Çocuk haklarına dair uluslararasıilk sözleşme olarak kabul edilen Cenevre Çocuk Hakları Bildirisi yayınlanmasından beri 93 yıl geçti. 1959 yılından bu yana Birleşmiş Milletlerhimâyesinde çocuk hakları uluslararası sözleşmeyle teminat altına alınmakta. Ancak bir yandan çocuklar savaş ve çatışmaların maktulü oluyor, diğer yandankendi ülkeleri içinde yoksulluk, istismar, madde bağımlılığı gibi tehditlerleyüz yüze. Çocuklar eşit imkânlara sahip değil. Çocukların yetiştirilmesi bütünbir toplumun ortak sorumluluğu. Belki de bu yüzden sivil topluma daha fazladestek vermek gerekiyor.
İstanbul Aydın Üniversitesi SağlıkBilimleri Fakültesi Sosyal Hizmetler Bölümü tarafından düzenlenen Dünya ÇocukHakları günü konferansına Sulukule Gönüllüleri Derneği’nden Cem Avcı ve Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği’nden Alper Yalçın katıldı. Songül Boyraz’ınmoderatörlüğünde gerçekleşen konferansta konuklar çocuklarla doğrudan temas kurarak onlara destek sağladıkları sivil toplum tecrübelerini aktardı. Ayrıca, Sosyal Hizmetler Bölümü öğrencileri için üniversite sonrasında sivil toplumdaçalışmanın avantajları ve dezavantajlarına değinildi.
SOSYAL ENTEGRASYON İLE AYRIMCILIĞI YENMEK MÜMKÜN
“Bir dezavantajlı bölgede çalışıyorsanız kitapta yazmayan şeyler görürsünüz. Bu tür insanlarla nasıliletişim kurmanız gerektiğini bilmeniz gerekir” diyen Sulukule Gönüllüleri Derneği üyesi Cem Avcı, faaliyet gösterdikleri mahallelerdeki ilkokul veortaokullarda müzik, perküsyon, spor eğitimlerinde bulunduklarını ifade etti. Karagümrük mahallesinde 2016’ya kadar belediyenin Bilgi Evi olmadığı içinçocukları ders çalıştırıp, ödevlerini yaptırdıklarını söyledi. Sahadayaptıkları gözlemlerde, Sulukule gibi mahallelerde ailelerin düzensiz hayatı olduğunu ve ailelerin sabaha karşı uyuduğundan ötürü ilkokul birinci sınıf öğrencilerinin bile sabaha karşı uyuduğunu gördüklerini söyleyen Cem Avcı, “Buradaki ailelerin gelirinin yüzde 10’u çocukların okulda yediği yemek. Bu yüzden, ailelerin birçoğu çocuğunu okula değil sanayiye gönderiyor” şeklinde konuştu.
Ailelerin yükünü azaltmak ve çocuklarını okula göndermelerini teşvik etmek için Sulukule Gönüllüleri Derneği çocuklara fişle yiyecek bursu veriyor. Bütün bu faaliyetler vasıtasıyla çocuklara yönelik ayrımcılığı azaltmanın mümkün olduğuna da dikkat çeken Avcı, “Ayrımcılığı, sosyal entegrasyonu artırarak yenmek mümkün” dedi.
Prof. Dr. Uğur Tekin çocuk mahkumlara dikkat çekti
İstanbul Aydın Üniversitesi Sosyal Hizmetleri Bölümü Başkanı Prof. Dr. Uğur Tekin’in deçocuklara ve çocuk masumiyetine dair katkı yaptığı konferansta; Alper Yalçın ise çocuk hapishaneleri ve çocuk mahpuslardan bahsetti. Türkiye’de şu an bini hükümlü 2 bin 800 çocuk mahpusun olduğunu ifade eden Alper Yalçın, “Çocukların çoğuyaptıkları eylemin kanunda suç olduğunu biliyorlar.” dedi. Bu durumla ilk karşılaştığında ‘masum çocuk’ algısının sarsıldığını belirten Yalçın, çocukların hırsızlık yapmalarının yoksulluğa dair bir durum olduğunu vepsikolojik destek verilse de yoksulluk değişmedikçe değişen bir durumun olmadığının altını çizdi.
Yorumlar