19 Aralık İkizler Burcu Dolunayı'nın astrolojik yorumu

“Evren atomlardan değil, hikayelerden oluşur.”

Muriel Rukeyser

19 Aralık Pazar günü saat 07:35 de İkizler burcunun esnek, objektif, meraklı doğasının üçüncü dekanında (Güneş yönetiminde) Merkür gezegeninin yönetiminde,Satürn gezegeninin kısmi asalet ışığında, Dodekatemoria olarak lider bilincini ışıyan Koç burcunun hakim olduğu derecede yılın son dolunayı «yaşamın gücünü» yücelterek spontane bir tonda tezahür ediyor. Yılın son Dolunayı ile beraber insanoğlunun ölümlü doğasının bilgisini ne ölçüde içselleştirdiğimize dair derin bir değerlendirme süreci ile 2021 yılından 2022 yılına güzel bir geçiş gerçekleştiriyoruz.
İkizler burcunun mitolojik hikayesi (Kastor ve Polluks kardeşlerin hikayesi) bizlere ölümlü ve ölümsüz doğamız arasında kurmamız gereken denge bağını net bir biçimde aktarır. Bu bağlamda İkizler burcu bilincinin bize aktarmak istediği en önemli öğreti: «Carpe Diem» 

«An»ı deneyimlemeye yönelmemiz dolayısı ile hiçbir şeyi sahiplenmeden sadece o anın dinamiğinde ihtiyacımız olanı alarak sonsuz yolculuğumuza devam etmemiz yönündedir. 19 Aralıkta İkizler burcu sürecinin 27°29’ da tezahür eden dolunayın ‘Koç’ burcu dinamiğini özünde barındırdığını bu bağlamda spontane«hareket» prensibinin ön plana çıktığını yaşam enerjisinin vurgulandığı ve pratik zekamızın ışığında akışta olmamızı destekleyen değişken bir süreçteyiz…

Dönüşüm süreci ve sözün eylemsel gücünün işaret edildiği eş zamanlı olarak bilginin sorumluluğunun ön plana çıktığı bir süreçteyiz.  Merkür gezegeni dolunayın ardından biricik dehamızın simgesi Uranüs gezegeni ile üçgen açı kuruyor olması; otantik doğamızı devrimsel bir tonda ifade edebilmemizi ve sezgisel bilginin akışını destekleyici nitelikte.Zodyak çemberinin (yaşayan canlılar çemberinin) en iyi  hikaye anlatıcısı İkizler burcunda Satürn gezegeninin kısmi asalet ışığında tezahür eden dolunay, bizlere: «Kül Kedisi» ve  «Notre Dame’nin Kamburu» hikayelerinin sentezinde özgün  bir hikayeyi, ‘sözün (ses=bilinç) en önemli bağlayıcı eylem
olduğu hakikatini’ vurgulayarak ,net ve şeffaf bir tonda aktarıyor... Şimdi zihinsel olarak 21 Haziran 2020 yaz gün dönümüne doğru bir yolculuğa çıkalım ve yaz gün dönümünden 21 Mart 2021 tarihine değin soyut/somut boyutta neler tezahür ettirmeyi seçtiğimizi hızlıca gözlemleyelim. İşte şu an deneyimlediklerimiz bu süreçte gerçekleştirmeyi seçtiklerimizin birer mahsulü.
Ortaya çıkan mahsullerimizi/ dinamikleri değerlendirerek yol alıyoruz… 17 Eylül 2022 tarihinde bugünlerde verdiğimiz kararlarımızla geleceğimize nasıl bir form verdiğimizi  net bir tonda görüyor ve duyumsuyoruz.

Dolunayın ışığının bilge Jüpiter gezegeninin ışığına lütufkar tonda dokunuşu (üçgen açı) ve Yay burcundaki Güneş ‘in ve eş zamanlı olarak İkizler burcundaki Ay ‘ın Balık burcundaki Neptün gezegenine uzaklaşan açı ile de olsa geniş bir orb ile değerlendirdiğimizde kare açı gerçekleştirmeleri sonucu oluşan  T-kare açı kalıbının kilit noktasında bulunan gezegenin Neptün olması ve  Oğlak burcundaki ‘42’ günlük geri hareketine/ yolculuğuna başlayan  Venüs gezegeni ile Neptün arasındaki sekstil açı dinamiği, zihinlerimize  «Kül Kedisi» masalı tadını anımsatıyor.

19 Aralık sabahı 07:35'de başlayan süreç; sözlerinde doğruluktan, dürüstlükten ödün vermeyenler için güzel verimli. Lakin, Jüpiter gezegeni dokunduğu her şeyi büyütür ve genişletir. Merkür gezegeni ise bilgiyi yalın/öz hali ile aktarmak ile sorumludur. Bilgiyi çarpıtarak, kendi çıkarlarına hizmet edici bir formda sunanlar/aktaranlar şimdi çanlar sizin için çalıyor, olmasın ?!

«Her şey neye layıksa ona dönüşür.» der Mevlana.  Tabi ki her şey eninde sonunda neye layıksa ona dönüşür çünkü her birey kendi bireysel kaderini tezahür ettirmeyi seçtiği eylemlerin tonu ile bizzat kendisi yazar. Ancak bu dönüşüm eylemlerinin kalıcı olması için kişinin kendi hayatının otoritesi olduğunun farkındalığını ışıyan Satürn gezegenin ışığına gereksinim duyarız. Ölümsüz ve eş zamanlı olarak zamana bağlı doğamıza uygun eylemler tezahür ettirmemizi sağlayan  Satürn gezegeni ile devrimci Uranüs gezegeni arasında 24 Aralık tarihinde kesinleşecek kare açı 2021 yılının tüm eylem döngüsünün muhasebesini gerçekleştirerek dualitenin ötesinde var olan birliğin bilincine uyanışımızı tetikliyor.

«Tüm kuvvetler arasında en güçlü kuvvet; aşktır.» demiştir Hermes Trismegistus.

Dolunayın tezahür ettiği gün; 19 Aralık Pazar ,öz değerimizi simgeleyen, yaşamın döngüsünü tezahür ettiren , doğurganlık ve değerlendirme fonksiyonumuz Venüs gezegeni Oğlak burcunun sabırlı topraklarında  

29 Ocak 2022 tarihine değin sürecek geri hareketini gerçekleştirmeye başlıyor; kendimiz ile olan ilişki dinamiklerimizin sınırlarını yeniden değerlendireceğimiz bu süreçte (25 Aralık) dönüşümün sembolü Plüton gezegeni ile birleşiyor olması; «Yaşamın gücü’nün» idrakı için yaşamı var eden iki güç: «doğum» ve «ölüm» süreçlerini yeniden değerlendireceğimiz bir süreç işaret edilmekte. Bunun yanı sıra «yaşam döngümüzde gerçekten kıymetli olan ne?» Sorusuna yanıt arayacağımız derin bir kazı süreci başlatıyoruz…

İkizler burcundaki dolunay sürecinde hatırlamamız gereken en önemli dinamiği filozof Heraklitos şöyle özetliyor:  «Aynı nehirde iki defa yıkanılmaz». İkizler burcu dinamiğini «nefes»e benzetir isek; nefes almak için içimizde sağlıklı boşluklar yaratabilmeliyiz.

Bu bağlamda bugüne değin zihnimizde uyandırdığımız  bilgiler ile inşa ettiğimiz kulenin yıkılma vakti geldi!

Ham, işlenmemiş bilginin ışığında yaşama yeniden hayretle, aşkla, şükranla temas edebilmek, Joseph Campbell’ ın altını çizdiği gibi:  «Bir kahraman olarak yeni maceramıza ne kadar  hevesli bir ‘EVET’ deyip diyemeyeceğimize.»  göre değişkenlik gösterecektir.