Profesör Aziz Sancar: Politikayla uğraşmayın ilim yapın
Nobel Kimya Ödülü sahibi Aziz Sancar, Türk dünyasının kendisi için kuvvet kaynağı ve başarılarında büyük rolü olduğunu söyledi.
Kazakistan ziyareti çerçevesinde Türkistan kentine giden Sancar, burada Hoca Ahmet Yesevi Türbesi'ni, Hoca Ahmet Yesevi Uluslararası Türk-Kazak Üniversitesini ziyaret ederek, öğrenci ve öğretim üyeleriyle bir araya geldi.
Ahmet Yesevi Üniversitesi tarafından Sancar’a fahri profesörlük unvanı takdim edildi. Sancar burada yaptığı konuşmada, Türk dünyasının gösterdiği ilginin kendisini Türk dünyasının temsilcisi gibi hissettirdiğini ve bu ilgiye layık olmaya çalıştığını söyledi.
Atatürk’ün yaptığı devrimler sayesinde sahip olduğu yere geldiğini vurgulayan Sancar, "Türkiye’nin dışında diğer Türk cumhuriyetlerinin başka devletlerin hakimiyeti altında olduğu zamanlarda bile Türk dünyası kalbimdeydi. Bu bakımdan Türk dünyası benim için bir kuvvet kaynağı, başarılarımda büyük rolü olmuştur." diye konuştu.
Çin gelecek 25 yılda çok Nobel ödülü kazanacak
Sancar, eskiden Türk dünyasının bilim merkezi olduğunu, bunu Avrupa ve Amerikalıların da kabul ettiğini, kadim çağlardan başlayan bilimi Türk dünyasının 500 yıl yürüttüğünü, daha sonra farklı nedenlerle bilimde durakladığını ve meşaleyi Batı'nın aldığını söyledi.
Çin’in de Türk dünyasına benzer tecrübesi olduğunu, onların da 500 yıl bilime önemli katkı yaptıktan sonra durakladıklarını ifade eden Sancar, fakat 1980'li yıllardan sonra Çin'in bilimde büyük hamleler yaptığını, gelecek 25 yılda çok Nobel ödülü kazanacağını öne sürdü.
Aziz Sancar: Nobel ödülü her şeyin ölçüsü değildir
Sancar, "Nobel ödülü her şeyin ölçüsü değildir. Fakat bir dereceye kadar bir milletin, kurumun bilimsel başarısını gösterir. O bakımdan herkes onu bir ölçü olarak kullanır. Onun için biz ciddi olarak kendimize sormalıyız. Onlar neyi doğru yaptı, biz neyi yanlış yaptık onu düzeltmemiz lazım." dedi.
Bir konuyu çözmek için 45 yılını çalışmakla harcadığını belirten Sancar, "Netice almak isterseniz bir iki yılda olmaz, uzun vadede çok çalışmak lazım. Gençlere söylüyorum. Türkiye gençleri bunu sevdi. Kazak kardeşlerime ve öteki Türk dünyasından çocuklarımıza da söylüyorum: Kardeşlerim, politikayla dedikoduyla uğraşmayın bilim yapın." ifadesini kullandı.
Öte yandan Ahmet Yesevi Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. Musa Yıldız da 45 yıl önemli konularda çalışan ve Nobel ödülünü kazanan Türk dünyasının bilim insanı Sancar'ın buraya gelmesinden duyduğu mutluluğu dile getirerek, "Örneklerimiz var, bahanemiz yok. Bundan sonra önümüze bakıp, bilimimizi daha iyi yapmamız gerekiyor." dedi.
Nobel ödülü sahibi Sancar'ın 20 Nisan'da Kırgızistan'ın başkenti Bişkek'te düzenlenecek "Bilim ve Milli Kalkınma" temalı konferansa katıldı.
Kırgızistan'ın başkenti Bişkek'te faaliyet gösteren Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi (KTMÜ), dünyaca ünlü bilim adamı Nobel Kimya Ödülü sahibi Prof. Dr. Aziz Sancar'ı ağırladı.
Manas Üniversitesi tarafından fahri doktora unvanı takdim edilen Sancar, katılımcılar tarafından ayakta alkışlandı.
Sancar, üniversitenin Cengiz Aytmatov Kampüsü'nde kendi adını taşıyan kütüphanenin açılışını yaptı ve kütüphane binası önünde fidan dikti. Burada öğrenciler Sancar'a yoğun ilgi gösterdi.
- "Tanrı Dağlarını görünce çok heyecanlandım"
Kültür Merkezi'nde akademisyen ve öğrencilere yönelik düzenlenen "Bilim ve Milli Kalkınma" konulu konferansta konuşan Sancar, "Tanrı Dağları ve ata yurdunu hep dinlerdim. Bu bize masal gibi gelirdi. Tanrı Dağlarını görünce çok heyecanlandım." diye konuştu.
Nobel aldıktan sonra yaşadıklarını anlatan Sancar, "Nobel ödülü aldığımda sadece kendimi değil, sadece Türkiye Cumhuriyeti'ni değil, bütün Türk dünyasını temsil ettiğimi biliyordum. Bunun için büyük bir gurur duydum." ifadesini kullandı.
- "İki şekli yaratmak 45 yılımı aldı"
Konferansta Nobel ödülüne layık görülen çalışmalarından söz eden Sancar, "İki şekli yaratmak, 45 yılımı aldı. Bunun için çok çalışmak ve sabır lazım." dedi.
Sancar, dünyada bilim alanında uluslararası iş birliğinin varlığına dikkati çekerek, elinden geldiği kadar Türk dünyasından öğrenci yetiştirmeye çalıştığını belirtti.
Türkiye'den Batı'ya çok sayıda bilim adamı gönderildiğini ve bunların çoğunun bilime katkıda bulunduğunu aktaran Sancar, "Şimdi sıra sadece Türkiye'ye değil bütün Türk Cumhuriyetlerine geldi. Önder olmamız lazım. Bunu çözmemiz lazım. Çocuklarımızı desteklemeliyiz. Onlara öz güven vermemiz lazım." değerlendirmesinde bulundu.
Sancar, Nobel ödülünü alan bir Türk olarak, Türk dünyasında temel bilimde çalışan çocuklar için bir ilham ve öz güven kaynağı durumunda bulunmaktan duyduğu mutluluğu dile getirdi.
Nobel ödülünün bir ölçü olmadığına, bilim dünyasına katkıda bulunanların birçoğunun bu ödülü kazanmadıklarına işaret eden Sancar, Mardin'in Savur köyünden çıkıp İstanbul ve Amerika'da okuyup Nobel alan bir Türk varsa, Bişkek, Bakü, Almatı ve bütün Türk dünyasından çocukların da öz emeği ile Nobel kazanabileceklerinin altını çizdi.
Politika ile uğraşmayın, ilim yapın ve çok çalışın
Genç nesillere tavsiyelerde bulunan Sancar, "Gözünüzü seveyim politika ile uğraşmayın. İlim yapın ve çok çalışın. Politikada kavgalar, değişimler ve çekişmeler bitmez. Bunlarla dikkatinizi dağıtmayın. Kendinizi bilime verin." dedi.
71 yaşında, günde 12 saat haftada 6,5 gün çalışıyor
Hayatta imkansızlıkların özür olarak kabul edilmemesi gerektiğini aktaran Sancar şunları kaydetti:
"Bütün Batı devletlerinde parasız eğitim göremezsiniz. Ben ilkokuldan üniversiteye kadar eğitimimi parasız gördüm. Anladığım kadarıyla Türk devletlerinde de eğitim bedava sağlanıyormuş. Bu bakımından çalışmak, bilim yaratmak için bir an için özür olmaz. Başarının kısa yolu yoktur. Dünyanın en zeki adamı olun, çalışmazsanız ailenize, ülkenize ve dünyaya katkı yapamazsınız. Ben orta zekalı bir insanım. Aslında zekaya inanmıyorum. Çalışmaya inanıyorum. Emeğe inanıyorum. Ben öğrenci iken günde 18 saat haftada 7 gün çalışıyordum. Şimdi 71 yaşındayım günde 12 saat haftada 6,5 gün çalışıyorum. Bunun için başarının kolay olmadığını biliyorum."
Türk dünyasına borcunuz var
Sancar, Türk devletlerinin verdiği imkanlardan yararlanan gençlerin kendisine, ailesine, ülkesine ve Türk dünyasına karşı borçlu olduğunu vurguladı.
Batı'da gelişen teknolojilere bağlı kalamadıklarını söyleyen Sancar, "Tam bağımsızlık, kendi yaratacağımız bilim ve teknoloji ile mümkün olabilir." ifadesini kullandı.
Konferansa, Türkiye'nin Bişkek Büyükelçisi Cengiz Kamil Fırat, Azerbaycan'ın Bişkek Büyükelçisi Hidayat Orudjev, Kırgızistan Eğitim ve Bilim Bakan Yardımcısı Kudayberdi Kojobekov, KKTC Bişkek Temsilcisi Atınç Keskin, TİKA Bişkek Program Koordinatörü Ali Muslu, Türk Keneşi Genel Sekreter Yardımcısı Ömer Kocaman, üniversite rektörleri, konuk rektörler, dekanlar, öğretim görevlileri ve çok sayıda öğrenci katıldı.