İstanbul Bilgi Üniversitesi'nde UNESCO Kürsüsü açıldı
Kürsünün açılış toplantısı, yerli ve yabancı akademisyenlerin katılımıyla Santralİstanbul Kampüsü Enerji Müzesi'nde gerçekleştirildi.
UNESCO Kürsüsü'nün, Türkiye'de kültür politikası ve kültürel diplomasi alanlarında ulusal ve uluslararası çalışmalar için araştırma, eğitim, kapasite geliştirme, veri toplama ve yayma platformu olması amaçlanıyor.
Başvurusu 2017 aralık ayında UNESCO Paris tarafından kabul edilen ve 21 Mart 2018'de Rektörlük ile UNESCO Genel Direktörlüğü arasında anlaşması imzalanan kürsü, Türkiye'nin 11. UNESCO Kürsüsü olma özelliğini taşıyor.
Disiplinler arası nitelik taşıyan kürsüde, kültür yönetimi ve politikası alanında, Sanat ve Kültür Yönetimi Lisans, Kültür Yönetimi Yüksek Lisans ve Kültür Politikaları ve Yönetimi Uygulama ve Araştırma Merkezi bulunuyor.
UNESCO Kürsüsü'yle, kültür politikası ve kültürel diplomasi alanındaki araştırma faaliyetlerinin yayılımını ve paylaşımını arttırmanın yanı sıra uluslararası kültürel iş birliğini artırmak ve diyaloğu geliştirmek üzere bu alanda Türkiye'de ve uluslararası kültür kurumları arasında var olan çalışmalara katkıda bulunulması hedefleniyor.
- "Kürsü, uluslararası iş birliğini geliştiren çalışmalar yapacak"
UNESCO Kürsüsü unvanı için başvuru sürecinde, Türkiye'den Dışişleri Bakanlığı, Yayıncılar Birliği (YAY-BİR), Müzik Yapımcıları Meslek Birliği (MÜYAP), İzmir Akdeniz Akademisi ile yurt dışından da Almanya Hildesheim Üniversitesi, Belgrad Sanatlar Üniversitesi gibi akademik kurumların katkıları yer alıyor.
İstanbul Bilgi Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Ege Yazgan, UNESCO'nun yeni dünya anlayışının en önemli sembollerinden olduğunu söyledi.
Yazgan, UNESCO'nun üzerinde çalıştığı eğitim, beşeri ve sosyal birimler, kültür ve iletişim gibi bilgilendirme alanlarının, insanların yaşamında giderek vazgeçilmez, daha iyi anlaşılan ve önemli boyutlar kazandığına dikkati çekti.
UNESCO ile iş birliğinin kendileri için çok önemli olduğunu vurgulayan Yazgan, şunları kaydetti:
"Bilgi, kuruluşundan bugüne kültür ve sanatın yeni alanlarında yenilikçi programlar açmayı, projeler geliştirmeyi, iş birliği platformları oluşturmayı kendine her zaman ilke edindi. Bugün açılışını yaptığımız kürsü, çabalarımızın taçlandırılması olarak görülebilir. Kürsümüz, kültürel ifadelerin çeşitliliğini korumak ve geliştirmek üzere, kültür endüstrilerinin ve onları temsil eden kurumlar, meslek birlikleri başta olmak üzere, tüm paydaşları ve sivil toplumu kapsayan uluslararası iş birliğini geliştiren çalışmalar yapacaktır."
İstanbul Bilgi Üniversitesi Kültür Politikası ve Kültürel Diplomasi UNESCO Kürsüsü Başkanı Doç. Dr. Serhan Ada da kürsünün kuruluşunun büyük gayretler sayesinde olduğunu dile getirdi.
Ada, bir tür zorunlulukla başlayan programın kuruluşundan sonraki gelişmelerin, kendilerini türlü zorunluluk ve zorlukların içinden geçerek, bugünlere getirdiğini sözlerine ekledi.
Toplantıda ayrıca UNESCO Paris Kültürel İfadelerin Çeşitliliği Bölümü Program Uzmanı Laurence Mayer- Robitaille, Hildesheim Üniversitesi Kalkınma için Sanat Kültür Politikası UNESCO Kürsüsü Başkanı Prof. Dr. Wolfgang Schneider ve Belgrad Sanat Üniversitesi Kültür Politikası ve Yönetimi UNESCO Kürsüsü Başkanı Prof. Dr. Milena Dragicevic- Sesic de konuşma yaptı.