Prof. Dr. Semahat Demir, Uzay Yolu hayranıydı
Milli Eğitim Bakanlığının (MEB) Hayat Bilgisi ders kitabında 'İnsanlığa hizmet etmiş bilim insanları' arasında gösterilen ve eski ABD Başkanı Barack Obama döneminde bu ülkenin "bilim elçiliği" görevini yürüten dünyaca ünlü Türk bilim kadını Prof. Dr. Semahat Demir, başkanı olduğu Bilim Kahramanları Derneği çatısı altında çocukların bu alana yönelmesi için çaba harcıyor.
Bilimin Kahramanları Derneği Başkanı Prof. Dr. Demir, "11 Şubat Uluslararası Bilimde Kadınlar ve Kız Çocukları Günü" dolayısıyla AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Bilime, küçük yaşlarda ailesi sayesinde yöneldiğini ve babasının da bilim insanı olduğunu belirten Demir, çocukken ağabeyiyle evlerinin salonunda çeşitli deneyler yaptığını söyledi. Anne ve babasının kendisini çok teşvik ettiğini vurgulayan Demir, "Ailemiz hiç 'Salonu batırdınız' demedi. Yangın çıkarma durumumuz dahi oldu. Bütün bu deneylerle bilimi sevdim ve kariyerimi de ona göre şekillendirdim. Bilim, deneyler yoluyla yanılarak öğrenilir." dedi.
- "Aileler evde deneye izin vermeli"
Bilime yönelmenin temelinde ilgi ve merakın yattığına işaret eden Demir, şöyle devam etti:
"O zamanlar NASA'nın uzay programı olan Apollo Projesi vardı. Aya gidiş dönüşleri görmek bizi etkiliyordu. Uzay Yolu dizisi vardı, onlardan ilham aldım. İlkokul öncesi dönemde uzaya ve gezegenlere çok ilgi gösterdim. Facebook kurucusu Mark Zuckerberg ya da Tesla'nın sahibi Elon Musk gibi kişiler, gençlerin bilime yönelmesinde etkili olabilir. Musk'ın Falcon Heavy roketi de bu dönemde iyi bir örnek. Bilime ilgi duyan gençler internet ve televizyonda bilimle ilgili yayınlara yönelmeli. Öğretmenlere de büyük görev ve sorumluluk düşüyor. Aileler özellikle kız çocuklarını teşvik etmeli. Çocuğun yeteneği varsa takviye edilmeli. Evde deneylere izin verilmeli. Çocukların merakı öldürülmemeli. Uçuk bir şey de olsa, bilinen bir şey de olsa dinlemek lazım. Anlatsın, yapsın, denesin. Bütün o önemli buluşlar hep uçuk fikirlerden çıkmıştır."
- Hayat Bilgisi kitabıyla çocuklara örnek oluyor
Demir, babasının teşvikiyle biyomedikal bölümüne yöneldiğini ifade ederek, bu alanın, tıp, fen ve mühendisliği birleştirerek, teşhis ve tedavi yöntemleri geliştirdiğini bildirdi. ABD'de bu alanda doktora sonrası eğitim aldığının altını çizen Demir, "Oradaki çalışmalarımda kalbin ve beynin matematiğini çözüyordum. Kalp pillerinin oluşturulması için deneyler yapacak altyapıyı oluşturuyordum." diye konuştu.
Milli Eğitim Bakanlığının 3. sınıf Hayat Bilgisi ders kitabında kendisine "İnsanlığa hizmet etmiş bilim insanı" olarak yer verdiğini anımsatan Demir, kitapta "Onlar da çocuktu" isimli bölümde çocuklara rol model olarak gösterildiğini söyledi.
- Mühendis Barbie bebek adımı
Sanılanın aksine batıdaki bilim kadını sayısının Türkiye'den düşük olduğuna dikkati çeken Demir, merkezi sınav sisteminin, bu sayının yükselmesini sağladığını dile getirdi.
Demir, bilim kadını ve kadın mühendis sayısının artırılması için ABD'de bulunduğu dönemde Barbie firmasıyla bir proje gerçekleştirdiğini anlatarak, "Mühendis bir Barbie yaratılmasını sağladık. Öncü olmamızla gözlüklü ve dizüstü bilgisayarlı Barbie bebek çıkardılar. ABD'de kadın mühendis sayısının artırılması için Amerikan Kongresi'ne sunum yaptım. Obama döneminde ABD'nin bilim elçisi olarak Türkiye başta olmak üzere çeşitli ülkelerde görev yaptım." ifadesini kullandı.
Demir, başkanlığını yürüttüğü Bilimin Kahramanları Derneğinin, bilimin küçük yaşta sevilmesi için çalışmalar yaptığını belirterek, "Legolar ve robot yarışmalarıyla bilimi sevdiriyoruz. Bilim yarışmaları düzenliyoruz. Dezavantajlı okullarda çalışmalar yapıyoruz. Bu çalışmalarda görüyoruz ki kızlar da çok başarılı. Kız çocukları bilimsel çalışmalara daha bütüncül bakıyor. Birçok şeyi bir anda anlayıp ortaya koyuyorlar. Bu da gösteriyor ki kadının birçok şeyi bir anda yapma yeteneği küçük yaşta da aynı. Kadın beyni bilime çok yatkın. Bu çalışmalarda beni gören çocuklar bana dokunuyor, bu mesleği neden seçtiğimi sorup, kendi fikirlerinden bahsediyorlar." değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'nin inovasyonda nasıl hızlanacağına dair bilimsel bir çalışma yaptığını da anlatan Demir, şunları kaydetti:
"Özel sektörün yenilikçiliği sahiplenmesi gerekiyor. Hızlandırılmış inovasyona geçilmeli. Türkiye'de bir fikir oluşması, Ar-Ge'sinin yapılması ve üretime dönüşmesi çok hızlı olmuyor ancak özel sektör fikir aşamasından ürünün elde edilmesine kadar süreci sahiplenirse daha hızlı yol alınır. Bir holding, kendi alanındaki sektör odaklı olarak Ar-Ge yaptırıp, üretime geçmeli. Hedef odaklı gidilmeli. Üniversiteler ve akademi üzerinden yapılan çalışmalar biraz yavaş ilerliyor."
Demir, Türkiye'nin elektrikli otomobil projesinin de bilimsiz yapılamayacağına dikkati çekti.
- Prof. Dr. Semahat Demir kimdir?
Prof. Dr. Semahat Demir, İstanbul Teknik Üniversitesi Elektronik Mühendisliği bölümünden mezun olduktan sonra Boğaziçi Üniversitesi ve Rice Üniversitesinde (ABD) yüksek lisans derecesi aldı. Rice Üniversitesinde Elektronik ve Bilgisayar Mühendisliği bölümünde doktora yapan Demir, Johns Hopkins Üniversitesinde (ABD) ise biyomedikal alanında doktora sonrası eğitim gördü. ABD ve Türkiye'de çeşitli üniversitelerde öğretim üyesi olarak görev yaptı. ABD Ulusal Bilim Vakfında (NSF) Biyomedikal Mühendisliği Program Direktörlüğü görevinde bulunan Demir, ABD için Kök Hücre Mühendisliği ve Beyin Bilgisayar Ara Fazı başta olmak üzere çok önemli uluslararası inceleme programlarını ve raporlarını yönetti. 2009'da ABD Dışişleri Bakanlığından ABD-Türkiye arasında bilim diplomasisini yönlendirmek üzere "Bilim Elçisi" unvanını aldı. ABD'de yayınlanan "Bilim ve Kamu Diplomasisi" raporuyla iki ülke arasında 2010'da imzalanan Bilim ve Teknoloji Anlaşması'na temel oluşturdu. İstanbul Kültür Üniversitesinde rektörlük görevinde bulundu. Biyomedikal mühendisliğindeki üstün başarıları, bilime, akademiye ve topluma hizmetlerinden dolayı 154 bilim ve hizmet ödülüne layık görüldü.