Fatih'teki restorasyon biten projeler tanıtıldı
Tarihi yarımada'nın Fatihbölgesinde 2004 yılından bugüne dek 320 orta ölçekli eser restore edildi.
Kültür ve Turizm Bakanlığı, İstanbul Valiliği, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı, Vakıflar Genel Müdürlüğü ve hayırsever vatandaşların iş birliğiyle 2004'ten bu yana medreseler, tekkeler, sıbyan mektepleri, sarnıçlar, anıt yapılar, tescilli sivil mimarlık örneği yapılar, camiler ve çeşmelerin de aralarında bulunduğu restorasyonu yapılan 320 eseri tanıtımı için Fatih Belediyesi'nce Yenikapı Etkinlik Alanı'nda özel bir tören düzenlendi.
"Kültürel Mirası İhya Restorasyon Projeleri Tanıtım Programı", Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla gerçekleştirildi.
Programa, Erdoğan'ın yanı sıra Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehdi Eker, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı, AKP İstanbul İl Başkanı Selim Temurci, AK Parti milletvekilleri, AK Parti teşkilat üyeleri ve çok sayıda davetli katıldı.
- Yüzlerce eser ihya edildi
Restorasyonlar, Kültür ve Turizm Bakanlığı, İstanbul Valiliği, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı, Vakıflar Genel Müdürlüğü ve hayırsever vatandaşların iş birliğiyle yapıldı.
Tescilli sivil mimarlık örneği 217 yapının restorasyonu tamamlanırken, Zeyrek- Salihpaşa bölgesinde 14 sivil mimarlık örneği yapı, Sulukule Yenileme Alanı'nda 43 sivil mimarlık örneği yapı, Ayvansaray Türk Mahallesi'nde 15 sivil mimarlık örneği yapı, Avrupa Birliği ve Fatih Belediyesi iş birliğinde gerçekleşen Fener-Balat Semtlerinin Rehabilitasyon Projesi kapsamında 134 sivil mimarlık örneği yapı, tek bina ölçeğinde 11 sivil mimarlık örneği yapının restorasyonu tamamlandı.
Öte yandan, 480 eserin, bir kısmının proje ve kurul onay süreçleri tamamlandı ve bir kısmının proje süreçleri devam ediyor.
- Tarihi Kapalıçarşı baştan sona yenileniyor
Fatih Sultan Mehmet Han tarafından temeli atılan 2 bin 776 parsel ve 3 bin 125 dükkandan oluşan, İstanbul'un simgelerinden Kapalıçarşı'nın restorasyon süreci de başlatıldı.
Çalışmalar kapsamında 10 medresenin restorasyonu tamamlandı. Ekmekçizade Ahmet Paşa Medresesi, Sinan Paşa Medresesi, Hafız Ahmet Paşa Medresesi, Sultanahmet Medreses, Hadım Hasan Paşa Medresesi, Rüstem Paşa Medresesi, Nişanca Mehmet Bey Medresesi, Kaba Halil Medresesi, Şehzade Mehmet Medresesi, Üçbaş Nurettin Hamza Medresesi restore edildi.
Mehmet Şemsettin Efendi Tekkesi, Şeyh Ahmet Buhari Tekkesi, Beşikçizade Tekkesi, Emir Buhari Tekkesi, Sümbül Sinan Tekkesi ve Hindular Tekkesi'nin de restorasyon çalışmaları tamamlanarak hizmete açıldı.
Arap Kuyusu Sıbyan Mektebi, Ataullah Efendi Sıbyan Mektebi ve Çeşmesi, Kazgani Sıbyan Mektebi ve Çeşmesi, Nazperver Kalfa Sıbyan Mektebi, Ali Fakih Sıbyan Mektebi, Cevri Kalfa Sıbyan Mektebi, Üsküplü Yahya Paşa Sıbyan Mektebi de restorasyon geçirdi.
Fil Damı (Zeyrek Sarnıcı), Alman Çeşmesi ve Sultan Sarnıcı yapıları da restorasyonu tamamlanan su yapıları arasında bulunuyor.
- Anıt yapılar hizmete açıldı
Restorasyonu tamamlanan 10 anıt yapı şöyle:
"Hırka-i Şerif Muhafızlık Konağı, Murat Molla Kütüphanesi, Murat Molla Ahşap Konak, Murat Molla İdare Binası, eski Fatih Belediyesi Başkanlık Binası, Sultan Abdülmecid Evi, Dimitri Kantemir Evi, Suphi Paşa Konağı, Çinili Hamam ve Küçük Mustafa Paşa Hamamı."
Sandal Bedesteni ve Hasan Paşa Hanı da (Süpürgeciler Han) yenilendi.
Fatih'te restore edilen çeşmeler de şöyle:
"Ekmekçi Sinan Çeşmesi, Süleymaniye Su Haznesi (Hesap Çeşmesi), Sadrazam Seyyid Hasan Paşa Çeşmesi, Şerif Sıdıka Hanım Çeşmesi, Arapzade Abdurrahman Efendi Çeşmesi, Nevşehirli Damat İbrahim Paşa Çeşmesi, Dülgerzade Camisi Çeşmesi, Mevlanakapı Mehmet Kethuda Çeşmesi, Hacı Eyüpzade Şükrübey Çeşmesi, Sineperver Valide Sultan Çeşmesi, Yusuf Efendi Çeşmesi, Mesih Paşa Çeşmesi, Karagümrük Pazar Meydanı Çeşmesi, 2. Mahmut Çeşmesi, Elhac Mustafa Efendi Çeşmesi, Elhac Süleyman Efendi Çeşmesi, Sofular Gazi Süleyman Han Çeşmesi, Simkeşhane Tavşan Taşı Çeşmesi, Kudeb Sokağı Çeşmesi, Horhor Çeşmesi, Canfeda Kadın Çeşmesi, Hamidiye (Gülhane Parkı) Çeşmesi, Kapı Ağası Çeşmesi, Mehmet Ağa (Hisar) Çeşmesi, Mehmet Ağa Çeşmesi, Hatice Sultan Çeşmesi, Rüstempaşa Çeşmesi, Abdullah Ağa Çeşmesi, Şifahane sokakta bulunan Çeşme, Hasanpaşa Çeşmesi, Hacı Hasan Camisi Çeşmesi, Mustafa Ağa Çeşmesi, Sultan 3. Mustafa Camisi Çeşmesi, Başçı Mahmut Efendi Çeşmesi, Cumhuriyet Çeşmesi, Arap Kuyusu Sıbyan Çeşmesi."
- Tarihi camilerin restorasyonu tamamlandı
Hayırsever vatandaşlar ile birlikte ihya edilen ve edilmeye devam eden cami ve mescit ise şunlar:
"Kambur Mustafa Paşa Camisi, Kasap Halil Camisi, Tarsus Mescidi, Uzun Yusuf Mescidi, Fındıkzade Mescidi, Yedikule Debbağızade Hacı Piri Mehmet Efendi Camisi, Piri Mehmet Paşa Camisi, Altıboğaça Camisi, Kürkçübaşı Camisi, Avcı Bey Mescidi, Parmakkapı Kadı Asker, Mehmet Efendi Camisi, Süleyman Subaşı Camisi, Şeyhül İslam Mescidi, Yahya Çavuş Mescidi, Seydibey Mescidi, Leblebici Camisi, Elhac Mehmet Emin Efendi Camisi (Şeyh Matrak Tekkesi), Camcılar Mescidi, Helvacıbaşı İskender Ağa Camisi, Çerağ Hamza Dede Mescidi, Yakupzade Yayla Mescidi, Firuz Ağa Mescidi, Cellad Mescidi, Baba Hasan Alemi Camisi, Muhasebeci Ahmet Efendi Camisi, Toklu Dede Mescidi, Yavuz Mehmet Ağa Mescidi, Sırmakeş Camisi, Hoca Timur Mescidi."
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: TARİH VE KÜLTÜR CELLATLARI KOL GEZİYOR
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fatih Belediyesi'nce Yenikapı Etkinlik Alanı'nda düzenlenen "Kültürel Mirası İhya Restorasyon Projeleri Tanıtım Programı"nda yaptığı konuşmada, geçmişten bugüne Fatih'te ihya ve inşa edilen eserlerin anlatıldığı video mapping'i izlerken çok mutlu olduğunu ve iftihar ettiğini dile getirdi.
Erdoğan, "Çünkü tarihi yeniden dokumak, tarihi bugüne ve yarına hazırlamak, bu şerefli ecdada layık olmanın bir nişanesidir. Gerek vakıflarımıza gerek Fatih Belediyemize, mimarından müteahhidine tüm emeği geçenlere teşekkür ediyorum." diye konuştu.
Halen proje ve onay süreci devam eden 480 eser ile 3 bin 125 dükkandan oluşan Kapalıçarşı'yı da restore ederek İstanbul'a kazandırma çalışmalarını sürdüren Fatih Belediyesi'ni tebrik eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Fatih Sultan Mehmet gibi tarihi bir şahsiyetin ismini taşıyan bu ilçemizin, bu belediyemizin şanına yakışır hizmetler içinde olduğunu görmekten memnuniyet duyuyorum. Bu Fatih'te o selatin camilerin ara bölgelerindeki yüzlerce mescidi, o malum, tarihi inkar edenler yıktılar. Onlar yıktı biz ise inşa ediyoruz, ihya ediyoruz. O yıkan zihniyet hangi zihniyetti? Malum CHP zihniyetiydi. Onlar, işte az önce izlediğiniz o güzelim eserleri, yeri geldi ahır olarak kullandılar, yıktılar, onunla iftihar ettiler. Biz ise o yıkılan eserleri şimdi restore, inşa ediyor, ihya ediyor ve bugünün nesline diyoruz ki 'Bak senin deden işte böyleydi. Bunları yaptı, işte size bıraktı. Ama birileri de geldi bunları yıktı.' Şimdi gençliğe sesleniyorum, bunları yapıp kendi ecdadı olarak kendinden sonra gelenlere bırakanlar yanlış mı yaptılar? Onlar bıraktılar da bu yıkanlar o CHP zihniyeti doğru mu yaptı? Bunun hesabını sormayacak mısınız ey gençlik? İşte ben, şu anda burada tüm genç kardeşlerime sesleniyorum. Tarihimize sahip çıkacağız. Tarihimizle güçleneceğiz ve geleceği de bu eserler üzerinde inşa ve ihya edeceğiz. Gençler unutmayın, fetih sadece bu şehrin fiziki olarak ele geçirilmesi değildir. Asıl fetih, işte bugün yaptığımız gibi eserlerle o şehre damgayı vurmaktır. İşte biz bunu yaptık."
- "İstanbul'u yeniden inşa ediyoruz"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, fethin bir şehre ruhundan ruh, özünden can katmak olduğunu vurgulayarak, sadece Fatih Sultan Mehmet döneminde İstanbul'a 500'ün üzerinde eser kazandırıldığını hatırlattı.
Fethin üzerinden geçen 564 yıl boyunca İstanbul'a damga vuran yeni eserler kazandırma gayretinin devam ettiğini belirten Erdoğan, "Bazı eserlerin yıkılması, zarar görmesi, hatta ortadan kaybolması gibi talihsizlikler de yaşanmıştır. Bize düşen görev, tespit edebildiğimiz ve medeniyetimiz açısından değer taşıyan her esere sahip çıkmaktır." dedi.
İnşasıyla fethin tamamlanması anlamına gelen eserlerin restorasyonunun da aynı mahiyette olduğuna inandığını dile getiren Erdoğan, "Açık söylemek gerekirse ayağa kaldırdığımız, ecdadın emaneti olan her eserle adeta İstanbul'u yeniden fethediyoruz. Fatih Belediyemiz bu bakımdan gerçekten çok isabetli, çok hayırlı bir iş yapmıştır, çok isabetli bir iş yapmaktadır." ifadelerini kullandı.
- "Büyük badireleri arka arkaya yaşadık"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, son günlerde medeniyet, şehircilik ve kültür konusunda pek çok toplantıya katıldığını ve buralarda adeta milletle dertleştiğini dile getirdi.
Ulusal ve uluslararası toplantılarda bu fırsatı bulduğunu ifade eden Erdoğan, "Batı medeniyetinin elde ettiği büyük teknik imkanlarla adeta Yaratıcı'ya meydan okurcasına, daha çok kar hırsıyla dünyanın güzelliklerine saldırdığı bir dönemden geçtik. Daha yüksek binalar, daha büyük tesisler, daha güçlü makineler, daha çok üretim, daha çok kazanç odaklı bu düzen, dünyayı ve onunla birlikte insanlığı tehdit eder hale gelmiştir." değerlendirmesinde bulundu.
Vali, Büyükşehir Belediye Başkanı ve ilçelerin belediye başkanlarının da bu toplantıda olduğuna işaret eden Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bakın, aynı ısrarımı bugün bu önemli toplantıda yine yapıyorum. Millet olarak, son bir asırdır beka meselemize öylesine odaklandık, öylesine büyük badireleri arka arkaya yaşadık ki bizim de bu meseleleri tartışma, kendimize farklı bir yol çizme imkanımız olmadı. Şehirlerimiz gecekonduların, zevksiz binaların, sanat ve estetik değeri olmayan yapıların istilasına uğradı. Başını sokacak evi, çalışacak işi, günlük hayatını sürdürecek asgari imkanları olmayan insanlara estetikten bahsetmek anlamsız olabilirdi. Çünkü bu dönemde öncelik, zorunlu ihtiyaçların karşılanmasıydı. Hamdolsun Türkiye, bu düzeyi geride bıraktı. Özellikle geçtiğimiz 15 yılda ülkemizi üç kat büyüterek 81 vilayetimizin tamamını, yolundan okuluna, hastanesinden konutuna kadar, hayatın her alanını kuşatan hizmetlerle buluşturarak, önümüzde yeni bir dönem açtık."
- "Köylerimizi, yaylalarımızı çirkin yapıların istilasına izin vermemeliyiz"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu programdan önce telekonferansla Mardin'de Kaymakam Muhammed Fatih Safitürk'ün şehit edildiği Derik ilçesine bağlandıklarını ve orada şehit kaymakamın adının verildiği okulun açılışını yaptıklarını hatırlattı.
Eğitimde, sağlıkta, adalette, emniyette, ulaşımda, enerjide yoğun bir üretimin yaşandığı dönemden geçildiğini ve bunun devam edeceğini anlatan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bundan sonra hamdolsun, medeniyetimizin hem ihyası hem inşası için çok daha fazla gayret gösterme imkanına sahibiz. Fakat ben valilerimiz, belediye başkanlarımızdan rica ediyorum; lütfen şu dikey yapılaşmaya illerimizde, ilçelerimizde müsaade etmeyelim. Bu konuda, bizim mimari anlayışımızda yatay mimari esastır, biz buna odaklanmalıyız. Fevkalade şartların dışında buna odaklanmamız halinde şehirlerimizin çok daha güzel olduğunu, çok daha farklı olduğunu göreceksiniz. Şehirlerimizin çirkin binalarla kirletilmesine daha fazla tahammül edemeyiz. Köylerimizi, yaylalarımızı çirkin yapıların istilasına izin vermemeliyiz. Sadece ihtiyaca, skora veya kemiyete değil, kaliteye, estetiğe, keyfiyete de önem vermek zorunda olduğumuz bir döneme girdik. Bakanlıklarımızdan belediyelerimize, meslek kuruluşlarımızdan vatandaşlarımıza kadar herkesi, bu yeni anlayış doğrultusunda çalışmalarını gözden geçirmeye davet ediyorum."
Çamlıca'da inşası süren camiden Taksim'de Atatürk Kültür Merkezi'ne, yine Taksim'de inşası devam eden camiden, kısa süre önce açılışı yapılan Ankara'daki Melike Hatun Camisi'ne kadar ısrarla bir noktaya dikkat ettiklerinin altını çizen Erdoğan, "Nedir o? Medeniyetimiz ne diyor, tarih ne diyor? Biz tarihimizle ters düşmemeliyiz. Modernleşmeyi biz eğer tarihimizle bütünleştirebiliyorsak o zaman bir değer ifade eder. Eğer tarihimizle modernizmi bütünleştiremiyorsak, burada bir kaçak var demektir. Buna dikkat edeceğiz." dedi.
"Restorasyonlarının açılışını yaptığımız eserlere bakalım, bir de günümüz mimari anlayışı ve tekniğiyle yapılan eserlere bakalım. Ecdat ne kadar zamanda yapmış, biz sadece restorasyonunu ne kadar zamanda yapabiliyoruz? Buna bir bakalım. Acaba size göre hangisi daha güzel, hangisi daha etkileyici, hangisi insan ruhuna daha iyi hitap ediyor, hangisi gelecek nesillere iftiharla bırakılabilecek bir eser mahiyetindedir? Hiç şüphesiz ecdadın yaptığı eserler bu özelliklere çok daha fazlasıyla sahiptir. Bunun için bir an önce zihniyetimizi ve uygulamalarımızı değiştirmek mecburiyetindeyiz. Önce ecdada yetişeceğiz, yani ihyayı gerçekleştirecek, sonra da onu aşacak, yani inşayı başaracak bir medeniyet anlayışını bir an önce ülkemizde hakim kılmalıyız."
Necip Fazıl Kısakürek'in "Tarihin gözleri var, surlarda delik delik/Servi, endamlı servi, ahirete perdelik/Bulutta şaha kalkmış Fatih'ten kalma kır at/Pırlantadan kubbeler, belki bir milyar kırat/Şahadet parmağıdır göğe doğru minare/Her nakışta o mana: Öleceğiz ne çare?" dizelerini aktaran Erdoğan, "Bugün bizim arayıp bulmamız gereken mana işte budur. Öleceğiz ne çare? İstanbul'da yaşamanın, bu aziz şehrin sakini olmanın hakkını ancak bu manayı kavradığımızda verebiliriz." diye konuştu.
- "Tarih bilmiyorsunuz, zavallı"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen 15 yılda belediyelerin yanı sıra hükümet imkanlarıyla da ülke sınırları içinde ve dışında tarihi ayağa kaldırmanın mücadelesini verdiklerini ifade ederek, kendilerinden önce yılda 5-6 restorasyon çalışmasının yapıldığı Vakıflar Genel Müdürlüğünde kendi dönemlerinde yılda ortalama 250 restorasyon projesinin hayata geçirildiğini söyledi.
Gelecek yıl için bu rakamın 300 olarak planlandığını dile getiren Erdoğan, "Bugüne kadar restorasyon yapılarak yeniden ayağa kaldırdığımız 5 bin eseri teker teker saymaya kalksam saatler sürer." dedi.
Yenikapı Mevlevihanesi'nden Süleymaniye ve Fatih camilerine, Erzurum Çifte Minareli Medresesi'nden Haseki Hürrem Hamamı'na kadar pek çok eserin bulunduğu bu listedeki bazı yerlere özellikle dikkati çekmek istediğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
"Mesela Edirne'deki Büyük Sinagog, Diyarbakır'daki Ermeni Protestan ve Katolik Kilisesi. Biz kendi inşa ettiklerimizle birlikte bu topraklardaki tüm zenginliklere, tüm değerlere sahip çıkıyoruz. Ecdadımız öyle yaptı, onun için öyle yapıyoruz. Hazreti Ömer Kudüs'ü fethettiğinde fetih hakkı olarak camiye çevirdiği bir kilise dışında diğer dinlere ait hiçbir mekana dokunmamıştır. Şu büyüklerimize bak, şu büyüklüğe bak. Fatih Sultan Mehmet Han da yine fetih hakkı olarak camiye çevirdiği Ayasofya dışında diğer dinlerin mekanlarını aynen korumuş, hatta bizzat himayesine almıştır. Bazıları çıkıyor diyor ya 'Kılıçla şöyle kestiniz, böyle yaptınız...' Tarih bilmiyorsunuz, zavallı. Aynı hassasiyetin topraklarımız dışında kalmış ecdat eserleri için gösterildiğini söyleyebilmemiz ise maalesef mümkün değildir. Döneminin mimaride, sanatta, kültürde en zirve şehirlerinin çoğu başkalarının eline geçtikten sonra adeta taş üstünde taş bırakılmamacasına yıkılmış, yok edilmiştir. Bir zamanlar 500 caminin olduğu söylenen şehirlerde bugün namaz kılınabilecek tek bir camiyi zar zor bulursunuz. Ruhuyla, kokusuyla, görüntüsüyle hala bizim olan nice şehirlerden, hala adımız kazınmaya, izlerimiz silinmeye çalışılıyor."
Yurt dışında kapsamlı bir restorasyon çalışması başlatıldığını, Balkanlar'dan Ortadoğu ve Kuzey Afrika'ya, Güney Asya ve Orta Asya'dan Doğu Avrupa'ya kadar geniş bir alanda ecdat emanetlerine sahip çıkma çalışmaları yürütüldüğünü anlatan Erdoğan, TİKA başta olmak üzere pek çok kuruluşun bu konuda gösterdiği gayreti yerinde gördüğünü ifade etti.
Erdoğan, içeride ve dışarıda çalışmaların artırarak sürdürüleceğini belirterek, "Medeniyetimizin her bir eseri, bizim yitik hazinemizdir, nerede bulursak orada sahip çıkacak, takipçisi olacak, fırsatını bulduğumuzda da ayağa kaldıracağız. Unutmamalıyız ki Biruni'nin astronomisi, Farabi'nin felsefesi, Cabir'in matematiği, Sinan'ın mimarisi, İbn-i Haldun'un sosyolojisi, Itri'nin musikisi, Şeyh Hamdullah'ın hattı, medeniyetimizin işte bu şehirlerinde vücut bulmuştur. Dolayısıyla biz sadece taşa, tuğlaya, toprağa, ahşaba, demire değil, aynı zamanda medeniyetimizin bu değerlerine de sahip çıkmış oluyoruz." değerlendirmesini yaptı.
- "İçimizi acıtan nice görüntü..."
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Restorasyon deyince aklımıza içimizi acıtan nice görüntü de geliyor. Ülkemizde tüm gayretlerimize rağmen hala önüne geçemediğimiz şekilde tarih ve kültür cellatları kol geziyor. Güya aslına uygun şekilde restore edilen ama duvarlarındaki horasan sıvalarının kazınıp üzeri çimentoyla, kumla kaplanan nice eserler duyduk, gördük. Restorasyon adı altında asırlık taşları, tuğlaları sökülüp yerine kalıpla çimento dökülen nice surlar, binalar duyduk, gördük. Her santimi el emeği, göz nuru ahşap işleme kapıları, pençeleri, pervazları sökülerek, yerine plastik ürünler konulan nice konaklar, evler duyduk ve gördük. Bir dönem tarihi camileri yıkma, yıkılamayanları da depo, işyeri, hatta ahır olarak kullanma, açma modası vardı. İstanbul başta olmak üzere Anadolu'nun dört bir yanında bu tahribatın izlerini halen görüyoruz. Restorasyon adı altında sergilenen tarih ve kültür facialarının bu anlayıştan bir farkı yoktur." ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin restorasyon konusunda oldukça birikim kazandığını, gerek kamu kurumlarının gerekse vatandaşların tarihi eserlerin yenilenmesinde bu birikimi kullanmaları gerektiğini vurgulayan Erdoğan, sorumluluk sahipleri başta olmak üzere herkesin en üst düzeyde hassasiyet göstermesi gerektiğinin altını çizdi.
Erdoğan, Mehmet Akif Ersoy'un "Yıkmak insanlara yapmak gibi kıymet mi verir/Onu en çolpa herifler de emin ol becerir/Sade sen gösteriver 'İşte budur kubbe' diye/İki ırgatla iner şimdi Süleymaniye/Ama gel kaldıralım dendi mi heyhat o zaman/Bir Süleyman daha lazım yeniden bir de Sinan/Bunların var mı sizin listede hiç benzeri, yok/Ya ne var? Bir kuru dil, siz buyurun karnım tok." dizelerini aktardı.
Yıkma, bozma, tahrip etmenin kolay, inşa ve ihya etmenin zor olduğunu vurgulayan Erdoğan, bunları söylerken tarihi eserlerin hayatın tamamen dışına çıkartılarak birer süs eşyası gibi vitrin gerisinde tutulmasını da doğru bulmadığını kaydetti.
İçinde yaşanmayan bir mekanı canlı tutmanın çok zor olduğunu belirten Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bunun için restore edilerek yeniden medeniyetimize kazandırılan eserlerin, buraların kıymetini bilecek, hakkını verecek, buralara sahip çıkacak kuruluşlar tarafından kullanılmasını önemli görüyorum. İçinde ibadet edilmeyen bir cami, içinde yaşanmayan bir konak, içinde faaliyet gösterilmeyen bir medrese, içinde hayat olmayan hiçbir yapı kalıcı olamaz. Çünkü her şey insanla vardır, insanla değer kazanır. Bir eserin kıymetini bilmek demek, onu doğru ellere, ehil insanlara teslim etmek demektir. Elbette denetim yapılır, kontrol ihmal edilmez, gerektiğinde tamirat tadilat, bu yola da başvurulur, ama işin esası bu olmalıdır, insan, insan..."
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Fatih Belediyesi tarafından restorasyonu yapılan 320 eserin restorasyonunun hayırlı olmasını diledi, emeği geçenleri tebrik etti.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal: İstanbul'u tekrar ayağa kaldıracağız.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal, Fatih Belediyesi'nce Yenikapı Etkinlik Alanı'nda düzenlenen "Kültürel Mirası İhya Restorasyon Projeleri Tanıtım Programı"nda yaptığı konuşmada, İstanbul'un güzel bir şehir olduğunu bir bayrak değişimiyle, yeni görevi devralan belediye başkanı olarak, İstanbul'a sorumlulukları bulunduğunu söyledi.
İstanbul'da yaşayanların, kentin geçmişine sahip çıkma ve bu geçmişi gelecek nesillere aktarma gibi görevleri olduğuna işaret eden Uysal, "Özellikle 1994'ten sonra Sayın Cumhurbaşkanımız İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olmasının ardından, İstanbullular ve dünya, şehrin tarihiyle buluşmaya başladı. Onları tekrar gün yüzüne çıkarmaya başladık." diye konuştu.
Tarihi mirası ihya etmenin ve önemli eserleri müzelerde yaşatmanın önemine değinen Uysal, şunları kaydetti:
"İstanbul denince önce aklımıza Fatih geliyor. Tarihi Yarımada geliyor. Fatih Belediye Başkanımız Mustafa Demir'e teşekkür ediyorum. Eyüp ilçemizin adı Eyüpsultan olarak değişti. İnşallah Büyükşehir olarak Eyüp Sultan Meydanımızı, Eyüp'teki tarihi mekanları en güzel şekliyle, Vakıflar Genel Müdürlüğü ile ortak çalışmalarla, Eyüp Sultanımızın da geçmişteki tarihi görkemli günlerine kavuşması için elimizden geleni yapacağız. Tarihi Yarımada'da bugüne kadar güzel şeyler yapıldı ama bundan sonra hala yapmamız gereken işler var. İnşallah Kültür ve Turizm Bakanlığımız ile Vakıflar Genel Müdürlüğümüz ile İstanbul'un tarihine ve geçmişe olan sorumluluğumuzu hep beraber yerine getirirsek diyorum, gelecek nesillere olan borcumuzu hakkıyla ödemiş oluruz. İnşallah o geçmişteki, şanlı, görkemli, 3 medeniyete başşehirlik yapmış İstanbul'u tekrar ayağa kaldıracağız. Bu konuda en büyük destekçimiz, Sayın Cumhurbaşkanımız sizlersiniz, çok teşekkür ediyorum."
İstanbul Valisi Vasip Şahin: Eski eserlerin ihyasına katkıda bulunmaya çalışıyoruz.
İstanbul Valisi Vasip Şahin ise İstanbul'un tarihi zenginliğin gelecek nesillere sağ salim bir şekilde ulaştırılması noktasında kurumlara önemli görevler düştüğünü söyledi. İstanbul Valiliği'nin tarihi eserlerin ihyasında en büyük destek veren kurumlardan biri olduğunu ifade eden Şahin, şunları kaydetti:
"İstanbul Valiliği öz kaynaklarıyla çok sayıda kültürel mirası ihya etmiştir. Ayrıca bu hususta çalışan belediyelere yüzde 80 gibi bir oranla destek vermek ve eski eserlerin ihyasına katkıda bulunmaya çalışıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanım kültürel mirasın ihya edilmesi ve yaşatılması faaliyetlerimiz, İstanbul'un tamamını kapsamıştır. 2009 - 2017 yılları arasında İstanbul'da İstanbul İl Özel İdaresi ile birlikte toplam 284 kültür mirası ve eserimiz ihya edilmiştir. Bu projeler için Fatih ilçesine 266 milyon lira, diğer ilçelere 421 milyon lira olmak üzere toplamda yaklaşık 688 milyon lira harcama yapmış durumdayız."
Konuşmaların sonunda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir tarafından, cami minarelerinin ucunda yer alan üzerinde sure yazılı özel bir Alem hediye edildi. Alemdeki işlemede, Mekke'nin fethinin müjdelendiği Saff suresi 13. ayet yer aldı.
Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir: Eserler sizlerin sayesinde ihya edilmiştir.
Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir, etkinlikte yaptığı konuşmada, 2005 yılında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın talimatı ile çıkarılan "Taşınmaz Kültür Varlıklarının Korunması İçin Katkı Payı Yönetmeliği" sayesinde, restorasyon çalışmalarının hızlandığını söyledi.
Demir, ilçede birçok eserin restore edildiğini belirterek, "Camiler ve çeşmelerden oluşan 320 orta ölçekli eseri restore ettik. Ayrıca halihazırda sayısı 480'i bulan ecdat yadigarı eserimizin bir kısmının projeleri tamamlandı, bir kısmının ise proje süreci devam etmektedir. Bunlardan ayrı olarak, temeli Fatih Sultan Mehmet Han tarafından atılan, 2 bin 776 parsel ve 3 bin 125 dükkandan oluşan, şehrimizin simge eserlerinden Kapalıçarşı'yı da zamanın acımasız ellerine bırakmadık ve restorasyon sürecini başlattık." dedi.
Sultanahmet Camisi'nden Nuruosmaniye Camisi'ne kadar birçok selatin caminin de restore edildiği bilgisini veren Demir, "Beyazıt Camisi'nden Süleymaniye Camisi'ne, Fatih Camisi'nden,
Yavuz Selim Camisi'ne ve restorasyonu 16 yıldır bitirilemeyen Mihrimah Sultan Camisi'nden Şehzade Camisi'ne ve Eminönü Yeni Camisi'ne kadar, birçok ecdat yadigarı eser sizlerin sayesinde ihya edilmiştir." diye konuştu.
AA