İslam Düşünce Atlası tanıtıldı

17 Kasım 2017 Cuma

İlmî Etüdler Derneği (İLEM) tarafından, Konya Büyükşehir Belediyesi'nin desteği ve Yrd. Doç. Dr. İbrahim Halil Üçer’in koordinatörlüğünde hazırlanan “İslam Düşünce Atlası” Projesi, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Hüseyin Yayman’ın katılımıyla 16 Kasım 2017 Perşembe günü Yenikapı Mevlevîhanesi'nde düzenlenen toplantıda kamuoyuna tanıtıldı.

www.islamdusunceatlasi.org web sitesi ve 3 ciltlik prestij kitaptan oluşan “İslam Düşünce Atlası”, tarihî-kültürel hafızamıza süreklilik kazandıracak dönemlendirme teklifi ve önerdiği kapsamlı ilişkiler mantığı ile İslam düşünce tarihine yepyeni ve farklı bir bakış açısı sunuyor.

“Parçaları Yeniden Birleştir ve Küreyi Keşfet” mesajı ile “14 asırlık İslam Düşünce Tarihinin yeniden dönemlendirilmesi ve fikir tarihinin mekânlar bağlamında yeniden değerlendirilmesi” fikri ile ortaya çıkan “İslam Düşünce Atlası” Projesi tamamlandı. İlmî Etüdler Derneği (İLEM) tarafından, Konya Büyükşehir Belediyesi'nin destekleri ve Yrd. Doç. Dr. İbrahim Halil Üçer’in koordinatörlüğünde hazırlanan proje, üç yılı aşkın bir sürede Türkiye’nin önde gelen İslam Düşünce Tarihi araştırmacıları, tasarım uzmanları, yazılımcılar ve harita mühendislerinin ortak çalışması sonucunda ortaya çıktı.

Proje, 16 Kasım 2017 Perşembe günü Yenikapı Mevlevîhanesi'nde düzenlenen toplantı ile kamuoyuna tanıtıldı. Tanıtım toplantısına Kültür Bakan Yardımcısı Hüseyin Yayman, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Konya Milletvekili Ahmet Sorgun, Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek, Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Musa Duman, Konya Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Şahin, İlmî Etüdler Derneği Başkanı Yrd. Doç. Dr. Süleyman Güder, Proje Koordinatörü Yrd. Doç. Dr. İbrahim Halil Üçer, Proje Danışmanları Prof. Dr. İhsan Fazlıoğlu ve Doç. Dr. Lütfi Sunar ile eğitim, medya, siyaset ve bürokrasi dünyasının önemli isimlerinden oluşan davetliler katıldı.

Kültür Bakan Yardımcısı Hüseyin Yayman, bugüne kadar Batı merkezci tarih yazıcılığının İslam medeniyeti ve tarihini eksik ifade ettiğini, dünyanın iyiliği için bu toprakların ve medeniyetin öğrenilmesinin ve içselleştirilmesinin şart olduğunu belirtti. Projenin, büyük bir eksikliği tamamlayacağına inandığını kaydeden Yayman, “Dünyanın iyiliği için Türkiye derken, bunun hem maddi hem de manevi bir iklim oluşturmak anlamına geldiğini ifade ediyoruz. Böyle çalışmalar, medeniyetimizin ihyasıdır. Yaygınlaştırılması için biz de elimizden gelen ihtimamı göstereceğiz” dedi.

Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek, şehirlerin medeniyetlerin inşasında önemli bir rol üstlendiğini, Konya’nın binlerce fikir ve medeniyete ev sahipliği yaptığını ifade etti. “İslam Düşünce Atlası” projesine destek vermekten gurur duyduklarını belirten Akyürek, bu değerli projeye emek veren herkese teşekkürlerini iletti.

İslam Düşünce Tarihi yeni bir bakış açısı ile dönemlendiriliyor

İlmî Etüdler Derneği Başkanı Yrd. Doç. Dr. Süleyman Güder, üç yıllık yoğun ve titiz çalışmalarla ve saygın bir kadroyla yürüttükleri İslam Düşünce Atlası Projesi’nin tarih ve düşünce araştırmaları için bir milat kabul edilebileceğini söyledi. Bu proje sonucunda İslam düşünce tarihine yeni bir bakış getiren üç ciltlik bir eserin neşredildiğini, görsel zenginlikte, interaktif ve açık erişimli bir web sitesi ile de bu bilgilere herkesin erişiminin sağlandığını belirtti.

14 asırlık düşünce tarihini yalnızca iki dönemden ibaret saymak ‘tarih hırsızlığıdır’

Proje Koordinatörü Yrd. Doç. Dr. İbrahim Halil Üçer, yaklaşık on dört asırlık İslam Düşünce Tarihinin “Gazali’den Önce ve Sonra”, “İbn Rüşd’den Önce ve Sonra” ve yakın zamanlarda yaygınlık kazanan “Klasik Dönem ve Klasik Sonrası Dönem” şeklinde iki ayrı evre içerisinde değerlendirilmesinin eksik sonuçlara sebebiyet verdiğini belirtti. Üçer sözlerini şöyle sürdürdü:

“Uzun zamansal süreçlerle ilgili olarak bu türden dönemlerin yokluğu; durağan, değişmez ve tekdüze tarih anlayışı, genel anlamda dönemleri anlamakta yanlış bir değerlendirmeye neden oluyor. Bu durum, aynı zamanda Jack Goody’nin ifadesiyle “tarih hırsızlığı”dır. Zira birbirinden farklı zamansal evreleri tekdüze bir biçimde genellemek, tüm farklılıkların yutularak, tarihsel idrakin dışına alınması sonucunu verir. İslam Düşünce Tarihi yazımı tam da bu türden bir tarih hırsızlığıyla maluldür. Neredeyse mevcut dönemlendirmelerin tamamının İslam düşünce tarihini biri beş asırlık (7-11. yüzyıllar) diğeri ise sekiz asırlık (12-20. yüzyıllar) tekdüze iki ayrı blok halinde değerlendirmesi, bu tespiti haklı çıkaran bir yöne sahiptir. Düşünebiliyor musunuz, İslam Düşünce Tarihi ilk 600 yıla dair pek çok çalışma varken son 800 sene ile ilgili tam 200 yıldır tek bir araştırma yazısı yok. Biz bu çalışma ile Klasik Dönem, Yenilenme Dönemi, Muhasebe Dönemi ve Arayışlar Dönemi ana başlıkları altında 7 alt dönem tasnifi gerçekleştirdik ve her bir dönemi, bulundukları ve yayıldıkları coğrafyalar ile birlikte değerlendirdik. Şimdiye kadar yapılan pek çok tarih değerlendirmesinden de İslam Düşünce Tarihini farklı olarak mekânsız tarih ve tarihsiz mekân değerlendirmesinin eksikliğinden arındırdığımızı düşünüyoruz”

İslam Düşünce Tarihinde ‘çöküş dönemi’ ifadesi kabul edilemez

Proje Danışmanı Prof. Dr. İhsan Fazlıoğlu; “Büyük ölçüde oryantalistlerin insafsız ve haksız bir şekilde savundukları İslam düşüncesindeki çöküş ve gerileme yakıştırmasının yanlış olduğu bugün çok daha iyi anlaşılmaktadır. Bu çalışma sayesinde, her seviyeden okuyucu ve kullanıcı, Müslümanların tarih boyu üretmiş olduğu düşünce ve kültür birikiminin önemli bir kısmına, anlaşılabilir ve en önemlisi zamansal bir kopukluğa uğramadan, mekânsal ilişkileri de tayin etme imkânı veren kapsamlı bir altyapıya sahip olabilecek.” şeklinde konuştu.