14 - 20 Şubat haftasına astrolojik bakış

14 Şubat 2022 Pazartesi
14 - 20 Şubat haftasına astrolojik bakış
14 - 20 Şubat haftasına astrolojik bakış

14-20 Şubat 2022= “SEVGİNİN GÜCÜ”

“Bilimin açıklayamadığı son derece devasa bir güç var. Bu güç, herkesi kapsıyor ve yönetiyor. Evrenin çalışmasını sağlayan her olgunun arkasında bile o var ve henüz bizim tarafımızdan tanımlanamadı. Bu evrensel güç ‘SEVGİ’ dir.”                                          Albert Einstein

 Gökyüzü hafta boyunca şöyle sesleniyor: “Hakikati kalp bilir”…

Her birimizi, ete kemiğe büründüren ve birbirimize bağlayan en önemli güç; ‘sevgi’dir. Bir beden vasıtası ile yaşam adını atfettiğimiz ölüm-doğum döngüsünü deneyimleyen sonsuz varlıklar olarak bizleri seçimlerimiz ile yarattığımız bu eylem döngüsünden özgür kılabilecek tek güç; ‘koşulsuz sevgi’dir. Sevgi’nin gücü iyileştirir ve bizleri karma/eylem döngüsünden bağımsız kılar.
Şubat ayının üçüncü haftasının ortasına değin bilinçdışımızın ritmini ışıyan Ay; sonsuz sevginin gücü ile büyüyor… 16 Şubat Çarşamba günü Mars gezegenin kısmi asaletinde, Ay Düğümlerine kare açı ile dokunan dolunay Aslan burcunda tezahür ediyor.

Güneş, Satürn'ün yönetici gezegeni olduğu evrensel kardeşliğin simgesi, Kova(Saka) burcunda, eylem fonksiyonumuz Mars ve değerlendirme fonksiyonumuz Venüs, tasarım boyutunda öncü olan balık kuyruklu keçi; Oğlak burcunun gerçekçi ve zamanı önemseyen anlayışlı doğasında derin bir birleşme tezahür ettiriyorlar. Bu bağlamda Aslan burcunda tezahür eden dolunayın ışığı bizlere : “sevmek bir sanattır.” diye haykırıyor.

Öz sevgi; her şeyi olduğu hali ile kabullenmektir bu şekilde özümüzdeki ebedi ışık ile bir olabiliriz. Işığımızı diğer varlıklar ile paylaştığımızda öz gerçekliğimizi deneyimlemeye başlarız. Bu bağlamda değerlendirdiğimizde; dolunay sürecinin “Kral Çıplak” ve “Oz Büyücüsü” masalları tadında olduğunu duyumsayabiliriz. Dolunay, Aslan burcu sürecinin dodekatemoria olarak ‘Yengeç’ burcunu söz sahibi olduğu derecede tezahür ediyor. Öz Büyücüsündeki cesur kahraman Dorothy gibi “Ev gibisi yok!” diyeceğimiz, Dolunayın ışığının ay düğümlerine kare açı ile dokunması ile bilinmeze doğru bir adım atmaya yaratıcı bir tonda cesaret göstermek, aslında aradığımız her şeyin en derinliklerimizde, eşsiz ışığımızın kaynağında zaten mevcut olduğunu idrakine varabilmek için risk alarak konfor alanımızdan ayrışmamız işaret ediliyor. Haydi bakalım şimdi gümüş ayakkabılarımızı birbiri ile özgün bir ritimde tokuşturalım, acaba sarı tuğlalı yol bizleri nasıl bir maceraya davet ediyor?

Dolunay anında yükselen ‘zihni sinir’; Başak burcu ve yönetici gezegeni Merkür Kova (Saka) burcunda konumlanmakta. Jüpiter ve Uranüs arasındaki sekstil açıyı da değerlendirdiğimizde; bizi biz yapan öz değerlerimizi, özümüzdeki çocuğun sesi aracılığıyla cesurca ve lütufkar bir tonda özgürce söyleyebileceğimiz bir sürece işaret edilmekte.

8 Şubat Cuma günü tek ısı ve ışık kaynağımız, hayat veren Güneş hiçlikten beslenen Balık burcunda ilerlemeye başlıyor.  Bu hafta boyunca öz sevginin ışığında iç dünyamızda araştırabileceğimiz : “ Bizleri bu zamanın dalgasında ete kemiğe bürünmeye çeken gücün kaynağı nedir? sorusunun yanıtı olabilir.

“Başka birisine ‘Seni Seviyorum’ diyebilirsem; ‘sende herkesi seviyorum, seninle bütün evreni seviyorum, sende kendimi seviyorum’ diyebilmem gerekir.”           Erich Fromm

 Hafaya Ay, dönüşüm ve yenilenmenin sembolü Yengeç burcunun besleyici sularında yan yan kulaç atarken şefkatle merhaba diyoruz. Plüton ve Merkür gezegenleri ile karşıt açı gerçekleştiren Ay: “Gerçekten dinliyor muyuz? Yoksa duymak istediklerimizi mi duyumsuyoruz?” sorusunu zihinlerimizde uyandırıyor. 13.28’e değin duygusal boyutta medcezir etkisindeyiz. Günün ilk bölümünde bedenimizin lisanını derin dinlememiz önemli. “Dinleme” becerimizi geliştirmek adına ‘güçlü’ bir zaman kalitesi. 13.28-14.18 arası Ay boşlukta ve 14.18 itibari ile gücün sükûnet ile dengesini simgeleyen Aslan burcunun cesur doğasında cömert adımlar ile büyümesini sürdürüyor. Öğleden sonrası, kendimizden daha emin bir ritimde cesur adımlar atmak, kalbimizdeki yaratıcı bir tonda ifade etmek, özümüzdeki çocuğun doğal yaşam enerjisini asaletle ve güvenle paylaşmak adına cömert bir zaman kalitesine işaret etmekte.

Haftanın ikinci günü (15 Şubat-Salı) Ay biricik aşkı Güneş in karşısına geçmek adına Aslan burcunun sıcak, samimi atmosferinde sevgi dolu bir ritimde büyürken yaratıcı gücümüzü cesaretle ortaya koyma iştahımız kabarıyor. Ancak “ben bilirim” dediğimiz hususlarda inatçı bir tavır sergilemek yerine “bildiğimi nasıl biliyorum?” sorusunda kalmak gün boyunca işlevsel olabilir. Ayrıca Salı günü boyunca bazı sürpriz gelişmeler, bizi kendi sahnemizde eylem özgürlüğümüzü kısıtlayabilecek, belki de durdurabilecek birtakım aksilikler deneyimleme riskimiz olabilir. Gün boyunca eylemlerimizde temkinli ve esnek olmak, rutin akışı sürdürmeyi seçmek akıllıca ve faydalı olabilir. Aslan burcunun ışıdığı masum, çocuksu yaratıcılık ile evrensel kardeşlik ailemize ilham vermeye açık olmayı seçebiliriz.

Haftanın ortasında (16 Şubat Çarşamba) farkındalığımızın ışığı maksimum seviyede ışımakta. Ay, 19.56 da biricik aşkı Güneş in karşısında tüm gururu ve ihtişamı ile konumlanmış durumda. Öz yaşam enerjimizi yaratıcı bir ritimde sahnemizde sergileme vakti! Sevmenin nasıl bir sanat olduğunu duyumsayacağımız dolunay süreci boyunca kendi öz gerçekliğimizi bağımsızca, cömert ve tutkulu bir tonda ifade edebilme fırsatımız mevcut. Sevmenin ve sevilmenin tadını çıkartabileceğimiz keyifli bir süreçteyiz.

Bu güçlü şovun ardından ortalığı derleyip toplamadan önce Ay ışıkları birbirine aktarma işlevine mola veriyor ve dinlenmeye çekiliyor (19.57-23.44= Ay boşlukta ilerliyor).

Haftanın dördüncü günü (17 Şubat Perşembe), bilinçdışımızın ritmini ışıyan Ay, becerikli, titiz, analitik Başak burcunda mükemmeliyetçi bir ritimde ilerlemeye başlıyor. Dolunayın ardından özellikle duygusal boyutta bir yenilenme ve genişleme sürecindeyiz. İşlerimize keskin bir odak ile dokunarak iyi bir çalışma düzenini rahatlıkla oluşturabileceğimiz gün boyunca oldukça hamaratız. Dikkatimizi çeken ayrıntılardan pek çok bilgiyi hafızamızda uyandırabiliriz. Güvenlik hissiyatımızı besleyen inançlarımızı eleştirel bir tonda analiz etmek, abartılı davranış örüntülerimize ilişkin işlevsel düzenli bir beslenme programı oluşturmak adına mükemmel bir gün! 

Haftanın en güzel gününde (18 Şubat-Cuma), doğanın ritimlerini simgeleyen Ay, marifetli Başak burcunun değişken zemininde, soğuk ve kuru atmosferinde hizmet odaklı bir bilinçle metodik bir ritimde yol alıyor. Cinsel enerjinin bir başka deyim ile evrensel yaşam enerjinin en yüksek oktavda ışındığı Oğlak burcunun (libidonun sembolü Mars gezegeni Oğlak burcunda yücelim asaletindedir). sebatkar zemininde birleşen Venüs ve Mars gezegenlerine lütufkar bir tonda dokunuyor. İlişki dinamiklerimizde romantik ve güzel bir atmosfer yaratabiliriz. Duyumsadığımız sevgiyi, sanatın yaratıcı gücü ile ifade etmeyi seçebiliriz. Yaratıcı ve güzel sanatlar zemininde hayal gücümüzü besleyebileceğimiz, öz varoluş enerjimizi verimli bir tonda somutlaştırabileceğimiz güzel bir gün. Akşam 19.43 de öz yaşam gücümüzün simgesi Güneş’in hiçlikten beslenen Balık burcunun lütufkar okyanusuna dalması ile beraber her şeyi biraz daha hoşgörü zemininde şefkat, empati, merhamet bilinci ile görmeye ve duyumsamaya başlıyoruz.

Hafta sonu toprak elementinin dayanıklı, istikrarlı ve gerçekçi atmosferinden hava elementinin gözlemci, entelektüel, iş birliğine eğilimli objektif atmosferine geçiş gerçekleştiriyoruz.

Cumartesi günü Ay, yeraltı diyarının adaletli hükümdarı Hades (Ay-Pluton üçgen açısı) ile lütufkar bir tonda sohbet ettikten sonra bir müddet dinleniyor (02.20-06.52= Ay boşlukta) ve 06.52 de bir diğerini ikna etme boyutunda öncü olan Terazi burcunun güzel, uyumlu, barışçıl atmosferinde iş birliği bilinci ile “bir tatlı huzur almaya geldim, yer altı diyarından” diye sesleniyor ! İletişimin her boyutunun hızlı ve etkin bir tonda seyir ettiği gün boyunca alma-verme dengesini adaletli bir tonda göz etmeyi hatırlayalım.

Haftanın son günü (20 Şubat-Pazar), bilinçdışımızın ritmini ışıyan Ay, Terazi burcunun ılımlı atmosferinde denge arayışında. Bir hususta ikna edici olmak günün ilk bölümünde daha kolay ve akışkan. Özellikle özel ilişkiler zemininde dengemizi kolayca yitirebileceğimiz gün genelinde “gerginlik” duyumsadığımızda; dış dünyanın içsel resmimizin bir fotoğrafından ibaret olduğunu anımsayarak iç dünyamızdaki duygular arasında arabulucu rolü üstlenerek, hangi hususlarda onay beklentimizin köklendiğini gözlemeyebileceğimiz diplomatik ve hoş bir gün deneyimleyebiliriz. Işık Olsun !