Beyoğlu'nda Devrim Erbil müzesi kurulacak
Ressam Devrim Erbil, sanat dünyası için 20. yüzyılın başlarında Paris'in büyük bir cazibe merkezi olduğuna dikkati çekerek, "Bütün dünya oraya gidiyordu. Oradan etkilenmemek mümkün değildi ama oraya giden sanatçıların bazıları sadece oranın sanatıyla döndü. Onlar eğitimci olarak geldikten sonra Batı akademileri gibi bir eğitim kurdular. Bu belki Atatürk tarafından kurulan çağdaşlaşma projesinin de bir yanıydı ama bu proje kendi ulusal değerlerini inkar etmek demek değildi. Hepsi demeyeceğim ama birçok eğitimci Anadolu'yu ve bu topraklardaki kültürel mirası unuttu." dedi.
Erbil, AA muhabirine yaptığı açıklamada, vaktinin büyük kısmını çalışmaya ayırdığını ve uzun yıllardır yurt içinde ve yurt dışında birçok sergi açtığını söyledi.
Halılar üzerine de ayrıca özel çalışmalar yaptığına işaret eden Erbil, "Balıkesir'de bir halı atölyem var. Orada yöresel insanlar yaklaşık 10 yıldır benim resimlerimi halı ve kilime uyguluyorlar. Bu da dünyada hiçbir sanatçının sahip olmadığı kadar büyük bir koleksiyon sahibi yaptı beni. Yüz tane, hem de bir buçuk ve üç metreler arasında kilim ve halılarım var. Sanat eseri kilim ve halılar bunlar. Bunları eserlerimin orijinaliyle sergilediğim zaman güzel bir sanat olayı olacak." diye konuştu.
Erbil, halıya olan ilgisinin çocukluğunda başladığını belirterek, şunları kaydetti:
"Anadolu'nun her bölgesinde, çok farklı, zengin, çeşitli renklerin, motiflerin bir cennet bahçesini andıran o güzel kilim ve halılarını gördükten sonra böyle bir şey yapmamak elde değil. Akademi'de öğretim üyesi olduğum sıralarda böyle bir halı atölyesinin açılmasına da ön ayak oldum. Bugün Türkiye'de artık halı dokuyanlar her şeyin mekanik olduğu bir ortamda artık pek yer alamayacak. 20 sene sonra inanın Türkiye'de halı dokuyabilecek insan bulunamayacak. Halı dokuma işçiliği, maliyetin daha ucuz olduğu Hindistan'a, Çin'e, Özbekistan ve Afganistan taraflarına kaydı. O yüzden ben bunun canlanmasını istiyorum. Sanatsal bir boyutta canlanırsa bir umut olacağını hissediyorum."
- "Birçok eğitimci Anadolu'yu, bu topraklardaki kültürel mirası unuttu"
Sanat dünyası için 20. yüzyılın başlarında Paris'in büyük bir cazibe merkezi olduğunu aktaran Erbil, "Bütün dünya oraya gidiyordu. Oradan etkilenmemek mümkün değildi ama oraya giden sanatçıların bazıları sadece oranın sanatıyla döndü. Halbuki sanatın bir de kökeni, yerel tatları vardır. Her sanatçı kendisinin, bölgesinin ve o topraklardaki kültürel değerlerin duyarlılığını tanımak zorundadır. Onlar eğitimci olarak geldikten sonra Batı akademileri gibi bir eğitim kurdular. Bu belki Atatürk tarafından kurulan çağdaşlaşma projesinin de bir yanıydı ama bu proje kendi ulusal değerlerini inkar etmek demek değildi. Hepsi demeyeceğim ama birçok eğitimci Anadolu'yu, bu topraklardaki kültürel mirası unuttu." ifadelerini kullandı.
Devrim Erbil, Batıyı iyi anlayıp, orada olmayanı ortaya koymak gerektiğine değinerek, şöyle devam etti:
"Biz Anadolu'nun kültürel değerlerini ortaya çıkarmaya, bu değerler üzerine kurulu bir sanatın sözcülüğünü yapmaya çalışıyoruz. Kendi ruhumuzu kendi duyarlılığımızı o tekniklere eklediğimiz zaman buradan ilginç sanat çıkar, yoksa bugün dünyanın herhangi bir yerinde olan resim gibi resimler yapılır. Nitekim dünyanın her yerinde artık birbirine benzeyen çok resimler var ve hiç ilginçliği de kalmadı. Bu nedenle daha özgün daha yeni daha farklı olmak gerekiyor. Çünkü sanatın temeli yeniliğe, özgünlüğe ve yaratıcılığa dayanır. Yunus Emre, 'Bir söz söylemek gerek, melekler dahi bilmez ola.' diyor. O yüzden biz bu değerleri Anadolu'nun kültür mirasında bulundurabiliriz."
- "İstanbul'da güzel bir Devrim Erbil müzesi açılacak"
Beyoğlu Belediyesi'nin, kendisi adına bir müze açma düşüncesinde olduğunu bilgisini veren Erbil, "Belediye bir vakıf arazisinde müze yapmak için girişimlerde bulunmama olanak sağladı. İhale aşaması tamamlanmak üzere. Biz de ünlü mimarlardan öneriler alarak projesini hazırlatıyoruz. Bundan sonrasında belediyenin yanı sıra diğer devlet kurumlarıyla ilgili bir süreç var. Gereken destek sağlanıyor. Ne zaman açılacağı belli değil ama İstanbul'da güzel bir Devrim Erbil müzesi açılacak." şeklinde konuştu.
Sanatçı, müzelerin sanatın kalbi olduğu değerlendirmesini yaparak, "Müzeler hayat, umut, bir sanata heyecan ve coşku veren kandır. Müzeler hem sürekliliği sağlar hem birçok işlevi vardır. Ben müzeyi bu yüzden önemsiyorum. Resim Heykel Müzesi'nin bir süre müdürlüğünü yaptığım için daha da heyecanla bekliyorum. Önce kendi resimlerimi muhafaza edeyim istiyorum, en önemlilerini ayırıyorum." diye konuştu.
Anadolu'nun kültürel değerlerinde bir soyut düşünce olduğuna vurgu yapan Devrim Erbil, "Benim resmim ileride 'Şiirsel bir soyutlamaya' diye geçebilir. Minyatürlerimizde, hat sanatımızda çokça soyut yaklaşım vardır. O yüzden ben bütün hem Osmanlı hem çok daha önce neolitik devir ve on beş binlere varan eserleri inceleyerek kendi kişiliğimi onların özü üzerine kurmaya çalışıyorum." dedi.
- Erbil ailesi Bodrum'da sergi açacak
Ressam Devrim Erbil, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bodrum Şevket Sabancı Kültür Merkezi'nde, 7 Ağustos'ta bir sergi açacağız. İki kızım Çiğdem Erbil ve Renk Erbil'le beraber "3 Erbil 3 Bakış" isminde büyük bir sergi olacak. Bir kızım Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi'nden mezun olan ve Yıldız Teknik Üniversitesi'nde akademisyenlik yapmış biri, diğer kızım da Londra'da tasarım ve resim eğitimi gördü, orada yaşıyor. Son sergilerimdeki 'Sanal Devrim' projesini de uluslararası boyutta geliştirerek oraya götüreceğiz. Eskişehir'deki ve Çin'deki sergilerim yeni bitti. Önümüzdeki yıl için birçok serginin de hazırlığı devam ediyor. Contemporary Istanbul için ayrıca hazırlanıyorum."