İnsanların saçları neden ağarıyor?
Yaşlanmaya genelde beyaz saç da eşlik eder. Stres de saçların beyazlamasına sebebiyet verebilir fakat bilim insanları, en koyu saçların bile neden yaşla beraber beyazladığını kesin şekilde anlamaya yaklaşmış olabilir.
19 Nisan’da Nature bülteninde yayımlanan bir çalışmada araştırmacılar, belirli kök hücrelerin benzersiz bir kabiliyeti olduğunu ve saç köklerindeki büyüme bölümleri arasında hareket edebildiklerini fakat bu hücrelerin insanlar yaşlandıkça bir yerde takılarak, olgunlaşma ve saç rengini devam ettirme kabiliyetini kaybettiklerini keşfetmişler.
Saç köklerinde bulunan melanosit kök hücreler (McSC), saçımızdaki pigmentin üretiminden ve sürdürülmesinden sorumlu. Her saç kökünde olgunlaşmamış melanosit kök hücreleri bulunuyor ve ihtiyaç duyulduğunda bu hücreler kökün bir kısmından diğerine yolculuk ediyor. Kökün diğer kısımlarına ulaştıklarında, proteinler bu hücreleri pigment üreten daha olgun hücrelere dönüştürüp saça renk tonunu veriyorlar. İnsanlar yaşlandıkça, bu köklerin içindeki bölümlerde yer alan McSC’ler olgunluğu etkileyen protein sinyallerine farklı seviyelerde maruz kalıyor.
Farelerdeki McSC hücreleri üzerinde yürütülen yeni araştırmaya göre kıl yaşlanıp döküldükçe ve yeniden çıktıkça, saç kökü tümseği adı verilen ve kök hücrelerin bulunduğu bir bölümde sıkışıp kalan McSC’lerin sayısı artıyor. Hücreler bu bölümdeyken kıpırdamadan duruyor ve olgunlaşamıyor ya da kök bölümlerinin arasında hareket edemiyorlar. Ayrıca WNT proteinlerinin onları yenilenip pigment hücrelerine dönüşmeye teşvik ettiği asıl konumlarına da gidemiyorlar.
New York Üniversitesinde çalışan bilgisayar mühendisi ve makalenin eş yazarı Qi Sun şöyle aktarıyor: “Yaptığımız çalışma, melanosit kök hücrelerin saçı nasıl renklendirdiğine dönük temel bilgilerimize yenilerini ekliyor. Yeni bulunan bu mekanizmalar, sabit konumda duran aynı melanosit kök hücrelerinin insanlarda da olabileceği ihtimalini artırıyor. Eğer durum böyle ise, sıkışan hücrelerin gelişen saç kökü bölümleri arasında yeniden hareket etmesine yardımcı olarak insanlardaki saç beyazlamasını tersine döndürmek veya önlemek mümkün olabilir.”
Araştırma takımı fare postundaki hücrelerin tek tek fotoğrafını çekerek, büyüyen saçların farklı aşamalarında kök hücrelerin nasıl davrandığını daha iyi anlamaya çalışmış. İncelenen kök hücreler, gerçekte saç kökü içerisinde ileri geri gitmiş ve hatta pigment üreten olgun hallerine geçerek, hareket ettikçe bu hallerinden tekrar çıkmışlar.
McSC’ler, zaman geçtikçe bu sürece ayak uyduramamış. Dökülüp yeniden çıkan saç ise kökü olumsuz etkilemiş. Nihayetinde kök hücrelerin saç kökünde yaptıkları bu yolculuk sona ermiş ve protein sinyali alarak pigment üretmeyi bırakmışlar. Saç renginin oluşması için gereken melanin, bu noktadan itibaren çıkan yeni saçlara ulaşamamış.
Görülen bu etkiyi daha iyi incelemek isteyen araştırma takımı, faredeki kılları yolarak büyüme döngüsünü daha da hızlanması için teşvik etmiş. Bilim insanlarının bu deneyi, artık melanin üretmeyen ve depoda sıkışıp kalan McSC’lerin artmasına yol açmış. Farenin postu ise koyu kahverengiden belirgin bir kır renge bürünmüş.
Makalenin eş yazarı olan ve New York Üniversitesinde çalışan eczabilimci ve hücre biyoloğu Mayumi Ito, “Melanosit kök hücrelerdeki bukalemun benzeri bu işlevin kaybı, beyazlama ve saç kaybından sorumlu olabilir” diyor. “Bulgular melanosit kök hücrelerdeki hareketlilik ve tersine döndürülebilir farklılaşma özelliğinin, saçın sağlıklı ve renkli kalmasında büyük önem taşıdığını akla getiriyor.”
Araştırma takımının bundan sonraki adımları arasında, söz konusu kök hücrelerde hareketliliğin nasıl geri getirileceğini araştırmak bulunuyor. Hücreler bu sayede tekrar pigment üreten bölümlere götürülebilir. O zaman gelene kadar, bu güzel gri telleri kucaklayan insanların “gri saç devrimine” katılmayı bir düşünün bizce.
Laura Baisas - Popular Science. Çeviren: Ozan Zaloğlu.