Bin 600 yıllık mozaiklerin üzeri 41 yıl sonra yeniden açıldı

09 Ekim 2017 Pazartesi

Antalya Müzesi Müdürü ve İdyrus Antik Kenti Kazı Başkanı Mustafa Demirel, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kemer ilçesinde Helenistik, Roma, Bizans ve Selçuklu dönemlerine ait yerleşim ve kalıntılarının bulunduğunu söyledi.

İdyrus Antik Kenti'nin, Ayışığı koyunda kurulmuş, modern binalarla iç içe bir antik kent olduğunu belirten Demirel, kazılarda ortaya çıkarılan kilise kalıntılarından buranın Helenistik dönemden başlayıp Roma ve Doğu Roma dönemine kadar uzanan süreci kapsadığının anlaşıldığına işaret etti.

Demirel, ortaya çıkarılan bazilika yapısından, yerleşimin 4. veya 5. yüzyılla tarihlendirildiğini kaydetti.

Antik kentte Antalya Müzesi tarafından 1976'da yapılan kazıda bazı kalıntılar ve mozaiğin ortaya çıkarıldığını anlatan Demirel, bu tarihten sonra bölgede çalışmaların durdurulduğunu hatırlattı.

Antalya Valisi Münir Karaloğlu'nun ilçeyi ziyareti sırasında yeniden kazı çalışmalarının başlatılması yönünde verdiği talimat ile Kültür ve Turizm Bakanlığından alınan izinle bu alanda tekrar kazı çalışmalarının başlatıldığını belirten Demirel, kazıların bilimsel danışmanlığını Yrd. Doç.Dr. Murat Karademir'in yaptığını ve Selçuk Üniversitesi öğrencilerinin katılımıyla çalışmaların sürdürüldüğünü bildirdi.

- Mozaiklerin üzeri kapatılmış

Yüzey kazılarının yapıldığı 1976'da kilise tabanında mozaikler bulunduğunu ancak kazıların sona erdirilmesiyle mozaiklerin restore edilerek tekrar kapatıldığı bilgisini veren Demirel, 41 yıl sonra yeniden başlayan çalışmalarla mozaiklerin Antalya Restorasyon ve Konservasyon Bölge Laboratuar Müdürlüğü uzmanları denetiminde açılarak durum tespiti yapıldığını kaydetti.

Demirel, kazıların, antik kentin merkezinde yer aldığı düşünülen kilise ve çevresinde yoğunlaştırıldığını vurgulayarak, yapının her yöne doğru nasıl bir kompleks olarak devam ettiğini belirlemeye çalıştıklarını anlattı.

Bazilikaların orta nef (dini tören yapılan alan) ile sağ ve soldaki bölümlerinin taban döşemelerinde mozaik uygulandığını dile getiren Demirel, ortaya çıkarılan kilisede bunu net olarak gördüklerini belirtti.

Demirel, "Burada genellikle geometrik ve bitkisel motiflerden oluşan geç dönem mozaikleri karşımıza çıkıyor. Özellikle batı tarafı giriş bölümünde yapının inşası sırasında bağış yapan kişilerin isilerinin yer aldığı yazıt bulundu. Yapı, temel seviyesinde korunduğu için çok fazla anıtsal mimari karşımıza çıkmıyor. Dönem özelliklerini yansıtan önemli bir yapı. Yazıtta, yapıya o dönemde bağışta bulunan, katkısı olan, bir nevi sponsorluk tarzında kişilerin adları yazıyor." diye konuştu.

Kazılarda Bizans duvar kalıntıları, üç kapı yapısı ve apsisi andıran duvar bulunduğunu ifade eden Demirel, kilisenin tabanının turuncu, kiremit kırmızısı, beyaz ve gri renkli taşlardan yapılmış mozaiklerle kaplı olduğunu söyledi.

Demirel, kazılarda geç Roma dönemine ait çok sayıda kandil ve sikke ortaya çıkarıldığını vurguladı.

- Alan arkeoparka dönüştürülecek

Kemer Kaymakamı Mustafa Cihad Feslihan da Kültür ve Turizm Bakanlığından alınan izin doğrultusunda kazılarına başlanan antik kentin tamamen ortaya çıkarılmasıyla Kemer'e tatile gelenlerin kültür turizmine de katılımlarının sağlanmasının amaçlandığını anlattı.

Feslihan, alanın arkeoparka dönüştürülmesi yönünde çalışmaları olduğunu kaydetti.

Kemer'in merkezinde, yapıların arasında kalan bir antik kent olması nedeniyle bölgede zamanla yapılaşmanın da olduğuna dikkati çeken Feslihan, antik kentin tüm kalıntılarının zamanla ortaya çıkarılmasının hedeflendiğini ifade etti.

- Kazı çalışmalarına kadınlar da katılıyor

Kazı çalışmalarına İŞKUR tarafından yerleştirilen kadınlar da katılıyor.

İlk kez bir kazı çalışmasında görev alan iki çocuk annesi Urufiye Carkit, el arabasıyla kazı alanından çıkan molozları taşıyor.

İşini severek yaptığını belirten Carkit, Antalya Valisi Münir Karaloğlu ile Kaymakam Mustafa Cihad Feslihan'a bu iş ortamının oluşmasına katkı sağladıkları için teşekkür etti.

Tarihe meraklı olduğunu anlatan Carkit, tahsilini yarım bırakmak zorunda kaldığı için okuyamadığını, kazılarda önemli bir parça bulunduğunda kendisinin de büyük sevinç yaşadığını söyledi.