"Kütle Çekimsel Mercekleme” olarak isimlendirilen olgudan kaynaklanan Einstein halkası, Dünya’dan bakıldığında aynı hizadaki iki galaksiden birini daha büyük gösteren astronomik oluşumlardır. Einstein halkasından bakıldığında, arkadaki galaksiden gelen ışınlar öndeki galaksinin kütle çekiminden etkilenerek yön değiştirir ve arkadaki galaksi olduğundan büyük görünür.
Euclid Uzay Teleskobu, Avrupa Uzay Ajansı (ESA) ve ABD Havacılık ve Uzay Ajansının (NASA) ortak çalışması sonucunda, Dünya'ya 590 milyon ışık yılı uzaktaki "NGC 6505" galaksisinin merkezinin çevresinde bir "Einstein" halkası saptadı.
NASA'nın internet sitesindeki habere göre, adını ışığın uzaydaki nesnelerin etrafında büküleceğini ve parlayacağını öngören genel görelilik teorisini ortaya koyan ünlü bilim insanı Albert Einstein'dan alan bir "Einstein" halkası görüntülendi.
Uzak bir galaksiden gelen ışığın bükülerek ön plandaki bir nesneyle aynı hizada görünen bir halka oluşturması sonucu ortaya çıkan Einstein halkasının, 590 milyon ışık yılı uzaktaki "NGC 6505" galaksisinin merkezinin çevresinde olduğu tespit edildi.
Işık halkası "NGC 6505" arkasındaki henüz tanımlanamamış 4,42 milyar ışık yılı uzaklıkta bulunan bir galaksiden gelen ışığın yer çekimi dolayısıyla bozulmasıyla oluşuyor.
Halkayı analiz eden ilk bilimsel makalenin başyazarı Max Planck Astrofizik Enstitüsünden Conor O’Riordan, "Einstein halkası güçlü yer çekimsel merceklenmenin bir örneğidir." ifadesini kullandı.
Euclid Uzay Teleskobu, 1 Temmuz 2023'te, ABD'nin Florida eyaletindeki Cape Canaveral Uzay İstasyonu'ndan fırlatılmıştı.
Genel Görelilik Kuramı ve Evrenin Dokusu
Einstein’ın 1915 yılında ortaya koyduğu genel görelilik kuramı, uzayın dokusunun esnek bir yapıda olduğunu söylüyor. Yani buna göre, evrendeki her cisim kütleleri oranında uzayın dokusunu büküyor; cisimlerin kütlesi arttıkça da bükülmenin oranı artıyor. Kütle nedeniyle bükülmeye maruz kalan şey uzayın dokusunun ta kendisi olduğundan, ışığı oluşturan fotonlar gibi kütlesiz parçacıklar bile bu bükülmelerden etkilenir.
Bu nedenle yıldızlar, süpernovalar, galaksi kümeleri hatta kara delikler bile bizim gözlem noktamıza göre arka arkaya hizalanmışlarsa öndeki gök cisminin yarattığı bükülme nedeniyle oldukça ilginç görünümlere kavuşabiliyorlar. Bu yapıların oluşumunun arkasında yatan bilimsel kuram, Einstein’ın ortaya attığı genel görelilik kuramı olduğu için Einstein Halkası olarak biliniyor. Ancak daha da önemlisi ortaya çıkan bu etki, aslında doğada kendiliğinden oluşan devasa bir teleskop görevi görür. Yani normal şartlar altında en büyük teleskoplarla bile görmemizin imkânsız olduğu bazı objelerin ışığını toplayarak görünür kılabilirler. Bu yüzden Einstein Halkalarının oluşumunun arkasında yatan mantığa verilen bir diğer isim kütleçekimsel merceklenme olarak geçiyor. Çünkü bu olaylarda evrendeki cisimlerin kütleleri, bir mercek görevi görüyor.
Einstein Halkası Teleskop Görevi Görüyor
Teleskop yapımında kullanılan mercekler, esasında yoktan var ettiğimiz şeyler değiller; doğada halihazırda bol miktarda bulunuyorlar. Örneğin içi su dolu bir bardağa koyduğunuz nesneye baktığınızda cismin görüntüsünün kırılıma uğradığını kolayca fark edebilirsiniz. Yani su, bir tür lens görevi görür. Teleskoplardaki lenslerin görevi de uzak bir objeden gelen ışığın kırılıma uğramasını sağlayarak, gözlem ekipmanına daha fazla fotonun ulaşmasına yardımcı olmaktır.
Yorumlar