Yıldız Falı ile astrolojiyi nasıl ayırabiliriz? Astroloji kehanet ilmi mi?
Yıldız Falcılığı ile Astroloji İlmi tarih boyuna birbiri ile karıştırılmış ve maalesef çoğu zamanlarda birini diğerinden ayırmak pek mümkün olmayacak kadar şarrlatanlarca sömürülen bir disiplin olmuştur....
Öyle ki Türkçe'de bugüne kadar yayınlanmış en kıymetli ve uzmanlarca kaleme alımış bilimsel eser olan TDV İslam Ansiklopedinde bile; ilmü ahkâmi’n-nücûm "Yıldızların insanları ve olayları etkilediği inancına dayanan sözde ilim dalı, astroloji, yıldız falcılığı, müneccimlik" olarak tanımlanmıştır. Aynı Ansiklopedi'de Dinler Tarihi Uzmanı İlyas Çelebi imzalı Yıldızname maddesi şu ifadelerle başlar: "Yıldız falı yıldızların konum ve hareketlerinin bir işaret sistemi oluşturduğuna, bu sayede insan hayatının evrelerinin bilinebileceği iddiasına dayanır. Arapça’da buna ilmü’t-tencîm / ilmü ahkâmi’n-nücûm, Batı dillerinde astroloji, Türkçe’de müneccimlik, yıldız falı ve yıldız bakıcılığı adları verilir. Yıldız falına bakmak üzere yazılmış kitaplara da yıldıznâme denir. Bunlar falcılık tekniğiyle yazılmış bilimsellikten uzak eserlerdi..."
Astroloji Yıldız Falcılığı, Müneccim Yıldız Falcısı değildir!
Bu tanım kısmen doğrudur. Ancak astroloji ve münecimliğin bu tanımın içinde yer alması yanlıştır... Çünkü ne astroloji bir falcılık yöntemi olarak tanımlanacak kadar sıradan bir disiplindir ne de müneccimler "yıldız falcısı" olarak yorumlanacak kadar sıradan bir unvandır. Müneccimler astronomi ilminin zirvesindeki alimlerdir ve astroloji disiplini ile o bilimin verilerini günlük hayatta kullanabilmenin yollarını aramışlardır.
Dünyann en eski bilim alanları arasında yer aldığı için astroloji tüm bilim alanlarını çıkar amaçlı kullanan şarlatanlarca bolca kullanılmış ve doğal olarak en çok sömürülen ve en çok tartışılan bilim alanı olmuştur. Hatta doğası gereği kesinlik içermeyen birbiri ile örtüşen ve çelişik onlarca olasılığı aynı anda içeren bilgilerden oluştuğu için "müspet ilim" denilen bilimler arasında kendisine yer bulamamıştır. Ancak "kesin bilgi" sanılan fizik kurallarının bile "olasılık" oluğunu ortaya çıkaran "quantum fiziği" çağında astrolojinin bu boyutu yeni yeni algılanabilmektedir.
Maddecilik esaslı maneviyatı dışlayan ve "kesin bilgi, tekrarlanabilir bilgidir" mantığının bilime ve hayata hakim olduğu çağlardan tibaren astroloji gözden düşmüş, verilerine kuşku ile bakılır hale getirilmiştir. Oysa evrensel gerçekler ve insan iradesi o kadar basit değildir.
Astrolojik bilgi; sadece asronomi bilgisi ile elde edilemez. Astronomik bilgilerin, coğrafya, fizik, psikoloji ve sosyolojik gerçeklerle karşılaştırılması ile elde edilir.
Astroloji nedir?
Temeli astronomiye dayandığı için ilk çağlardan bu yana "yıldızlar ilmi" olarak tanımlanagelmiş astroloji aslında bir "kehanet bilimi" ve "falcılık yöntemi" değildir.
Astroloji; gök cisimlerinin konumları ve hareketlerini esas alarak, oluşabilecek olumlu ve olumsuz "enerjilerin" dünyadaki fiziksel süreçler ve insan yaşamlar üzerindeki etkisini, coğrafya, fizik, psikoloji ve sosyolojik gerçeklerle karşılaştırarak hesaplama disiplinidir.
Aslında gök cisimlerinin konumları ve hareketleri astrologlar için fizikselliğin ötesinde sembolik önem taşımaktadırlar. Çünkü söz konusu "enerjileri" büyük kısmı gök cisimlerinin hareketlerinden doğmaz. Gök cisimlerinin hareketleri o "enerjilerin" gelişinin habercisidir... Ama ayın med cezir oluşturması, bazı gök cisimlerinin bitkileri ekim ve kesim zamanlarını etkilemesi gibi fiziksel enejiler de söz konusu olsa da, fizik ötesi enerji olasılıkları baskındır.
Astrolojinin kehanet yöntemlerinden farkı
O hareketleri yorumlayan astroloji uzmanlarının ortaya koyduğu olasılıkların "kehanet" olarak yorumlanması yanılgının temel kaynağını oluşturmaktadır. Astrolojinin kehanet yöntemlerinden farkı "göksel bilgiler" ile yersel bilgileri" harmanlayarak olasılıkları hesaplamasıdır.
Kafa karıştırmaması için büyü ve kehanet yöntemlerinin detaylarına girmeyeceğiz. Ancak sıradan falların dışında "Remil, Yi King, Tarot" gibi senkranizasyona dayalı kehanet yöntemleri bile astroloji ile kıyaslamayacak kadar düşük olasılıklar içerir.. Öte yandan aslında gerçek anlamda büyü yapan biri bu yöntemleri kullanıyor gibi görünyorsa durum daha farklıdır... Fakat astroloji hem büyüden hem de bu kehanet yöntemlerinden ayrı bir disiplindir. Astroloji büyü gibi "doğal güçler kullanılarak belli şartlar oluştuğunda oluşabilecek etkileri" kullanmadığı gibi "olasılığı rastgele" senkranizasyonlara dayalı yöntemleri de kullanmaz.
Astroloji gözle görülür gerçekleri kullanarak, o gerçeklerin coğrafya ve insan hayatına hangi hallerde ne kadar etki edebileceğini hesaplamaya dayalıdır. Bu yüzden tüm kadim medeniyetlerlerde el üstünde tutulmuş ve yöneticiler bu bilimi kullananlara özel önem vermişlerdir.
Yine kafa karıştırmamak için astrolojinin tarihi gelişim seyrinin ayrıntılarına girmeyeceğiz.
Sadece büyüyü, falcılığı ve kehaneti yasaklayan islam Medeniyeti'nin astrolojiyi bunların dışında tutmasının, astrolojinin farklı olduğunu önemli kanıtı olduğunu belirtmekle yetineceğiz. (Çünkü konunun ileri boyutları ancak bilim ehli ile tartışılabilecek önemde ve şarlatanlarca sömürülecek niteliktedir..)
Özellikle Karl Gustav Yung'dan bu yana astrolojinin psikolojide ve bir kaç yüzyıldır krimonojide kullanılması da iddia edildiği gibi "temelsiz yorumlara" dayalı olmadığını kanıtlamaya yetmektedir.
Modern astrolojik çözümleme yöntemleri ne kadar tutarlıdır?
Ne yazık ki özellikle ortaçağlardan itibaren hor görülen ve korkularak yasaklanan bir yöntem olan astroloji ile ilgili kadim bilgiler günümüze ulaşamamıştır.
Günümüz astroloji uzmanları birbirinden çok az farkılıklar içeren (Vedik astroloji ve Batı astrolojisi gibi) 12 ev ve 12 burç sistemini içeren zodyaklar aracılığı ile göksel sinyalleri çözmeye çalışmaktadırlar. Kadim çağlarda astrologların nasış bir zodyak kullandıklarını bilemiyoruz. Hatta bir zodyak kullanıp, kullanmadıkları bile tartışılmaktadır. Çünkü onlar evreni bizim gördüğümüzden çok farklı gürüyorlardı. Bu konudaki temel sorun nasıl gördüklerini bilemediğimiz...
Ancak o çağlarda da son çağlarda da kesin olan ve altını özellikle çizdiğimiz sembolik sistem değişmemiştir. Zaten modern bilimler ile astroloji arasındaki temel anlaşmazlığın kaynağı da bu sembolik kullanımın anlaşılmaması ve sanki astrolojinin gök cisimlerine göre şekillendiği yanılgısıdır. Oysa gök cisimlerinin konunları astroloji bilimi için sadece bir araçtır.
Örneğin Güneş ve Ay'ın "iki ışık / çift nur" olarak kullanımı. Kadim Çağlardan beri Güneş'in bir yıldız, ay'ın ise bir uydu olduğu biliniyordu. Sirius'un ikiz yıldız olduğunu bilecek kadar astronomik derinliğe sahip olanların bunu bilmemesi imkansızdı. Ki birinin dünyay en yakın diğerinin ise en uzakta olduğunu bilmelerine rağmenleri onları diğer gezegenlerden ayırmaları tamamen sembolik anlatımla ilgilidir.
Yine bu sembolik sisteme göre kâinatın katları bulunmaktadır. Bu katlar şu şekildedir: Yıldızlar, Güneş, Ay, burçlar ve gezegenler Felek adı verilen bir katmanda (kat) hareket ederler. Dünya dâhil bütün katmanları (katları) içine alan dokuzuncu kata Felekü’l-'alâ veya Felekü’l-eflâk denilir. On iki burcun üzerinde bulunduğu sekizinci kat veya küreye Felek-i sâmin denirdi. Yedinci Satürn’e, altıncı Jüpiter’e, beşinci Mars’a, dördüncü Güneş’e, üçüncü Venüs’e, ikinci Merkür’e ve birinci de Ay’a ait katlar olup Felek-i esfel denirdi.
Oysa astrolojiye iftira atanlar kadim çağlarda insanların onları birbirinden ayıramadığını ve bu sembolik anlatımın gerçek olduğuna inandıklarını savunuyorlar..
Ki nispeten yakın zamanda keşfedilen, Neptün, Plüton ve Uranüs bu sembolik üsluba uygun olarak sisteme dahil edilmişlerdir. Onlardan önce astroloji sadece; "Güneş, Ay, Merkür, Venüs, Mars, Jüpiter, satürn" ile derdini anlatıyordu.....
Dolayısı ile günümüz astroloji uzmanları, kişilerin karakterleri ve gelecekleri hakkında yorum yaparken; takımyıldızlarını baz almaktadırlar. Toplamda 12 adet takımyıldızı vardır ve bu takımyıldızları 360°lik bir daireye yerleşmişlerdir. Yani bir anlamda günümüz astrolojisi iki boyutludur. Oysa evren en az 3 boyutludur. Evrene dünyadan dairesel değil konik bakılır. Bu bakış açısında da bir çok burç ve yıldız birbirini örter, kapatır vs...
Konuyu anlaşılır kılmak için dekoder örneğini kullanacağız. Elimizdeki zodyaklar birer dekoderdir ve yıldızlardan gelen "şifreli" yayınları "çözerek" görüntülemeyebilmemize yardımcı olurlar. ama ne kadar güçlüdürler, yayının yüzde kaçını çözebilmektedirler, bunu bilemiyoruz.... Yani "kozmik yaıyın" ancak "elimizdeki dekoderler" tarafınfan çözülebildiği kadarı ile bizim tarafımızdan görüntülenebilmektedir. Ki o sınırlı "çözümün" doğurduğu "olasılıklar" dahi insanoğlu için o kadar çok fazladır ki "böyle bilim mi olur" tartışması çıktığında pek çok kişi yeterli yanıtı verecek bilgiye sahip olmadığı için "topu taca atmaya" yönelmektedir...
Yani astroloji bilimi olasılıkları olumlu ve olumsuz halleri ile mümkün olduğunca indirgemeye dayalıdır. Astrolog ne kadar uzmansa o kadar az olasılık gösterebilir ama her halukarda gösterdği olasılıkların zıddı da olabilir olasılık olduğunda asla kesin bilgi veremez.
Kazanın, kaderin ve kesin olasığın sadece Yaratıcı taradından bilinmesinin hikmetidir bu. Oysa şarlatanlar ve falcılar astrologlardan farklı olarak sanki o bilgiye sahip olacak güçteymiş gibi davranır ve olacağı iddia ederler....
Şarlatanlar ve falcılar bilginin hikmeti ile ilgilenmezler onlar sadece geleceğ odaklanır ve gelecekten haber almanın ya da vermenin gayreti içinde olurlar. Astrologlar ise geleceği sadece "yaratıcının bileceğini" gerçeğine vakıftırlar..
Süleyman Akif Özkut'un Lacivert Dergide'de yayınlanan 2016/12/06 tarihinde yayınlanan "Hakikatten hurafeye: Müneccimlik" başlıklı yazısında bu konu şu şekilde izah edilmiştir:
"İlm-i ahkâm-ı nücûmun matematiksel ilimlerden astronomiyle farkı, yıldızların konum ve hareketlerinin bir işaret sistemi oluşturduğuna ve bu sistem sayesinde gelecek, şimdiki durum ve geçmişe dair bilgi elde etmenin mümkün olduğuna inanılmasıdır. Bu anlamda astroloji, astronominin metafiziğidir. Astroloji, İslami ilimler tasnifi geleneğinde tabii ilimlerden sayılmış ve astronomiyle yakın ilişkisi bulunmakla birlikte ismindeki 'ahkâm' terimi sebebiyle ondan ayrıldığı kabul edilmiştir. Fârâbî'nin verdiği bilgiye göre, ilmi nücûm adıyla anılan iki ilim bulunmaktadır. Bunlardan ilm-i ahkâm-ı nücûm; yıldızların zaman içinde olmuş ve olacak hadiseler hakkında verdiği işaretlerin (delâlâtü'lkevâkib) yorumlanmasını amaçlar. İlm-i nücûm-i ta'lîmî adıyla anılan ikincisi ise, matematiksel astronomidir. İlm-i ahkâm-ı nücûm rüya tabiri, uğursuz olduğuna inanılan bazı olayları yorumlamak (zecr) ve geçmiş hadiselerden geleceğe dair gizli anlamlar çıkarmak (ırâfe) gibi yöntemlerle gelecekte vuku bulacak hadiselere karşı insanları uyarma sanatından ibarettir."
"... aslen müspet bir manada ortaya çıkan müneccimlik zamanla insanları kandıran, insanlardan maddi çıkar sağlamayı amaçlayan, içi boşaltılmış bir hurafeye dönmüştür."
Herkes Astrolog olabilir mi?
Bilgisi, aklı ve zekası yeterli olan herkes astrolog olabilir. Çünkü astroloji bilimi için gerekli temel iki unsur bilgi ve yorumlayacak zekadan ibarettir. Bilginin derinliği ve zekanın boyutlarına göre astrolojik yorumların tutarlılığı artar.
Ancak herkes yıldız falcısı olamaz. Çünkü şarlatanlık dediğimiz bu hal çok daha keskin zeka gerektirir. Zeka ile akıl aynı şey değildir. Çünkü şarlatanlar akıllı olsalar zaten bu yolu tercih etmezler. Kendilerini akıllı sanmaları ayrı bir tartışma konusu. Hz. Ali'nin işaret ettiği üzere "şeytan da kendince akıl yürütür"
Gökyüzünün Fısıltıları: Yıldız Falı sanılan gizemli mesajlar
Gökyüzü, insanlık tarihi boyunca hep bir gizem kaynağı olmuştur. Antik çağlardan beri, yıldızlar insanların kaderini okumak ve geleceği tahmin etmek için kullanılmıştır. Peki, yıldız falı gerçekten geleceği gösterebilir mi? Yukarıda anlattığımız nedenlerle bozuk saatin bile günde iki kez gerçek zamanı göstermesi ihtimali yıldız falı ile gerçeğin bilinmesi ihtimalinden daha yüksektir.
Yıldız Falı nedir?
Yıldız falı, astrolojinin çıkar amaçlı ve kötüye kullanımına dayalı bir şarlatanlık yöntemidir
Yıldız Falının Tarihi
Tıpkı astoloji gibi, Yıldız falı da antik Babil'den Yunanistan'a, Hindistan'dan Çin'e kadar uzanan köklü bir geçmişe sahiptir. Her kültür, gökyüzünü ve yıldızları kendi mitolojileri ve inanç sistemleri çerçevesinde yorumlarken, her kültürün cahilleri ve şarlatanları gelecekten haber almanın yollarını araştırmışlardır.
Yıldız Falcıları Nasıl Çalışır?
Asrolojiyi kullandıkları için yöntemleri de astroloji ile aynıdır.
İnsanın doğum anındaki gökyüzü konumuna dayalı olarak kişiliği, eğilimleri ve yaşam deneyimleri hakkında bilgi sağlarlar. Bu bilgilere göre insanların nelere karşı hassas, nelere arzulu olduklarını tespit eder ve onların hoşlarına gidecek senaryolar kurgulayarak, onlara hayaller satarlar.
İşte normalde astroji yöntemi olan ama Yıldız Falcılarının elinde tehlikeli bir silahtan farksız hale gelen yööntemler:
1. Doğum Haritası Oluşturma: Yıldız falı, kişinin doğum haritasını önemser. İnsanların Yıldız Haritalarını, kimlik bilgileri gibi saklaması bu yüzden çok önemlidir. Bu harita, kişinin doğum anındaki gökyüzündeki gezegenlerin ve burçların konumlarını gösterir. Her gezegen ve burç, farklı enerjileri temsil eder ve kişinin yaşamına farklı şekillerde etki eder.
2. Gezegenlerin Konumu ve Etkileri: Yıldız falında, gezegenlerin konumları önemlidir çünkü her biri belirli bir etki veya özellikle ilişkilendirilir. Örneğin, Güneş kişiliği ve ego ile ilişkilendirilirken, Ay duyguları ve içsel dünyayı temsil eder. Diğer gezegenler de benzer şekilde farklı yönleri temsil eder.
3. Burçlar ve Evler: Doğum haritası ayrıca burçları ve evleri içerir. Burçlar, kişinin doğum anındaki Güneş'in konumuna göre belirlenir ve farklı kişilik özelliklerini temsil eder. Evler ise yaşamın farklı alanlarını temsil eder ve gezegenlerin bu evlerdeki konumu, kişinin yaşamındaki belirli alanlarda hangi tür etkileri deneyimleyeceğini gösterir.
4. Yorumlama ve Analiz: Yıldız Falcıları, doğum haritasını analiz ederken gezegenlerin ve burçların birbiriyle olan ilişkilerini incelerler. Bu ilişkiler, kişinin kişilik özelliklerini, güçlü ve zayıf yönlerini, ilişkilerini ve yaşam deneyimlerini etkiler. Ayrıca, bir kişinin geleceğine dair potansiyel ipuçları da doğum haritasından çıkarılabilir.
5. Retrograd Gezegenler ve Diğer Faktörler: Yıldız falı yorumunda, retrograd gezegenler gibi diğer göksel olaylar da dikkate alınır. Retrograd gezegenler, normaldeki hareket yönlerinin tersine hareket ederler ve genellikle bir kişinin yaşamında gecikmeler veya geri çekilmelerle ilişkilendirilirler.
6. Danışanın Soruları ve İhtiyaçları: Bir yıldız falı yorumu sırasında, Yıldız Falcıları genellikle danışanın özel sorularını veya ilgi alanlarını da dikkate alırlar. Bu, daha kişiselleştirilmiş bir yorum sağlamalarına yardımcı olur ve danışanın daha spesifik konuları hakkında bilgi edinmesine olanak tanır.
Yıldız falı, gökyüzündeki gezegenlerin ve yıldızların konumuna dayalı olarak kişilik özelliklerini, yaşam deneyimlerini ve potansiyel geleceği tahmin etmek için kullanılan bir araçtır. Bu, astroloji pratiğinde hem bireysel keşif hem de danışanların rehberliği için yaygın olarak kullanılan bir tekniktir. Ancak Yıldız Falcıları insanların beklentilerine ve kişsel zaaflarına göre o bilgileri kendilerince harmanlar, kurgular ve insanları maddi ve manevi açıdan mümkün olabildiğince sömürürler.
Modern Dünyada Yıldız Falı
Günümüzde astroloji adı altında yıldız falıve yıldız falcılığı, hem eğlence amaçlı hem de kişisel gelişim aracı olarak popülerliğini korumaktadır. Birçok insan, günlük burç yorumlarını takip eder ve kararlarını bu yorumlara göre şekillendirir. Oysa insanların bireysel yıldız haritalarındaki yıldız ve gezegen yerleşimleri gelen yorumları gçersiz kılabilmektedir.
Yıldız falını bir yana bırakıp işin özüne odaklanırsak, astroloji insanların kendilerini daha iyi tanımalarına ve çevrelerini daha iyi anlamalarına yardımcı olur. Astroloji ile insanların iç ve dış dünyası uyumlu hale getirilerek onların daha huzurlu yaşanması sağlanabilir.
Ancak astroloji, geleceği kesin olarak belirleyebilecek bir yöntem değildir. Gelecekle ilgili olarak astrolojiden sadece olasılıklara göre olası tavırlar geliştirebilme yönü ile yarar sağlanabilir ki kadim çağlardan bu yana erdemli yöneticilerin münecimlerden beklentileri de bu yöndeydi..
Gökyüzünün fısıltıları yani kozmik sinyaller her insana iç dünyasında saklı yetenekleri keşfetme şansı sunar... Ancak unutöayın ki o şans Yıldız Falcılarının eline sizin aleyhinize kullanılacak bir silahtan farksızdır. Bu yüzen doğum tarihi ve saatinizi paylaşmaktan imtina ediniz ve saece sırdaşığına güvendiğiniz kimselere emanet ediniz.
Zülfikar Emin - mistikalem.com