Bakan Ersoy, depremden zarar gören tarihi yapıları inceledi
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Sarımiye Camisi, Habibi Neccar Camisi ve Habibi Neccar Vakıf Kültür Konakları, Ulu Cami, Musevi Havrası, Uzun Çarşı, Hatay Meclis Binası, Hatay Şehir Müzesi ve Necmi Asfuroğlu Arkeoloji Müzesi'nde incelemelerde bulundu.
Antakya ilçesindeki depremlerden etkilenen yapıları kontrol eden Ersoy, Hatay Arkeoloji Müzesi'nde yaptığı açıklamada, depremde hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diledi. Kültür ve Turizm Bakanlığının, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğünce hazırlanmış acil afet önlem planı bulunduğunu belirten Ersoy, şöyle devam etti:
"Bu önlem planı kapsamında Türkiye genelindeki bütün müzelerimizin ve ören yerlerimizin afete maruz kalmaları durumunda uygulanacak eylemleri hazır. Hangi müze hasar görürse o müzeye hangi şehirden hangi ekip müdahale edecek, hangi uzmanlar gelecek, nerelerden ekstra güvenlik personeli kaydırılacak gibi prosedürler belli. Bu depremde de bunu iyi bir şekilde test etmiş olduk. 11 şehirdeki müze ve ören yerlerindeki hasar almış noktalara aynı planlandığı şekilde, hiç gecikmeden ekiplerimiz müdahale etti. Şu anda çok geniş ekiplerle 10 şehirde kültür varlıklarımızın hasar tespitlerini yapıyoruz. Hem Vakıflar Genel Müdürlüğümüze bağlı hem Kültür Varlıkları Genel Müdürlüğümüze bağlı yapıların tespitleri hızlı bir şekilde devam ediliyor. Zaten sona da gelmiş durumdayız."
Bakan Ersoy, Hatay'da Vakıflar Genel Müdürlüğüne bağlı 78 kişilik ekiplerinin çalışma yaptığını, özellikle hem Kültür ve Turizm Bakanlığına hem de kamuya ait kültürel varlıkların hasar tespitlerinin tamamlandığını bildirdi.
Şimdi ikinci aşamada özellikle vatandaşlara, mülkiyeti özel kişilere ait varlıkların öncelikli olarak koruma levhalarının takıldığını aktaran Ersoy, bunu söz konusu yapıların enkazının kaldırılmaması amacıyla yapıldığını ifade etti.
Bu alanlarda bugün itibarıyla koruma bantları çekilmeye başlanacağını duyuran Ersoy, "Şehrin kentsel sit alanında kalan kısmının hem enkaz kaldırma sırasında hem de yeniden yapılandırılması kısmında Kültür ve Turizm Bakanlığının kontrolünde, denetiminde, öncülüğünde yapacağımız çalışmalar olacak. Bugün birçok noktayı gezdim. Ağır hasarlı olanlar, yıkılanlar, az hasarlı ve orta hasarlı olan yerler de var. İlk etapta mart ayı itibarıyla hiç beklemeden rölövesi elimizde mevcut olan proje mevcut olan yapıların hızlı bir şekilde restorasyonuna başlıyoruz." diye konuştu.
Bakan Ersoy, mart ayı itibarıyla Hatay genelinde kamu binalarında, kamu kültür varlıklarında çalışmaların başlayacağını vurguladı.
Gelecek hafta itibarıyla özel kişilere ait tescilli yapılarda mülk sahipleriyle irtibata geçmeye başlayacaklarını anlatan Ersoy, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Hepsini çağırıp konuşacağız. Onlara nasıl beraber müdahale edeceğimizi anlatacağız çünkü onların onayı ve mutabakatımız gerekiyor özel şahıs mülkiyetinde oldukları için. Onlarla da bir eylem planı oluşturup onlara da müdahil olacağız. Biz hızlı bir şekilde hem Vakıflar Genel Müdürümüze ait binalar için hem de Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğümüze ait binalarla ilgili çok ciddi bir fonu ayırdık. Biz hiç beklemeden çalışmalara başlıyoruz. Özel şahıslara ait mülkiyetlerle ilgili de yönetmeliğimizde düzenlemeye gideceğiz; bu depremle ilgili. Onlara da çok ciddi oranda hem maddi hem teknik destek sağlayacağız. Gücü yetmeyenler veya özel vakıflara ait olanlara hem ciddi oranda maddi destek hem de teknik destek sağlayacağız. Tamamen bizim kontrolümüze geçmesini isteyenler varsa onları da alacağız."
Ersoy, büyükşehirlerde uyguladıkları farklı bir yöntemi burada da hayata geçireceklerini anlatarak, "Hatay ve Antakya için bir kültür yolu rotası oluşturacağız. Bu rotalar halindeki bütün tescilli yapıların tamamını ayağa kaldıracağız. Tamamen yıkılmış olanları kurtarabildiğimiz parçalarıyla birlikte rekonstrüksiyon şeklinde ayağa kaldıracağız. Burada yeni bir hikaye yazmamız gerekiyor; Antakya'ya ve Hatay'a. Bu hikayenin kültür, gastronomi ve turizm ağırlıklı bir hikaye olması gerekiyor. Burada da öncü yapılması gereken anıtsal değeri tescilli yapılar olması gerekiyor. O yüzden de ilk adımı bizim atmamız gerekiyor." ifadesini kullandı.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile planlama yapacaklarını dile getiren Ersoy, "Kentsel sit alanı olan noktalarda kültür rotası şeklinde planlayıp ve mart ayı itibarıyla çok beklemeden önümüzdeki ay itibarıyla da restorasyon ve rekonstrüksiyon faaliyetlerine Bakanlık olarak başlayacağız." açıklamasını yaptı.
Ersoy, Hatay'da Vakıflar Genel Müdürlüğüne ait çok sayıda caminin de bulunduğunu hatırlatarak şunları kaydetti:
"Vakıflar Genel Müdürlüğüne ait olmayan tescilli camilerimiz de var. Bunların hepsinin sorumluluğunu alıyoruz. Aynı şekilde bu Hatay ve Antakya'nın bir özelliği daha var biliyorsunuz, burası bir mozaik. Dinlerin buluşma noktası. Burada havralarımız, sinagoglarımız da var. Bütün camiler bizim camimiz, bütün havralar, sinagoglar bizim havralarımız, bizim sinagoglarımız. Bu bilinçle bu bölgedeki bütün tescilli yapıların sorumluluğunu Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak üstleneceğiz. Özel vakıflara ait olan bu tarz yapılar varsa onlarla da yarından itibaren irtibata geçerek hiç beklemeden onların da yeniden inşasını el birliğiyle yapacağız. Hedefimiz bir yıldan kısa bir sürede hızlı bir şekilde buraları ihya etmek, tekrar ayağa kaldırmak."
Antakya ve Hatay ile ilgili bilim kurulu da oluşturacaklarına değinen Ersoy, "Özellikle burası çıkışlı hocalardan oluşacak. Hocaların çizdiği bir plan doğrultusunda bu rotayı tekrar planlamayı düşünüyoruz. Çünkü artık bir gelecek 50 yıl boyunca şehrin yeni rotası kültür, gastronomi ve turizm üzerinde olması lazım. Artık burası tekrar bienallerle, sanatla da buluşarak yeni bir hikaye yazması gerekiyor. Burada da öncü rolü bizim Bakanlığımız üstlenecek." diye konuştu.