15 -21 Şubat astroloji yorumu
Zaman zaman gerçeklik, insana kabul edilemez gelir. İlla çok kötü veya acı olduğundan değil, gerçekliğin değişmesi aslında bir yerde bizim de değişmemiz anlamına geldiği için, alışılagelmiş kendilik ifademizi değiştirmemiz gerekeceği için yeni akışı hemen kabule geçemeyiz. Bu yüzden bu durumla yüzleşmek yerine alternatif gerçekliğimizi yaratırız, aynı matrix gibi. Hayatın hakikati üstüne düşen bir sis gibi yarattığımız sanal gerçeklik de büyür, yayılır. Bizimle aynı veya benzer bir sanal gerçekliği deneyimleyen insanlarla bir arada olarak, ona uygun yaşam deneyimlerine müsaade ederek, onu yaşar durumda tutmaya çalışırız. Ancak her sanrı gibi onun da hem günbegün tekrar kurulmasına ihtiyaç vardır hem de neredeyse sanrıdan farksız olduğu için, anlık hazlar verse de gerçekten doyurmaz. Bir yemek yemeyi düşlemek, sanal gözlüklerle yediğini görmek ama aslında gerçekte ağıza bir lokma koymamak gibi.
Sonunda bu matrixi açık tutma çabasından yorulan, doygunluk hissine ulaşamamaktan bıkan bünyemizin huzursuzluğu iyice artar ve içten içe kaçtığı hakikat gelsin kendisini bulsun, bu çile de bitsin ister. Aslında hakikat daima tok vaziyette oradadır da, biz daha geçirgen bir hal alırız ve bum! Hakikat bir yarıktan içeri sızar. O an sancılı olsa da, kısa bir süre sonra aslında hakikatin, bir yalanı çekip çevirmeye çalışmaktan daha kolay olduğunu anlarız. Bilirsiniz, bir şeyi kafada kurmaktansa deneyimlemek aslında daima daha kolaydır. Çünkü insan, gerçek bir şey karşısında tutumunu da net belirleyebilir, ancak belirsizlikle beslenen kaygılar daha beterdir.
Daha da güzeli, insan hakikatiyle hemhal olduğunda, hakikatinin icabına bakmaya odaklandığında rüzgârı arkasına, dalgayı altına alır. Hakikatte eylemek daima daha kolaydır. Hakikati görünce insanın zihnindeki karmaşa bir anda dağılır, kalbi açılır. Kalbi açılan insan için her şey daha basit, daha kolaydır. Sorgular, alıp vermeler, sağdan soldan bakmalar, altından girip üstünden çıkmalar biter, yerine sadece olanı kabul ve ona göre akışla uyumlu var olmak geçer. O zaman insana hayat çok daha besleyici ve kollayıcı gelir. O zaman hayat meyvesi olan insana elini verir. Onu korur, kollar, onun yolunu temizleyiverir.
Ocaktan beri matrixlerimiz hiç olmadığı kadar yoğun, algı filtreleri hiç olmadığı kadar yüksek ama aynı zamanda hiç olmadığı kadar kırılgan, geçirgen ve arızalı. Geçen hafta gerilim tavan yaptı. Bu hafta yaşanacak Satürn/Uranüs karesi ile de hakikat bir yarıktan sızmaya hiç olmadığı kadar yakın.
Sanrı insanı güvende tutmak için, otomatik bir savunma mekanizması olarak şekillenir ancak insanı nadiren gerçekten ihya eder. İnsanı selamete günün sonunda yine hakikat erdirir. Ancak hakikat, yumuşak, sakin ve genelde tek bir cümleden ibaret olduğundan, çoğu zaman matrixlerimizin gürültülü zihinsel süreçleri arasında eriyip gider. Onu duymak için bizim çaba göstermemiz gerekir. Tüm gürültüye, tam karşımızda tüm olan bitene rağmen, bir an olsun kafamızı çevirip, yanımızdaki haklı fısıltıya odaklanmamız gerekir. İşte o zaman o tek cümlelik fısıltının gücü, karşımızdaki tüm karmaşa, kakofoni ve kaosu tek bakışıyla bitirir.
Hakikatinizin meşrebinize göre, gözünüzün gerçekte, matrixinizin sisten hafif olduğu bir hafta dilerim.
Caput Draconis - mistikalem.com
Prof. Yaşam Koçu, NLP ve Öğrenci Koçluğu
Usui-Kundalini Reiki II
Seans/iletişim: [email protected]
- 26 Eylül 2022
- 09 Ağustos 2022
- 25 Temmuz 2022
- 15 Temmuz 2022
- 08 Temmuz 2022
- 27 Haziran 2022
- 20 Haziran 2022
- 12 Haziran 2022
- 04 Haziran 2022
- 22 Mayıs 2022
- 09 Mayıs 2022
- 02 Mayıs 2022