Aşıyı reddeden 10 bin aile takibe alındı
Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Eyüp Gümüş, bu yıl içerisinde yaklaşık 10 bin ailenin aşı reddinde bulunduğunu belirterek, "Aşı redlerini takip ediyoruz. Bu bebeklerimizin ve çocuklarımızın süreçlerini izliyoruz. Herhangi bir enfeksiyon salgını görmüyoruz ancak takiplerinde herhangi bin sorun çıkarsa buraya müdahale ederiz." dedi.
Bakanlık Müsteşarı Gümüş, AA muhabirine son günlerde yaşanan aşı tartışmalarına ilişkin açıklamalarda bulundu.
2017'de 10 bin ailenin kendi isteği doğrultusunda çocuğuna aşı yaptırmadığını ifade eden Gümüş, bakanlık olarak aşılanma oranlarında yaşanan bu durumu yakından takip ettiklerini söyledi.
- "Hacettepe Üniversitesi ile ortak çalışıyoruz"
Aşı reddine ilişkin yapılan başvuruları mercek altına aldıklarını ve bu konuda bir çalışma yaptıklarını anlatan Gümüş, "Aşı redlerini takip ediyoruz. Bu bebeklerimizin ve çocuklarımızın süreçlerini izliyoruz. Takiplerinde herhangi bir sorun çıkarsa buraya müdahale ederiz. Şu anda 1 milyon 300 bin yenidoğanımız var. Yeni evlatlarımız dünyaya geliyor. Sağlıklı bir birey şeklinde büyümeleri ve gelişmeleri için her türlü tedbiri alıyoruz." açıklamasında bulundu.
Bakanlık Müsteşarı Gümüş, Türkiye'nin salgın ve enfeksiyon hastalıkları konusunda çok ilerlemiş bir ülke olduğunun altını çizerek, "Hacettepe Üniversitemiz ile aşı reddi sebeplerine ilişkin bir çalışma yapıyoruz. Aşı reddinde bulunulan iller ve sebeplerini araştırıyoruz. Burada sağlık okur-yazarlığı konusunda da önemli sorunlar olduğunu görüyoruz. Aşıyla ilgili negatif bilgilendirmeler ve buna yönelik çalışmalar yapılıyor. Bu çalışmayı bize mart sonunda sunacaklar. Bilim heyetimiz de ona göre yeni politikalarımızı belirleyecektir." dedi.
- "Kimseye suç duyurusunda bulunmadık"
Gümüş, son günlerde medyada sıkça yer alan "grip aşısı"na ilişkin tartışmalara da değindi. Bakanlık olarak grip aşısını zorunlu tutmadıklarına dikkati çeken Gümüş, isteyenlerin aşı yaptırabileceğini, istemeyenlere de zorla aşı yaptırılmadığını söyledi.
Prof. Dr. Canan Karatay'ın "grip aşılarının içinde alüminyum olduğu ve aşı yaptıranların alzaymır hastalığına yakalanacağı" yönündeki açıklamalarına ilişkin de değerlendirmede bulunan Gümüş, aşının bilimsel bir konu olduğunu ve yapılan açıklamaların da kanıta dayalı olması gerektiğini vurguladı.
Sağlık Bakanlığının toplum sağlığı üzerinde sorumluluğu olduğunu anımsatan Gümüş, "Sağlıkla ilgili bir konuda topluma direktif veriyorsak, mutlaka bilimsel verilere dayanması gerekiyor. Bu konunun mutlaka bilimsel arenada ve kanıta dayalı olarak tartışılması ve değerlendirilmesi lazım." dedi.
Gümüş, dünyanın hiçbir ülkesinde aşıları devletin karşılamadığını belirterek, şu bilgileri aktardı:
"Hem Avrupa hem de Amerika'da hiçbir devlet aşı parasını ödemez, vatandaş gidip kendisi alır. Bizim ülkemizde Sağlık Bakanlığı bu aşıları kendisi alır vatandaşımıza verir.
Türkiye koruyucu sağlık hizmetlerinde son 15 yıl içinde bulaşıcı hastalıkları ortadan kaldırmış bir ülkedir. Biz artık bulaşıcı olmayan hastalıklarla mücadele ediyoruz. Gelişmemiş ülkelerde enfeksiyon hastalıkları, bu aşılamaların yetersizliklerinden dolayı görülüyor. Biz bu aşı tartışması içerisinde değiliz."
Sağlık Bakanlığının Prof. Dr. Canan Karatay'ın açıklamalarından dolayı soruşturma açmadığını belirten Gümüş, bu konuda savcılığa da bir suç duyurusunda bulunmadıklarını söyledi.
Aşı tartışmalarının bilimsel arenada devam edebileceğini ancak açıklamaların bilimsel kanıtlara dayanması gerektiğini ifade eden Gümüş, şunları kaydetti:
"Biz sadece kanıta dayalı tıp verilerine göre toplum sağlığını korumakla sorumlu bir bakanlığız. İnsanlarımızın ruhen ve bedenen sağlıklı bir şekilde hayat sürmesi için mücadelemize devam ediyoruz.
Vatandaşımızın burada güveneceği tek kurum Sağlık Bakanlığıdır. Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı sağlıkla ilgili bütün bilimsel verileri, bilim kurullarıyla değerlendirir. Sadece bir hocamızın görüşüyle değil hem ulusal hem de uluslararası çalışmaları dikkate alarak, toplum sağlığını korumaya yönelik çalışma yaparız. Aşının içindeki bazı maddelerin insan sağlığına zararıyla ilgili bilimsel çalışmalar yapmak lazım. Bunu söyleyerek bir yere varamayız. Tıpta 'bence' olmaz. İfade edeceğimiz her cümleyi kanıta dayalı konuşmamız gerekiyor. Bize böyle gelen bir veri yok. Tüm dünyada bu veriler değerlendirilir. Dünyada milyonlaca bebek aşılanıyor."