Doğu Karadeniz'in hamarat kadınları
Doğu Karadeniz'de çalışkanlıklarıyla bilinen kadınlar, zorlu doğa koşullarına rağmen çalışma azimleri takdir topluyor.
Yaşamın zorluklarını aşmak ve evlerinin geçimini temin etmek için yılın 4 mevsimi her gün bağ, bahçe ve tarlada mesai yapan kadınlar, çalışkanlıklarıyla dikkati çekiyor.
Trabzon'da da Düzköy ilçesine bağlı yaklaşık bin rakımlı Çayırbağı Mahallesi'ndeki kadınlar, bölgenin zorlu koşullarına, dik yamaçlarına aldırış etmeden çalışıyor.
Günün ilk saatleriyle çalışmaya başlayan Karadenizli kadınlar, bir taraftan ev işleri yaparken diğer taraftan da bağ, bahçe ve tarla işlerini ihmal etmiyor.
Çocuklarıyla da yakından ilgilenen kadınlar, sabah erkenden kalkıyor, odun kesiyor, sobasını yakıyor ve okula gidecek çocuklarına hazırlık yapıyor. Daha gün ağarmadan yemeğini de pişirmiş olan kadınlar, çocuklarını okula gönderdikten sonra ise hayvanları sağarak araziye gidiyor.
Arazide her dönem farklı işlerle uğraşan kadınlar, çayır kesiyor, lahana, patates dikiyor, mısır, fasulye ekiyor ve sırtında gübre ve onlarca yük taşıyor.
Karadeniz'in dik yamaçlarında her gün ter döken kadınlar, kimi zaman sırtında çocuğu ile çalışmak kimi zaman ise bebeğini ağzında biberonu ile tarladaki sepetin içinde uyutmak zorunda kalıyor.
Yorucu olmasına rağmen bu iş temposuna alışan kadınlar, evin alışveriş ihtiyacını da kendileri karşılıyor. Haftanın bir gününü mahallede kurulan pazarda alışverişe ayıran kadınlar, buraya ulaşmak için yaklaşık 4 kilometre yol yürümek zorunda kalıyor.
Kimi kadın çocuğuyla pazarda ürettiği ürünleri satarak aile ekonomisine katkıda bulunurken kimi ise sırtındaki çocuğuyla alışveriş yaparak evinin ihtiyacını gideriyor.
Bu iş yükünden yorulmalarına rağmen hiçbir zaman "olmaz" demeyen Karadenizli kadınlar, çalışkanlıklarıyla örnek olurken yöresel kıyafetleriyle de renkli görüntüler oluşturuyor.
- "Üç çocuk bakmak, dışarıdaki işi yapmak çok zor ama mutluyum"
Karadenizli kadınlardan 3 çocuk annesi Emine Şahin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Karadeniz'de kadın olmanın zorluğunu dile getirerek, ev dışında tarla, bahçe gibi birçok işle uğraştıklarını söyledi.
Bağ ve bahçede çalışırken küçük kızını da sürekli yanına aldığını belirten Şahin, "Anneliğin zorluğu da var. Üç çocuk bakmak, dışarıdaki işi yapmak çok zor ama mutluyum. Çocuklarımla olduğum her an mutlu oluyorum. Onları bakıp büyütmek, onlara hizmet etmek çok güzel bir şey." diye konuştu.
Şahin, çalışmayı sevdiğine dikkati çekerek, şöyle devam etti:
"Çocuklarım için çabalıyorum ve onların geleceğini hazırlamaya çalışıyorum. Biraz zorluğumuz oluyor ama çocuklarım için yaşamaya devam. İnşallah geleceklerini daha iyi hazırlayacağım. Bunu da başaracağıma inanıyorum. Yorulsam bile eve geldiğim zaman onlara yemek hazırlamak, okuldan gelmelerini beklemek bütün yorgunluğumu alıyor, mutluyum."
- "Çalışma açısından biraz zorlansak da alışkınız yapıyoruz"
Şengül Civelek de Karadeniz'de yaşamaktan mutlu olduğunu vurgulayarak, "Çalışma açısından biraz zorlansak da alışkınız, yapıyoruz. Tarla, bahçe, ineklerimiz, çayırlarımız var. Çocukla zor oluyor ama o da sürekli yanımda. Biz nereye gidiyorsak, çocuklarımız da bizimle geliyor." dedi.
Her mevsim sürekli çalıştıklarını aktaran Civelek, "Akşama kadar işimiz bitmiyor ama zorlukları başarıyoruz. Yine de mutluyum." ifadesini kullandı.
- "Çocuğumu arkama alıyorum, patates, tarla kazıyorum"
Özlem Şahin de 1,5 yaşında bir oğlu olduğunu belirterek, "Çocuğum yağmur olsun, güneş olsun hep yanımda. Çocuğumu arkama alıyorum, patates, tarla kazıyorum. Uykusu gelince de onu sepetin içine koyup orada uyutuyorum. Bütün işlerimde çocuğum yanımda." diye konuştu.
Çalışmaya alışkın olduklarına işaret eden Şahin, "Çalışmaya alıştığımız için bize zor gelmiyor. Hem çalışıyoruz hem de çocuklarla da zaman geçirmiş oluyoruz." dedi.