Osmanlı'dan Günümüze Tezhip Sanatı konferansı
Sarayın Meşkhane Salonu'nda gerçekleşen etkinlikte konuşan Sağlam, tezhibin bir kitap sanatı olduğunu belirterek, kelime olarak altınlama anlamına geldiğini söyledi.
Sağlam, tezhipte altının yanı sıra çeşitli boyaların kullanıldığına işaret ederek, "Klasik motiflerle eski eserlerin süslenmesi olarak da kısaca tarif edebiliriz. Matbaanın bulunmasından önce kitaplar kamış kalemlerle, is mürekkep kullanılarak kağıtlara yazılır ve bunlar cinsine göre tezhib, ebru ve minyatürlerle süslenirlerdi." dedi.
Tezhip sanatının en iyi uygulandığı yerin saraylar olduğunun altını çizen Sağlam, şunları anlattı:
"Saraylarda da diğer sanatlarla birlikte, tezhip sanatının uygulandığı yer nakkaşhaneler olmuştur. Nakkaşhanelerde baş nakkaş olmak üzere ustalar, kalfalar, çıraklar bir arada işlerini yaparlardı ve bunlar kadroluydular, devamlılıkları vardı. Ayrıca Ehl-i Hiref adında teşkilatları vardı. Burada sadece kitap süslemesi değil, devletin veya imparatorluğun tasarım ihtiyacı karşılanırdı. Bir yerde bir padişah, bir cami yaptıracaksa oranın bütün çinilerinin, halılarının, ahşap işçiliğinin tasarımı gibi çok geniş bir alanı kapsıyordu."
- "Tezhip asıl gelişimini İslamiyet'in kabulüyle yaşamıştır"
Sağlam, tezhip sanatının aynı zamanda bir İslam sanatı olduğuna dikkati çekerek, "Tezhip asıl gelişimini İslamiyet'in kabulüyle yaşamış. Kuran-ı Kerim'in, hadisi şeriflerin en güzel şekilde süslenmesi arzusu tezhip sanatının ana motivasyonudur." ifadelerini kullandı.
Tezhip sanatının tarih boyunca diğer sanat dalları arasında farklı bir konumda olduğu yorumunda bulunan Sağlam, şöyle devam etti:
"Bu durum bizim medeniyetimizin ulaştığı estetik seviyenin ve zenginliğin göstergesi olmuştur. Devlet büyüklerinin ve kitapseverlerin kütüphanelerini süsleyen bu eserlerin bezenmesi oldukça meşakkatli ve zor bir iştir ama o dönemde oldukça da prestijli bir işti. Aslında tezhip sanatını medeniyetimizin kültürü içerisinde değerlendirdiğimizde bugün onu konumlandırdığımız dar çerçeveden çok daha büyük bir anlam ifade ediyor. Çünkü tezhip sanatçıları sadece kitapları süslemekle kalmıyor, çok çeşitli alanlarda, sanatın daha değişik normları içinde desen tasarlayan adeta bir kreatör gibi veyahut grafiker olarak adlandırabileceğimiz çok etkili ve üstün tasarımcılardır."
Sanatçı Nilüfer Kurfeyz ise slayt eşliğinde yaptığı sunumda tezhip sanatının dönemsel olarak gelişimini anlattı.
Tezhip ile hat sanatının Selçuklular döneminde bir araya geldiğini dile getiren Kurfeyz, bu sanatta en önemli duruşun üslup olduğunun altını çizdi.
Kurfeyz, tezhip sanatında stilizasyon anlatımın önemli olduğunu vurgulayarak, şunları aktardı:
"Stilizasyon aslında motiflerimizi iki boyutuyla gösterir. Yani eni ve boyu var, derinliği yoktur. Bütün klasik sanatlarda bunu izliyoruz ama tezhip sanatında bu çok daha güçlüdür. Bütün motiflerde de bu stilizasyonu görürsünüz. Hatta stilizasyon olmazsa tezhip sanatı olmaz, başka bir yöne, resim sanatına doğru gider."
Nilüfer Kurfeyz, tezhip sanatının en önemli özelliğinin geometrik süsleme olduğunu da kaydederek, "Geometrik motifler çok önemlidir. Çünkü sonsuzluğun ifadesidir. Her taraftan katladığımız zaman sonsuza kadar ilerleyen, kesilmeyen, dolayısıyla İslam felsefesiyle çok buluşan bir ifade tarzıdır." dedi.
Teknolojinin ilerlemesiyle bugün tezhip sanatının daha fazla gelişme kaydettiğini ve bunu icra etme imkanının daha kolay olduğunu söyleyen Kurfeyz, "45 yıldır bu sanatı icra etmiş biri olarak, bugün bu sanata başlayan gençler bir cennetin içindeler diyebilirim. Bunun değerinin ne olduğunu bilmeleri ve anlamaları gerektiğini düşünüyorum." şeklinde konuştu.
Etkinlik sonunda konuşmacılar dinleyicilerin sorularını yanıtladı.