Dr. Yavuz Örnek: Nuh'un gemisinde drone ve cep telefonu vardı
TRT’de yayınlanan Pelin Çift’in sunduğu Öteki Gündem programında Nuh Tufanı işlendi. Program konukları İbn Haldun Üniversitesinden Dinler Tarihi konusunda uzman Prof.Dr. Ömer Faruk Harman ve İstanbul Üniversitesi Deniz Bilimleri Fakültesinden Öğretim Üyesi Dr. Yavuz Örnek oldu.
TRT’de yayınlanan Pelin Çift’in sunduğu Öteki Gündem programında Nuh Tufanı işlendi. Programa İstanbul Üniversitesi Deniz Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Yavuz Örnek’in iddiaları damgasını vurdu.
Açıklamaları ile Pelin Çifti ve Prof.Dr. Ömer Faruk Harman'ı da şaşırtan Dr. Yavuz Örnek, Hz.Nuh zamanında günümüzden çok daha ileri seviyede teknoloji olduğunu ve bir bilim adamı olarak bunları ispatlayabileceğini iddia etti.
OĞLUNU CEP TELEFONU İLE ARADI
Dr. Yavuz Örnek, konuşmasında Nuh Tufanı esnasında Hz. Nuh’un kendisine inanmayarak gemiye binmeyen oğlunu ikna etmek için cep telefonu ile görüştüğünü savundu. Örnek ayrıca 10 bin yıl önce o dönemde Hz. Nuh’un 400 metrelik dalgalara dayanan çelik levhalardan yapılmış bir gemi inşa ettiğini ve bu geminin nükleer enerji kullandığını söyledi. İddialarının hep bilimsel kanıtlara dayandığını belirten Örnek soru üzerine bunları açıklamakta zorluk çekti.
Dr. Yavuz Örnek ayrıca Nuh’un oğlunun uçan bir cisim kullandığını, Hz. İsa’nın 2000 yıl önce değil 2 bin 300 yıl önce doğduğunu, Nuh Tufanının bölgesel değil tüm dünyada gerçekleştiğini, gemiye canlı hayvan alınmadığı, Hz. Nuh’un döllenmiş bir dişi bir erkek yumurta sipariş ettiğini ve siparişlerin o dönemde Amerika’dan, Fransa’dan Hz. Nuh’a yollandığını belirtti. Yavuz Örnek'in çok iddialı konuşması üzerine Pelin Çift ve Prof.Dr. Ömer Faruk Harman oldukça şaşırdı. Pelin Çift’in düzeltme çalışmalarını da "ben bilim adamıyım bilim adına konuşuyorum" diye engelledi.
"GEMİDEN GÜVERCİN DEĞİL İNSANSIZ HAVA ARACI YOLLANDI"
Dr. Yavuz Örnek, Nuh tufanı sonrasında da gemiden güvercin yollanmadığını, uçan bir insansız hava aracı İHA yollandığını söyleyince Pelin Çift dayanamayarak "Hocam bunun bilimsel ispatı var mı? diye sordu. Dr. Yavuz Örnek “Efendim ileri teknoloji varken niye güvercin yollasınlar” diye cevap verdi.
İDDİALARI KİTABINDA DA YER ALIYOR
İstanbul Üniversitesi’nden Yrd. Doç. Dr. Yavuz Örnek, Nuh Tufanı’na ilişkin yeni iddialarını kaleme aldığı “Destanların Sultanı Tufan 46 Katlı Gemi” isimli yeni kitabıyla ortaya koydu.
İstanbul Üniversitesi Deniz Bilimleri ve İşletmeciliği Enstitüsü Yard. Doç. Dr. Yavuz Örnek dört yıllık çalışmaları sonrasında kaleme aldığı kitabında tufanda yüksek teknojinin varlığına dikkat çekti. Kitabında söz konusu geminin yapımına ve çalışma prensibine ilişkin görüşlerini öne süren Örnek, “ Hz. Nuh’un gemisi bugün dahi bilmediğimiz çok yüksek bir teknolojiyle yapılmıştır. Çok kaliteli çelikten yapılmıştır. Belkide o çelik bugün elimizde değildir. Gemi 6 ay veya 1 yıl suların üzerinde kalmıştır. Buna sıvı yakıt yetmeyeceği için dolayısıyla Hz. Nuh’un gemisi nükleer enerji ile çalışıyordu. Bugün nükleer enerji ile 6 ay çalışıp suların altında kalan deniz altı araçları vardır. Aynı şekilde de Nuh (a.s) gemisi de nükleer enerji ile çalışıyordu. Son derece modern bir gemi idi. 3 katlı değil 3 kısımdan oluşuyordu. Hatta Hz. Nuh’un kendi televizyonu, interneti, uzaya giden araçları vardı” dedi.
“Gemiye hayvanlar değil döllenmiş yumurtalar alındı”
Yard. Doç. Dr. Yavuz Örnek tufan öncesinde gemiye hayvanların alınmadığını iddia ederek, “ Hz. Nuh ücret karşılığı dünyanın bütün laboratuarlarından bütün hayvanların döllenmiş yumurtalarını satın aldı. Dünyanın hiçbir yerinden hayvan getirmedi. Gemiye hiçbir hayvan alınmamıştır. Sadece bir dişi bir erkek yumurtalar alındı.”
“Hz. Nuh oğlu ile telefonla görüştü”
Tufanı anlayabilmek için yüksek teknolojinin geçmişte varlığına inanmak gerektiğine dikkat çeken Yard. Doç. Dr. Örnek iddialarını daha da çarpıcı hale getirerek şunları söyledi: “ Kuran’ı Kerim’de bir ayette, ‘Hz. Nuh dağlar kadar dalgalar arasında giderken oğlu ile konuştu’ geçiyor. Şimdi dağlar kadar dalga demek 500 - 600 metre yüksekliğinde dalga denektir. Oğlu o sırada kendisinden 100km uzaklıktaydı. O an telefonla iletişim kurdular. Peki oğlu o dağa nasıl çıkacaktı. Tabiki de uzay araçları ile çıkacaktı.”