18 - 24 Temmuz haftasının astrolojik yorumu

18 - 24 Temmuz 2022 = "Carpe Diem"
“Hiçbir şey bilmeyen, hiçbir şeyi sevmez.
Hiçbir şeyden anlamayan insan değersizdir.
Oysa anlayan biri,
hem sever hem fark eder hem de görür…
Bir şeyde ne kadar çok bilgi varsa,
o kadar büyük sevgi vardır…
Bütün meyvelerin çileklerle
aynı zamanda olgunlaştığını zanneden biri,
üzümleri hiç tanımıyor demektir.”
-Paracelsus-
2022 yılının 29. Haftasının ateşi 39 derecenin üzerinde seyrediyor!
Bu bağlamda hafta boyunca kim olduğumuza dair hatıralarımızla kim olabileceğimize ilişkin potansiyelimizi nitelendiren su elementi ile olan temas sınırlarımızı gözden geçirmemiz faydalı olabilir.
Dönüşüm enerjisinin “araf” zeminini ışıyan ve bizleri etkin bir ritimde
“İnsan olma” ve “Bir dünya vatandaşı olma” bilinç boyutlarındaki sıçramaya hazırlayan yeni haftamızın ana gündeminde “4” maddemiz var, sırasıyla:
- Gökyüzünün prensesi, enerjiyi eyleme dönüştüren manyetik kuvvet, değerlendirme fonksiyonumuzu simgeleyen Venüs gezegeni
18 Temmuz-11 Ağustos zaman aralığında duygusal boyuttaki farkındalığımızı simgeleyen Yengeç burcunun koruyucu, besleyici, anlayışlı ve sezgisel sularında nezaketle kulaç atıyor.
İçsel olarak bir zemine, bir mekân ve zaman boyutuna ait olma yönündeki ihtiyaçlarımızı değerlendireceğimiz bu süreçte, ilişki dinamiklerimizde daha özverili ve sahiplenici tutumlar sergileyebiliriz.
Aile olarak nitelendirmeyi seçtiğimiz bireylerle duygusal paylaşımlarımız zenginleşebilir. İçsel olarak uyum ve ahenkle var olabilmek adına kendimizi daha duyarlı bir zeminde şefkatle beslemeye yönelebiliriz. Temmuz ayının 22’sine değin, özümüzdeki sanatçıyla daha ketum bir ritimle bağ kurarken, Güneş’in ateş elementinin sabit nitelikteki burcu Aslan’ın gözü pek doğasına geçişiyle kendimizi dünya sahnesinde sanat aracılığıyla ifade etme yönünde iştahımız kabarırken, hayal gücümüzü besleyici nitelikteki ilişki dinamiklerine çekildiğimizi deneyimleyebiliriz.
“Nezaketle dünyayı yerinden oynatabilirsiniz.”
-Mahatma Gandhi-
- Rasyonel akıl ilkemiz, iletişim fonksiyonumuzu simgeleyen Merkür gezegeni 19 Temmuz- 4 Ağustos zaman aralığında cesur yürek Aslan burcunun ihtişamlı doğasındaki yolculuğunu sürdürürken; öz yaşam enerjimizi güçlü ve dürüst bir tonda ifade ediyoruz. Aklımızdan süzülen düşünceler daha iyimser, yaratıcı ve çözüm odaklı nitelikte olabilir. “Ben bilirim” diyerek çevremizdeki kitleleri etkimiz altına alabilecek nitelikte ilgi çeken, alkış toplayan konuşmalar gerçekleştirme potansiyelimiz yüksek iken etik değerlerimize bağlı kalmamız önem arz edebilir. Ayın 22’si itibariyle içsel doğamızı sevginin diliyle daha yaratıcı bir tonda cömertçe ve biraz da çocuksu bir saflıkla ifade edebiliriz.
- 20 Temmuz 2022 Çarşamba günü (17.18) 27°51' Koç burcunda tezahür eden “Son Dördün” Ay fazıyla (Ay-Güneş kare açısı),
23 Nisan 2020 tarihinde Boğa burcunda birleşen Ay ve Güneş’in başlattığı Ay Döngüsü kapanıyor.
Bu bağlamda 23 Nisan 2020-20 Ocak 2021 zaman aralığında başlattığımız her şeyin sonucu ile 20 Kasım 2021 tarihinde Koç burcunda tezahür eden dolunay sürecinde yüzleşmiş ve tamam mı - devam mı Kararını vererek yönümüzü ve stratejimizi değiştirerek veyahut değiştirmeden ilerlemeye devam etmiştik şimdi bu döngüdeki sürece ilişkin neleri derleyip toparlamamız, neleri geride bırakmamız gerektiğine işaret eden ve eş zamanlı olarak ödüllerimizi alacağımız Ay ve Güneş in son tangosuna şahitlik ediyoruz. Bu bağlamda genel olarak; 23 Nisan 2020 tarihinde cereyan etmiş ve bilinç boyutunda henüz tamamlanmamış çözümlenmemiş- yeterinde aydınlığa kavuşmamış birçok temanın yeniden ana gündemimiz olduğunu deneyimleyebiliriz.
“Ya olduğun gibi görün ya da göründüğün gibi ol.”
-Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî-
- Sonsuzluk içindeki yerimizi nitelendiren, tek ısı ve ışık kaynağımız Güneş, 22 Temmuz-23 Ağustos zaman aralığında öz yuvasında konumlanıyor. Güneş’in güçle dengelenmiş sükûnetin simgesi; Aslan burcundaki yolculuğu boyunca kendi merkezimizde olmamızın önem teşkil ettiği, öz doğal yeteneklerimizi bir lider bilinciyle hayatın ateşinde döveceğimiz, sevgi ve cesaretin tılsımıyla her şeyi aşkla tezahür ettireceğimiz bir süreçteyiz. Öz yaşam enerjimizle kurşunu altına dönüştürme serüvenimiz başlıyor.
Haydi şimdi bu spiritüel (her şeyin her şeyle bağlı olduğu bilinç boyutu) haftamızı kalbimizle dinlemeye başlayalım:
Haftanın başlangıç günü (18 Temmuz Pazartesi): Hayal gücümüzün besleyici engin doğasından faydalanabileceğimiz bir ritimde akmaya başlıyor. Bilinçdışımızın ritmini ışıyan Ay (Küçülen ay fazında), Balık burcunun soğuk ve nemli engin okyanusunda fedakâr bir ritimde kulaç atarken, dünyevi tecrübelerimizin zemininde kendimizi sembolik bir boyutta güçlü bir şekilde ifade etmemiz, fikirlerimizi, düşüncelerimizi ilham verici bir tonda yayma motivasyonumuz yüksek. İçerisinde bulunduğumuz topluma değer katacak yönde hayat felsefemizi yayma yönelimi içerisindeyken mistik boyuttaki konulara yönelik iştahımız kabarabilir.
Ay, 09.42-14.17 zaman diliminde okyanusun sonsuzluğuna kendisini bırakırken (Ay boşlukta), Ay’ın bu çok güçlü ancak rotasız enerjisini kendimize yönelterek iç sesimizin rehberliğine başvurmak, meditasyon ve derin dinlenme uygulamalarında derinleşmek adına ideal bir zaman kalitesi deneyimliyoruz. 14.17’de Ay, Koç burcunun ateş çemberine cesur bir adım attığında yaşam enerjimizin dönüştürücü boyutunu daha yoğun bir tonda duyumsamaya başlıyoruz. Ay ilk olarak bugün Yengeç burcundaki yolculuğuna başlayan (04:32--Venüs gezegeni Yengeç burcunda, bu konuya ilişkin detaylı bilgiyi yazının giriş bölümünde okumayı seçebilirsiniz) Afrodit ile uzlaşı masasına oturuyor (Ay-Venüs kare açısı). Uzlaşma; her bireyin kendi değerleri doğrultusunda eylemde olduğunun bilincinde olmasıyla sağlanabilir (Ay-Uranüs yarım kare açı dinamiği), Ay merhametin sembolü Jüpiter gezegeniyle birleşmeye dört dörtlük bir neşeyle yol alırken gecenin ilerleyen saatlerinde 23.00 ve sonrası, bizleri yeni inovasyon deneyimlerine davet eden bu enerjinin heyecanını sezmeye başlayabiliriz.
“Hayatınızın en önemli iki günü; doğduğunuz gün ve neden doğduğunuzu anladığınız gündür.”
-Mark Twain-
Haftanın ikinci gününe (19 Temmuz Salı): “Her yeni doğan gün, bizlere yeniden doğmamız için sunulan bir lütuf, şanstır” bilinciyle başlıyoruz---- Koç burcunun ilk dekanında (Mars gezegenin yönetiminde) Ay-Jüpiter birleşimi (Venüs gezegenin kısmi asalet ışığında /05.35 civarı) ---.
Ay (Küçülen ay fazında) Zodyak çemberinin ilk burcu Koç’un sıcak ve kuru doğasında ilham veren bir ritimde ışığını küçültürken öncelikle Tanrıların Tanrısı Zeus ardından Bilen Kişi Kiron ile bir araya geliyor. Bugün sürecince özümüzdeki kahraman bilincini tetikleyici, cesur olmamızı gerektirecek, büyüme ve gelişme vaat eden fırsat deneyimlerine ilişkin bir eylem çağrısı alabiliriz, kulaklarımızı gözlerimizi dört açmamız işlevsel olabilir. Günün akışı kendimizi ne ölçüde okuyabildiğimiz, dış dünya realitesini nasıl algıladığımıza ilişkin muazzam bir farkındalık deneyimi sunmakta. Dünya gezegenindeki misyonumuzu daha derin bir boyutta hissedebilmek adına hassas, duyarlı bir gün deneyimlemekteyiz. Tanrıların Habercisi, yeryüzünde ve eş zamanlı olarak yeraltı diyarında var olabilen tek Tanrı Hermes ’in (Merkür gezegeni), ışığı fiziksel ve spiritüel boyutta yönlendirebilme yeteneğine vakıf Aslan burcunun öz’e güvenen doğasına adım attığında (15:32/ bu konuya ilişkin detaylı bilgiyi yazının giriş bölümünde okumayı seçebilirsiniz), “Bilmediğimizi bilmediğimiz” birçok unsurun farkındalığına erişmemiz bir an meselesi olabilir, uyanık mıyız ?
Haftanın ortasına vardığımızda (20 Temmuz Çarşamba): Günün dinamiği şöyle sesleniyor: “Kendine gel kendine, dönde bir bak haline…”
Doğanın ritimlerini ışıyan Ay (Son dördün ay fazında), her zamanın kalitesinde potansiyel olarak özümüzde var olan, eğer tetiklenirse, bir zaman boyutunda form/şekil alabilecek her şeyin temelini, yaratımın tohumunu simgeleyen Koç burcunun son dekanında (Venüs gezegeni yönetiminde), ışığını küçültürken biricik yegâne aşkı Güneş ile 23 Nisan 2020 tarihinde başlattıkları Ay Döngüsünün son tangosunu gerçekleştirmekte (Bu konuya ilişkin detaylı bilgiyi yazının giriş bölümünde okumayı seçebilirsiniz). Güneş Tanrısı Apollo ile Yeraltı diyarının hükümdarı Hades karşı karşıya dururken Ay’ın kilit noktasını var ettiği bir T-kare açı kalıbı oluşmakta, bu süreçte Ay, Kova (Saka) burcunda geri hareketini sürdüren Satürn gezegeniyle dayanışma gerçekleştiriyor (Ay-Satürn sekstil açısı) ve bazı olguların olgunlaşması adına sebatın, adım adım tutarlı bir ritimde kararlılıkla ilerlemenin önemini bir kez daha hafızamızda canlandırıyor.
Toplumsal olaylara-toplum tarafından lider olarak nitelendirilmiş bazı kişilerin eylemlerine (söz de bir eylemdir) oldukça duyarlı olabileceğimiz hassas bir gün deneyimlemekteyiz. Tezahür eden olaylara inatçı tutumlarla, dik başlı bir şekilde tepki verebilmeye, olanı abartmaya açık olabiliriz. Şimdi ve burada tezahür edene yanıt vermek yerine, geçmişin verilerini referans alarak sadece tatmin edilmemiş isteklerimizin izinde tepki üretmeyi seçiyor olabilir miyiz ?
Günün akışında ‘Oturan Boğa’ misali içsel ritmimize sadık kalarak dans etmek, Ay’ın Koç burcunda 17.18-21.22 zaman diliminde ışıkları birbirine aktarma sürecine mola verdiği süreçte meditasyon pratiklerimize mantraları entegre ederek derinleşmeyi araştırmak işlevsel olabilir (Özellikle Adi Shakti-Bhakti mantrasıyla çalışabiliriz.
Haftanın en lütufkar günü (21 Temmuz Perşembe): “Bir aslan miyav diyor ve bir minik fare kükrüyor…” Misali tuhaf bir süreçteyiz. Günün başlangıcında Ay, ‘Bahar’ın Güneş’ini simgeleyen Boğa burcunun bereketli topraklarında ışığını istikrarla küçültürken öncelikle Hermes ile uzlaşmak niyetinde ve eş zamanlı olarak Afrodit ile iş birliği halinde (Ay-Merkür kare açısı/ Ay-Venüs sekstil açısı).
Öğle saatlerine değin değerlerimizi savunmak üzere eylemde olma ihtimalimiz yüksek olabilir. Ay ışığını, Işığın Savaşçısıyla birleştirme yönünde ilerlediğinde (Ay-Mars birleşimi/Merkür gezegenin kısmi asalet ışığı altında), bugüne değin ekip biçtiğimiz değerlerimizin ne ölçüde hakikatimizi ışıdığı yönünde şüpheye düşme potansiyelimiz mevcut olabilir. Toprak Ana’nın koşulsuz sevgisine yönelik nasıl davrandığımız ve sonucunda nasıl bir varoluş zemini inşa etmeyi seçtiğimiz gerçeğiyle baş başayız. Gıda kıtlığıyla mı yoksa bir bilinç kıtlığıyla mı karşı karşıyayız?
Haftanın en güzel günü (22 Temmuz Cuma): Delilik ile dahilik arasındaki incecik ve upuzun ipte bir akrobat misali yürüyoruz. Hiç düşündünüz mü: “Bir gün Güneş, Batı yönünden doğsa zamanı nasıl deneyimleriz?” Ay, Uranüs gezegeniyle Merkür gezegeninin kısmi asalet ışığı altında birleşim halinde iken bu suale oldukça iddialı ve orijinal yanıtlar verebiliriz.
Mevcut yaşamsal koşullarımızın kendi kendimize inşa ettiğimiz kısıtlayıcı etkilerini aşmak adına aklımızın sınırlarını zorlayabileceğimiz bir süreçteyiz. Uyanış kıvılcımlarıyla başladığımız günün ilerleyen saatlerinde ruhsal boyuttaki sağlığımızı en çok gözeten gezegen Satürn ile uzlaşı masasına oturan Ay’ın ana gündemi: ‘Yaşam döngümüzde şu an bizlere diz çöktüren dinamiklerin öz amacı ne(ler) olabilir?”
Bugün öz değer bilincimizin maddi boyuttaki sınırlarını sembolize eden ‘para’ ile olan ilişkimizde birtakım depremler tezahür edebilir.
Gece saat 23.07’den itibaren biricik ısı ve ışık kaynağımız Güneş, Aslan burcunun yaratıcı doğasındaki yolculuğuna başlıyor (bu konuya ilişkin detaylı bilgi yazının giriş bölümünde yer almaktadır).
Hafta sonu: Hafta içinin yoğun gündeminin ardından şimdi biraz uçuşa geçiyor ve hafifliyoruz. Hafta sonu boyunca, bizlere anın bilgisini sunan İkizler burcunun meraklı doğasında ışığını küçültmeye devam eden Ay, kendi dünyamızı fethetme yönünde içsel doğamızın uyumu ve ahenginden beslenebileceğimiz, kendimizi farklı boyutlardan okumaya yönelik deneyimlere cesaretle adım atabileceğimiz dinamik, keyifli, ‘bilgi’ odaklı özellikle öz potansiyelimizin bilgisini tetikleyebilecek deneyimlere bir kelebek misali yönelmek isteyebileceğimiz esnek ve uğurlu bir sürece göz kırpmakta.
Haftanın altıncı günü (23 Temmuz Cumartesi): Paranın satın alamayacağı bir şeye gerçekten sahip olduğumuzda öz zenginliğin tadına varabileceğimizin vurgulandığı Artemis ile Hades in arasındaki lütufkar sohbetin ardından (Ay-Plüton üçgen açısı), Ay Boğa burcunun huzurlu, dingin, bereketli topraklarında boşlukta yol alıyor: 02.44-08.10.
Ay’ın hava elementinin değişken nitelikteki burcu İkizler ’in meraklı atmosferine geçişiyle Aslan burcundaki Güneş ile dayanışma gerçekleştirmesi (Ay-Güneş sekstil açısı), bir hususta fikir sahibi olmadan önce bilgi sahibi olunmasının altın değerini vurgulamakta.
Ay, Merkür gezegeninin; Güneş ise Jüpiter gezegenin kısmi asalet ışığında yol alırken; Merkür gezegeniyle Jüpiter arasındaki üçgen açı dinamiğiyle bilgi dağarcığımızı genişletmek, niyetinde olduğumuz hususlarda/alanlarda iletişimin ferahlatıcı tesiri yolumuzu tüm ihtişamıyla aydınlatırken, iletişim bağlarımızda duygusal farkındalığımız baş rolde.
Aile büyüklerimizin ilişki örüntülerini bir büyüteç aracılığıyla incelemeyi seçersek, kendimizle var ettiğimiz ilişkimizin temas sınırlarına ilişkin pek çok bilgiyi bilincimizde aydınlatabileceğimiz uyumlu, sosyal bir gün deneyimlemekteyiz.
Haftanın son günü (24 Temmuz Pazar): İyimser ve sağduyulu bir ritimde haftaya esnek bir ritimde nokta koyarken, günün ilk saatlerinde (02.00 civarı) Ay’ın Merkür ve Jüpiter gezegenleriyle olan dayanışması (Ay-Merkür &Ay-Jüpiter sekstil açı dinamikleri), güne “Neşeli ol ki genç kalasın!...” motivasyonuyla harika bir başlangıç gerçekleştirmemizi tetiklemekte. Zihnimizin, bedenimizin bir adım ilerisinde olabileceği gün süresince kendimize bir bilgi ziyafeti çekmek isteyebiliriz. Öğleden sonra (17.00 civarı) Ay, Güneş ile yarım kare eş zamanlı olarak Kiron ile sekstil açısını kesinleştirirken; “sevgi”nin iyileştirici gücü üzerine kafa yorabilir, varoluş serüvenimizde sevginin iyileştirici gücünü duyumsadığımız kesitleri bir hikaye olarak paylaşarak diğer bireylere ilham kaynağı olmayı seçebiliriz.
Işık Olsun
Özge Genlik - Mistikalem
- 14 Nisan 2025
- 27 Şubat 2025
- 11 Şubat 2025
- 26 Ocak 2025
- 14 Ocak 2025
- 19 Aralık 2024
- 15 Kasım 2024
- 01 Kasım 2024
- 21 Ekim 2024
- 01 Ekim 2024
- 18 Eylül 2024
- 03 Eylül 2024