İlber Ortaylı: Balkanlardaki Osmanlı Türk eserleri hâlâ tahrip ediliyor
Galatasaray Üniversitesi Öğretim Üyesi, tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı, Balkanlardaki Osmanlı Türk eserlerini Balkan milletlerinin tahrip ettiğini belirterek, "Mesela eline Almanca seyahat rehberi alıyorsun Yunanistan'da geziyorsun, 'Orada bir cami var' diyor 'Mimar Sinan yaptı' diyor, duruyor ama minaresi yok. 'Karşısında han var' diyor, gidiyorsun çarşı yok. Sonra öğreniyorsun ki belediyenin biri onu yıktırıp çok katlı han yaptırmış." dedi.
Ortaylı, Kayseri Büyükşehir Belediyesince ilki düzenlenen Kayseri Kitap Fuarı kapsamında Kayseri Dünya Ticaret Merkezi'nde gerçekleştirilen "Türklerin Tarihi" konulu söyleşiye katıldı.
Ortaylı, söyleşide, tarihin sadece tek taraflı kaynaklardan değil, milletlerin birbiriyle etkileşiminin göz önüne alınıp, karşılaştırmalı kaynaklara ulaşılarak öğrenilebileceğini vurguladı.
Avrupa'nın, var olan tarihi abidelerinin korunduğunu ve bu abideleri gören insanların birçok tarihi bilgiye ulaşma imkanı bulduklarını belirten Ortaylı, tarihi yapıtların korunmasının tarihin idrak edilebilmesi açısından çok önemli olduğunu ifade etti.
- "Birtakım etnik milliyetçiler bu şekilde intikam almaya çalışıyor"
Etnik milliyetçi zihniyete sahip bazı toplulukların tarihi yapıtlara karşı düşmanlık besleyerek o eserleri tahrip ettiğini aktaran Ortaylı, şunları kaydetti:
"Balkanlardaki Osmanlı Türk eserlerini Balkan milletleri tahrip etmektedir. Hala ediyorlar. Mesela eline Almanca seyahat rehberi alıyorsun, Yunanistan'da geziyorsun, 'Orada bir cami var' diyor 'Mimar Sinan yaptı' diyor, duruyor ama minaresi yok. 'Karşısında han var' diyor, gidiyorsun çarşı yok. Sonra öğreniyorsun ki belediyenin biri onu yıktırıp çok katlı han yaptırmış. Bunlar da ihtiyaçtan, iktisadi aç gözlülükten çok milli şuur düşmanlığındandır. Bu konu Türkiye'de yok ama günümüzde yavaş yavaş uyanmaya başladı. Birtakım etnik milliyetçiler bu şekilde intikam almaya çalışıyor. Hiçbir şekilde solun veya sağın oturup bir eseri münakaşa etmesi, bir tarihin üzerinde abuk sabuk laflar etmesi gerekmiyor. Etnik milliyetçiliklerin kendisini ifade edecek ilmi ve kültürel faaliyetler yerine tahripkar diyebileceğimiz doğrudan doğruya Türk tarihinin abidelerine, hatıratına karşı düşmanca tavır takınmak gibi yanlış bakış açısı vardır. Bu, gayet yanlış bir şeydir. Buna son derece dikkat etmek gerekir. Hükümetlerin ve belediyelerin şehir içerisindeki abideleri korurken, bunları ele alırken Balkan devletlerinin tarzında bazı milli eserlere düşmanlık göstermelerine karşı çıkmak gerekir."
Kayseri'nin çok önemli tarihi ve kültürel zenginliklere sahip olduğunu, bunların korunması gerektiğini dile getiren Ortaylı, Kayseri'de 12. yüzyıldan kalan çok önemli eserler bulunduğunu, Avrupa'nın birçok ülkesinde bu döneme ait esere çok zor rastlandığını anlattı.
Yazılı kaynakları okuyarak tarih öğrenilemeyeceğini, tarihin idraki için geçmiş medeniyetlerin miras bıraktığı eserleri görmek gerektiğini vurgulayan Ortaylı, "Ben Kayseri'ye ilk geldiğimde çok güzel taş evler vardı. Dedesinin dünyaya geldiği, babannesinin eşikten atlayarak gelin geldiği konağı koruyamayan bir memleketin kitapla o tarihi, o cemiyeti anlaması biraz zordur. Elin Fransız'ının, Alman'ının nereden tarihi idraki var, boyuna kitap mı okuyorlar. Yalan, okudukları yok. Hele şimdi daha da az okuyorlar ama adam her köşe başında bir binaya rastlıyor, her köşe başında bir şey görüyor ve altında izahat var. İster istemez öğreniyor. Biz olanı yıkıyoruz." diye konuştu.