini rica ettim. Önerdiği ilk iki isme ulaşamadık. Sonra Safiye hanım geldi aklına. Aradık, kırmadı, şiirini gönderdi.
Yavuz’un zaten hayır deme şansı yoktu.
Hüseyin, “hay hay ağabey, ne zaman istiyorsun?” diyerek bir süre sonra bu şiiri gönderdi. Anne sevgisini bu kadar içten anlatan bir şiiri, bu kitapta bırakmak kolay değildi. Uyardım, “başka şiir gönderebilirsin” dedim. Sanat yönetmenimiz kızdı; “ya ağabey, tam tersi olmalı, o şiirini geri istese de sen nazlanmalısın” dedi. Güldüm, “rıza esastır” dedim. Gerçi anneler gününde, şair de şiirini geri istemediğine pişman oldu ama iş işten geçmişti!
Şahin ise adeta taş söktürdü. Neden onun olması gerektiğinin sebebini ben bile bilmezken, onu nasıl razı ettim hâlâ bilmiyorum. Sonunda güzel bir şiir gönderdi. Sonra o şiirden vazgeçti ve “ben bu kitapta bu şiirle olmak istiyorum” diyerek bu naatı gönderdi.
Güzel şiirler gelmesini bekliyordum fakat şairler birbirinden habersizken şiirlerinin yapboz parçaları gibi birbirlerini tamamlayacağını hiç ummuyordum. Anne sevgisi, beşeri aşk, ilahi aşk, egosal aşk ve memleket aşkı içeren şiirler birbirlerini bütünlüyordu ve bir derviş dostumuzun tespiti ile hepsi “nun” ünlüyordu.
Sonra Kemal Yargıcı’nın kapısını çaldım. “Bu şiirleri sadece bir kez oku ve içinden o anda ne geliyorsa çiz, gönder” ricasında bulundum. “Emin misin?” diye sordu, “ilham böyle” dedim.
Sonra kapısı çalınacak isim zaten belliydi. Lakin çok zorlu bir döneminde, yığınla dünya derdiyle boğuştuğu bir zamanında eklendik baş ağrılarına. Onca yoğunluğa, derde, cefaya rağmen bizi geri çevirmedi. Hatta maharetini konuştururken, adıyla müsemma şekilde bir sergi projesi kıvılcımı çakmasına da yol açtı. Hem kitap hem sergi projesini yığınla müşkülat arasında hakkıyla teslim etti. Minnettarız.
Sonra eser yayıncısını aradı. Önceden düşündüğüm ilk iki yayınevi olmadı. Fikir sormak için elimde proje ile Hayati Beyin kapısını çaldım. Şiire mesafeli bir yayınevi olmasına rağmen “biz bu projeye talibiz, 25. yılımız için bir prestij eser arayışımız vardı, o eser bu eser olsun” dedi.
Elinizdeki hüdayinabit antoloji böyle doğdu ey okur, akıbetini de şimdilik ilham edenden başkası bilmiyor…"
Kitap hakkındaki teknik bilgilere ve sipariş şartlarına bu linki kullanarak ulaşabilirsiniz
mistikalem.com