Beş parmaklı Arap tavşanı sadece Iğdır'da görülüyor
Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Karataş ile KuzeyDoğa Derneği Başkanı ve Utah Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Çağan Şekercioğlu tarafından Iğdır'da yaşayan ve yaşadığı tahmin edilen memeli türleriyle ilgili çalışma yapıldı.
Aralarında nadir görülen türlerinde bulunduğu 67 memeli, yapılan incelemelerin ardından kaydedildi.
Doç. Dr. Çağan Şekercioğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2003 yılından bu yana Iğdır, Kars ve Ardahan'ın doğası üzerine çalışma yürüttüklerini söyledi.
Deniz memelileri dışındaki memelilerin neredeyse yarısına Iğdır'da rastlanabileceğini belirten Şekercioğlu, şöyle devam etti:
"Şimdiye kadar Iğdır'da kaydedilmiş 67 memeli türü mevcut. Bu, Türkiye'deki memeli türlerinin yüzde 40'ı. Türkiye'nin yüzölçümünün yüzde 2'sinden daha küçük olan Iğdır ilinde Türkiye'nin memelilerinin yüzde 40'ı kaydedilmiş. Deniz olmadığı için Türkiye'nin yüzde 2'sini oluşturan Iğdır'da deniz memelilerini kaydetme imkanımız yok." dedi.
Şekercioğlu, Iğdır'ın sahip olduğu iklim ve coğrafi konumu dolayısıyla birçok doğal zenginliği barındırdığını aktararak şunları söyledi:
"Bu Iğdır'ın doğasının ne kadar zengin, ne kadar kıymetli olduğunu gösteriyor. Deniz seviyesinden 800 metreden 5 bin 137 metrelik Ağrı Dağı'nın zirvesine kadar birçok habitat, yaşam ortamı var. Iğdır'da orman az olmasına rağmen farklı yaşam alanları, sulak alanlar, nehirler, kayalıklar, bozkır ve bir miktarda Ağrı Dağı'nda bulunan orman birçok memeli türünün yaşamasına imkan veriyor."
- "Beş parmaklı Arap tavşanı sadece Iğdır'da görülüyor"
Kayıt altına alınan türlerin, birçok insanın henüz göremediği yaban hayvanları olduğuna işaret eden Şekercioğlu, şöyle devam etti:
"Beş parmaklı Arap tavşanı, Türkiye'de sadece Iğdır'da görülüyor, Orta Asya'dan gelen bir tür. Çoğu kişi bilmez fakat Ağrı Dağı'nda boz ayı da var. Birkaç yıl önce bir çobana da saldırdı. Ağrı Dağı'nın orman olan bazı kesimlerinde kurt, çakal, vaşak, yaban kedisi, yaban koyunu, yaban keçisi, su maymunu var. Iğdır ilinde yaşayan 67 memeli türünün yaklaşık 50'si çoğu kişinin göremeyeceği, fark etmeyeceği kemirgen ve yarasa türleri. Bir düzineden fazla yarasa türü var, birkaç düzine kemirgen türü var. Neredeyse endemik, sadece burada olan Iğdır çöl faresi de burada."
- "Korunmaları ve tanıtılmaları lazım"
Dünya dağılım haritalarına bakıldığında Iğdır'da çizgili sırtlan ve leoparın da görülebileceği ihtimali bulunduğuna işaret eden Şekercioğlu, Gürcistan, Ermenistan, İran ve Azerbaycan'da leopar görüldüğünü, yaban hayatı haritalarına göre bu bölgede çizgili sırtlan bulunduğunu söyledi.
Şekercioğlu, daha fazla türün tespit edilmesi için çalışmaların devam etmesi gerektiğini dile getirerek şunları söyledi:
"Iğdır'da özellikle fotokapanlarla çok daha detaylı bir memeli araştırması yapılması lazım. Ufak kemirgen ve yarasa türlerinin araştırmaya devam edilmesi lazım. Çünkü zaten memeli türlerinin çoğu Iğdır'daki ufak kemirgenler ve yarasalar. Bu yüzden bunları ne kadar araştırırsak Iğdır'da yeni türleri keşfetme imkanımız da doğacaktır. 67 tür tespit edilmiş fakat 11 tür daha Iğdır sınırlarına çok yaklaşıyor, bu 11 türün de Iğdır ilinde görülme ihtimali az da olsa var. Iğdır bu türlerle beraber 70'i geçebilir. Korunmaları lazım, tanıtılmaları lazım."
Şekercioğlu, kentte bu konuda çeşitli çalışmalar yapıldığına dikkati çekerek şunları kaydetti:
"Iğdır Orman ve Su İşleri Müdürlüğünün bu konuyla alakalı çok iyi çalışmaları var. Giderek daha fazla tür görüntüleniyor, fotoğraflanıyor, kitap haline getiriliyor. Bunların ekoturizme kazandırılması Iğdır'da yaban hayatı, doğa turizminin artması da ekonomiye katkıda bulunacaktır."