Sanatçı Deniz Sağdıç: Sürdürülebilir sanat galerilerde değil, herkese ulaşılabilir alanlarda olmalı
Kastamonu Entegre markasının KEAS Konsept Stüdyo’da Yapı Kataloğu moderatörlüğünde düzenlediği Doğadan Hayata Köprü Buluşmaları’nın yedinci oturumunun konuşmacıları Sustainable Art House Kurucusu ve Görsel Sanatçı Deniz Sağdıç ve No:3 Mimarlık ve Tasarım ve Atelier Terra Madre kurucusu Efe Urgunlu’yu oldu.
Mimarlık öğrencileri, mimarlık ve tasarım sektöründen dinleyicilerin katılımıyla gerçekleşen söyleşide “Özelleştirilebilir, Uyarlanabilir” konusu ele alındı.
Deniz Sağdıç: Sanatla insanların fikrini ve ruhunu çok hızlı şekillendirebilirsiniz
İnsanın varoluşundan bu yana kendini ifade etme biçimlerinden birinin sanat olduğunun altını çizerek konuşmasına başlayan Sustainable Art House Kurucusu ve Görsel Sanatçı Deniz Sağdıç, “Sanat geçmişten bu yana kullandığımız çanak, çömlek, takı, mağara, mimari yapı ve aklımıza gelebilecek her yerde o ruhu, inceliği ve hassasiyeti her zaman görebildiğimiz bir yapıdır. Sanat son dönemlerde müze ve galeriler gibi daha kapalı kapılar ardında yapılmaya başlandı. Ancak sürdürülebilir sanatın herkese ve her şekilde ulaşması gerektiğine inanan biriyim. Bizlerin ürettiği her türlü atığın nasıl sanata dönüştüğünü ve bu sanatın kamusal alanlarda ve günlük yaşantının içinde var olan bir yapıda olduğunu ve herkese ulaşılabilir olduğunu göstermeyi amaçladım. Sanatın dini, dili, ırkı yoktur ve çok ortada durur. İnsanlara sanatla ulaştığınız zaman onların fikrini, ruhunu ve düşüncesini çok hızlı şekillendirebilirsiniz. Ben de eserlerimde bunu ortaya koymaya çalışıyorum” dedi.
Atık denim kumaş, düğme, etiket, tarihi geçmiş ilaç, kablo, elektronik devre atıkları çöp poşeti gibi birçok atık malzemeden 12 farklı teknikle insan portreleri yapan Sağdıç, insanların gündelik tüketim atıklarıyla yarattığı eserlerde yine insanı anlattığını belirtiyor. Fuarlar, havalimanları, hastaneler, kongreler ve metrolar gibi kalabalıkların olduğu yerlerde eserlerini sergileyerek daha fazla insana ulaşıp, farkındalık yaratabildiğinin altını çiziyor.
Efe Urgunlu: Bir marka yaratmak, iyi bir hikâye oluşturmaktan geçiyor
Gıda ve gıda perakendeciliği sektöründeki tasarımlarıyla ilgi çeken No:3 Mimarlık ve Tasarım ve Atelier Terra Madre kurucusu Efe Urgunlu, bir tasarımda farklılaşma ve hikâye yaratma öğelerine çok önem verdiklerini belirterek şunları söyledi: “Bir proje çalışmaya başladığımızda terzi gibiyiz, önce projenin niteliğine uygun derin bir hikayesini yazıyoruz. Bu da sonuca giden yolda ayrıştırıcı bir başlangıç oluyor. Yeme içme mekanlarını yaratırken de altındaki matematiği iyi kurgulamanız gerekiyor. Bunu iyi kurgulamadığınızda mutsuz bir şef, mutsuz bir müşteri ve sonunda da mutsuz bir yatırımcı ile karşı karşıya kalıyorsunuz. Bir markayı menüsünden, sunum ekipmanına sıfırdan yaratmak ve bir kurum kimliği kazandırmak, iyi bir hikâye oluşturmaktan geçiyor”
Atelier Terra Madre tasarımlarının sofraya gelene kadar birçok farklı zanaatkarın dokunuşuyla şekillendiğini vurgulayarak sözlerine devam eden Urgunlu; “İlham kaynağımız doğanın tam da kendisi. Toprak Ana’nın bize sunduğu her türlü materyali hem formda hem malzemede kullanmaya özen gösteriyoruz. Bu yaklaşım, ilk modelleme yapıldıktan sonra kalıbın alınması, bronzun dökülmesi ve kullanılacak diğer materyallerin bir araya getirilmesi gibi birçok süreci içinde barındırıyor. Durum böyle olunca da bu yolculukta zanaatın kıymeti ön plana çıkıyor. Zanaatı ve zanaatkarları korumanın ve geleceğe taşımanın da bizim sorumluluğumuzda olduğunu düşünüyorum. Bu amaçla da tüm materyallerin üretim sürecini film haline getiriyor ve YouTube sayfamızda meraklılarıyla buluşturuyoruz” şeklinde konuştu.