Necip Fazıl Kısakürek ölümünün 40. yılında etkinliklerle anıldı
Kısakürek için ilk anma etkinliği, Eyüpsultan'daki kabri başında İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, İl Kültür ve Turizm Müdürü Coşkun Yılmaz, İl Müftüsü Safi Arpaguş, Eyüpsultan Belediye Başkanı Deniz Köken ve Eyüpsultan Kaymakamı İhsan Kara'nın katılımıyla başladı.
İstanbul İl Müftüsü Arpaguş'un okunan hatmi şeriflerin duasını yaptığı programda, Eyüp Sultan Camii müezzin ve kayyımı Hafız Davut Şensoy da Kur'an-ı Kerim okudu.
Türk düşünce hayatında, fikirleri ve eserleriyle derin izler bırakan Kısakürek'i anmak için düzenlenen programa çok sayıda genç katıldı. Eyüpsultan, Esenler, Gaziosmanpaşa, Bayrampaşa ve Tuzla'nın da aralarında bulunduğu birçok ilçedeki okullarda okuyan gençler, sabahın erken saatlerinden itibaren Kısakürek'in kabri başına geldi.
İstanbul Valisi Ali Yerlikaya Eyüpsultan'daki Asımın Nesli İmam Hatip Ortaokulu öğrencileriyle bir süre sohbet ederek hatıra fotoğrafı çektirdi.
Esenler Belediyesinden yapılan açıklamaya göre, "Vefatının 40. Yılında Sultanü'ş Şuara Necip Fazıl Kısakürek" başlıklı anma programı kapsamında panel ve sergi düzenlendi, film gösterimi yapıldı.
"Bir Gençlik" panelini yöneten Ercan Yılmaz, konuşmasında Kısakürek'in sadece Türk edebiyatının değil dünya edebiyatının da büyük bir şairi olduğunu söyledi.
Necip Fazıl'ın eserlerine ilişkin bilgiler veren usta yazarın bir deha olduğunu dile getiren Yılmaz, "Bir Adam Yaratmak muhteşem bir eser. Ben 24 yıllık edebiyat öğretmeniyim. Çalışmış olduğum tüm okullarda bu oyunu defalarca sahneledik. Bu oyunun gençlerin hayatını nasıl değiştirdiğini, onlara nasıl bir istikamet kazandırdığını çok iyi biliyorum. Bu bakımdan Necip Fazıl'a şükran borçluyuz, rahmetle yad ediyoruz." dedi.
Çile ve Babıâli adlı eserlerinin de Necip Fazıl'ın hayatından kesitler eşliğinde dönüşümlerini, değişimlerini, buhranlarını ve istikametini anlattığını belirten Yılmaz, "Bu üçü, bir gencin hayatını değiştirebilecek eserler. Necip Fazıl'ın insanı değiştirmeye ve dönüştürmeye yönelik bir üslubu var. Buna yönelik bir çabası da var. Dolayısıyla bugünün de yarının da gençliğine çok şey söylüyor." değerlendirmesinde bulundu.
Panelde Necip Fazıl'ın tefekkür yönünü ele alan Meryem Kılıç, "Onun düşüncesi tüm eserlerine sirayet etmiş. Tiyatro yazısı, hikaye, hitaplar ve benzeri tüm alanlarda verdiği eserlerde onun azmini ve mefkuresini görüyoruz." diye konuştu.
Serhat Demirel, Necip Fazıl'ın çok yönlü bir şahsiyet olduğuna dikkati çekerek "2004 yılında üstadın oğlu Mehmet Kısakürek ile birlikte TRT'ye hazırladığımız bir belgesel vardı. Bu vesileyle üstadı daha yakından tanıma fırsatı elde ettim. Türk şiirinin seyrini değiştiren bir şair olduğu kanaatindeyim." ifadelerini kullandı.
Kısakürek'in mistik ve metafizik yöneliminin Türk şiirindeki derinliği ortaya çıkardığını vurgulayan Demirel, "Onun izinden giden Ziya Osman Saba gibi şairler de bunu devam ettirdi. Necip Fazıl Kısakürek'i Türk şiirini modernize eden, bunu yaparken gelenek, maneviyat ve hakikat arayışını önceleyen önder şair olarak görüyorum." değerlendirmesini yaptı.
Yağız Gönüler de Necip Fazıl'ın gençlik yıllarına değinerek "30 yaşına kadar Necip Fazıl'ın bir hayatı var. Bu dönemde biraz daha gençlik heyecanının fazla olduğunu görüyoruz. Necip Fazıl, 30 yaşından sonra bir dönüm noktası yaşamış." dedi.
Kısakürek'in eserlerinin edebiyatçılarla ve gençlerle buluşmasının önemine dikkati çeken Gönüler, "Bizim büyük edebiyatçılarımızın yad edilmesi hem vefat hem de doğum yıl dönümleri, kaçırılmaması gereken birer fırsat edebiyatımız için." diye konuştu.
Panelin ardından Necip Fazıl Kısakürek'in "Reis Bey" adlı eserinden aynı adla sinemaya uyarlanan filmin gösterimi yapıldı.
Yönetmen Mesut Uçakan, filmi sinemaseverlerle birlikte izledikten sonra yaptığı değerlendirmede "Necip Fazıl, eserleriyle bizim ruh hamurumuzu şekillendirdi. Onun eserlerinde medeniyetimizin damıtılmış bir hakikat tasavvurunu görüyoruz." ifadelerini kullandı.
Necip Fazıl'ın toplumu ve gençliği şekillendirmek için büyük mücadeleler vermiş bir kahraman olduğunu belirten Uçakan, filme ilişkin şunları söyledi:
"Reis Bey'i çekme fikri daha ortaokul yıllarımdayken aklımdaydı. Senaryosunu 4 saatte yazdım çünkü zihnimde kurgulamıştım. 1988 yılında filmi çektik ama hala aşkla ve şevkle izlenen bir film. Bu filmin bir sihri var, merhamet duygusunu çok güzel veriyor. Üstadın eserlerini film ve dizi olarak topluma yansıtmak zorundayız."
Panelin ardından Esenler'de bulunan liselerde eğitim gören gençlerin katıldığı "Liseler Arası Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri'ni Güzel Okuma Yarışması"nın ödül töreni yapıldı.
Ayrıca Kısakürek'in farklı dönemlerde yayınladığı Büyük Doğu dergilerinin kapakları ile metinlerinin yer aldığı 25 eserden oluşan "Büyük Doğu" sergisi meraklıların ilgisine sunuldu.