Sokakta yürüyen 3 Türk'ten biri obez hale geldi
4 Mart, dünya genelinde yaklaşık 650 milyon yetişkini, Türkiye’de ise her 3 yetişkinden 1’ini etkileyen obezite hastalığı konusunda farkındalık oluşturmak ve bu hastalıkla mücadeleye dikkat çekmek için Dünya Obezite Günü olarak kabul ediliyor. Geçtiğimiz hafta bu günden dolayı konun önemi bir kez daha gündeme geldi.
Bu günün önemine dikkat çekmek amacıyla Dr. Rabia Demet Özcan obezite farkındalığının önemini vurgularken, Dr. Ömer Buğra Bahadır ise obeziteye dair önemli verileri ve bilgileri paylaştı.
Günümüzde gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin en önemli sağlık sorunları arasında obezitenin yer aldığının üzerinde duran Dr. Rabia Demet Özcan, “Yaşadığımız büyük deprem felaketi nedeniyle ülkece oldukça zor bir dönemden geçiyor, hep beraber yaralarımızı sarmaya çalışıyoruz. Depremde vefat eden tüm vatandaşlara bir kez daha Allah’tan rahmet, tüm yaralananlara ise acil şifalar diliyoruz. Bulunduğumuz dönemde deprem haricinde başka bir konudan söz etmek gerçekten hepimiz için çok zor. Öte yandan, obezite gibi insan hayatını tehdit eden ve birçok sağlık sorununa neden olan bir hastalığı ihmal etmemenin önemini 4 Mart Dünya Obezite Günü vesilesiyle hatırlamanın ve farkındalığımızı yüksek tutmanın gayreti içerisindeyiz” şeklinde konuştu.
2030 yılı itibarıyla dünya genelinde 1,12 milyar insanın obezite ile yaşayacağının öngörüldüğünün altını çizen Dr. Ömer Buğra Bahadır şu açıklamalarda bulundu: “Obezite birçok farklı sağlık sorununun tetiklenmesine neden olurken, günümüzde diyabet, kalp hastalığı, kanser, inme gibi daha birçok hastalığı da içeren 200’den fazla sağlık sorunu obezite ile ilişkilendiriliyor. Obezite ile ilişkili hastalıklar tüm dünyada her yıl 4,7 milyon, yani günde 13 bin kişinin ölümüne sebep oluyor. Diğer taraftan istatistiklere baktığımızda; normal ağırlıklı kişilere göre tip 2 diyabet görülme riski obezitesi olan erkeklerde neredeyse 7, kadınlarda ise 12 kat artıyor. Her 5 kanser ölümünden 1’i ise obezite kaynaklı oluyor. Bunların yanı sıra; normal ağırlıktaki kişilerde uyku apnesi riski yüzde 25 iken obezitesi olan kişilerde bu oran yüzde 45’e kadar çıkabiliyor. Obeziteli bireylerdeki başlıca ölüm nedeninin ise kalp ve damar hastalıkları olduğu biliniyor”
Obezitenin kronik bir hastalığın klasik belirtilerine, semptomlarına ve komplikasyonlarına sahip olduğunu belirten Dr. Rabia Demet Özcan, “Genel kanının aksine obezite, sadece doğru beslenme ve egzersiz ile ilişkili değildir. Bunların yanı sıra; kişinin hormonları, genetiği ve daha birçok faktör ile ilişkili kronik bir hastalıktır. Bireylerin sağlığı üzerinde kalıcı etkilere sahip, uzun süreli bir durumdur. Hem toplumda hem sağlık profesyonelleri arasında her geçen gün obezitenin bir seçim değil, bir hastalık olduğunun daha çok farkına varılıyor” dedi.
Dr. Rabia Demet Özcan sözlerine şu şekilde devam etti: “Obezite günümüzde küresel bir salgın olarak kabul ediliyor. Türkiye’de ise önemli halk sağlığı sorunlarından biri konumunda. Dünya Sağlık Örgütünün son yayınladığı veriler, Türkiye’nin Avrupa bölgesinde aşırı kilo sorununun en yaygın olduğu ülke konumunda olduğunu gösteriyor. Tüm bunlara baktığımızda sorunun aslında sandığımızdan daha büyük olduğu bir gerçek" dedi.